Ay hellööö arkadaşlarYeni bir bölüm ile karşınızdayım. Size kötü bir haberim var ama. Hayatımda ilk defa bir bölüme oy sınırı koyacağım çünkü mesela geçen bölümün okunması 210 ama oy sayısı 15 kalmış. Verdiğim emeğin karşılığını görmek istiyorum. O yüzden bu sefer oy sınırı olacak. Umarım beni anlarsınız. Kusura bakmayın.
Oy sınırı 50 bu arada. Hayde bölüme
Cem Kuyumcu
Bir insanın sizin için kötü niyeti olduğunu nasıl anlarsınız? Bence bir takım belirtiler gösterirler. Bakışlarından veya el kol hareketlerinden anlarsınız sizin için düşündüklerini. Ne bileyim atıyorum kötü bakarlar, ya da öyle ucube şekilde gülümserler ki adınızı unutursunuz.
Karşımdaki adamda bu ikisi de vardı. Gülümsemesi korku filmlerinden fırlamış gibiydi. Tıpkı garip vücut hatları gibi. Arkasında bekleyen iki kişi de onunla aynı sırıtışa sahipti. Bir kadın biri erkek olan ikili beni daha fazla korkutuyordu. Belki bu tombalak abiye karşı gelebilirdim ama baya fit ve güçleri yerinde duruyorlardı.
Bir adım gerilerken kafamda otoparkın her iki çıkışına olan mesafemi hesapladım. Fark etmeden burada fazlasıyla ilerlemiştim o yüzden binaya çıkan çıkış daha yakındı. Ama bu saatte de binada kimse yoktu ve otoparktan çıksa da orada yakalanma olasılığım vardı. Sol tarafa doğru koşsam bir dakika sürmeden ulaşırdım.
Geldiğim yere geri gidecek olursam da eğer onlardan hızlı koşamazsam çabucak yakalanırdım. Bir seçim yapmalıydım. Sağ tarafa gidecek olsam çıkışta güvenlik de vardı. Hemen buranın girişindeydi. O beni korurdu. Yani en azından planım bu şekildeydi. Şimdi burada bu şahıslarla karşı karşıyayken ölüm korkusundan kafam tıkır tıkır işliyordu.
Güvenlik kameraları vardı. Şimdi bile onları rahatça görebiliyordum. Loş ışıkta, çalıştıklarını işaret eden kırmızı ışık parlıyordu. Yani güvenliğin bizi görüyor olması lazımdı. Ya kameraları kontrol etmiyordu, dikkati dağınıktı ya da onlarla işbirliği yaptığından onlara yardım ediyordu. Bu düşünce aklıma gelince sağ tarafa güvenemedim.
En baştan buraya gelmemem lazımdı. Peyami'nin attığı yeme kanıp oltaya gelmiştim. Bu adamlar onunla beraber değildi. Terörist gibi bir şey olduklarını tahmin ediyordum. Beni onların önüne atarak beni ortadan kaldırmayı amaçladığına o kadar eminim ki. Bu şerefsizler beni öldürürse elini kana bulamadan benden kurtulmuş olacaktı.
Kendini çok zeki sanıyorsun. Biraz süre ver, demişti değil mi? Niye böyle dediğini anlamışız olduk.
"Buket. Buketti değil mi?"
Sesi yılanları andıran adam konuştuğunda başımı salladım. "Doğru hatırlıyormuşum. Ben kolay kolay hiçbir şeyi unutmam da. Mesela üsteğmenimle ne kadar yakın olduğunuz gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşık Ruhlar Cemiyeti
Mystery / ThrillerBuket Ayaz, Kraliçe takma adıyla popüler olmuş bir yazardır. Türkiye'nin en başarılı yazarları arasında parmakla gösterilir. İşinde başarılı olmayı kafasına o kadar çok takmıştır ki hırsı için yapamayacağı şey yoktur ve sırf yeni kitabı için bilmedi...