Buket Ayaz, Kraliçe takma adıyla popüler olmuş bir yazardır. Türkiye'nin en başarılı yazarları arasında parmakla gösterilir. İşinde başarılı olmayı kafasına o kadar çok takmıştır ki hırsı için yapamayacağı şey yoktur ve sırf yeni kitabı için bilmedi...
İki haftadır yoktum. Yarın sınavım var. Ölüyorum yorgunluktan. Ama yine de bölümü bitirebildim şükür.
Umarım beğenirsiniz. Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın please
Hayde bölüme
Bölüm şarkısı=dayan yüreğim - Seren Uzun&Volkan Arslan
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zeynep
Evlilik aşamasındayken sizi aldatan sevgilinize ikinci şans verirmiydiniz?
Ben vermezdim.
Ama vermek için fırsat kolluyordum.
Cem'i mi özlemiştim yoksa o zamanki hayatımı mı biliyorum ama burada kaldırım kenarında köfte ekmek kemirirken az önce karşımda bir adam şah damarından vurulmamış ve ben de neredeyse onun tarafından hedef alınmamış gibi bunu düşünüyordum.
İstediğim dertsiz tasasız hayatım mıydı yoksa O muydu?
İstanbul'daki evimi bile özlemiştim. Geri döneriz diye kirayı ödemeye devam ediyordum ama o ev o kadar uzakta kalmıştı ki.
Ekmekten bir ısırık daha aldığımda düşüncelerimi tanımadığım bir adamın sesi böldü. "Siz Aşka Düşman dizisindeki Miran bey değil misiniz?"
Amcanın hedefi ben değildim. Cem'e soruyordu. Benim kitabımdan uyarlanan dizinin final olmasıyla başka bir dizide başrol kapmıştı. Ama çok sürmeden ara vermek zorunda kalmışlardı çünkü yönetmen ve yapımcılar arasında kriz üstüne kriz vardı.
Artık nasıl işim başımdan aşkınsa final olduğunu Cem'in yeni dizisinin fragmanına rastlayınca haberim olmuştu.
Cem ne yapacağını bilemeden dondu kaldı. Cem'e töre dizisinde ağa rolü vermek kimin aklına gelmişti bilmiyorum ama birkaç hayran yorumu okuyunca önemli olanın kişinin role uyması değil oyuncunun yakışıklı olması olduğunu fark etmiştim.
Normalde hayranlarını nasıl yöneteceğini bilirdi ama herhalde yaşlı bir amcanın onu tanımasını beklemediğinden bu sefer şaşırmıştı. İzleyici kitlesine pek uymuyordu sonuçta.
"O değilim amca ama oyuncusu bana çok benzer."
Amca öne doğru eğilerek Cem'i inceledi. "Oysaki çok benziyorsun. Hani bir meslek var ya, oyuncuların çekmediği yerleri çekiyorsun, neydi o ya?" Amcanın devamını getiremediği cümleyi tamamladı. "Dublör?"
"Ha, doğru! Ondan bahsediyorum. Bir dene bence."
Cem, amcadan ufak bir iş tavsiyesi alınca başını usulca salladı. "Sanki öyle bir program vardı," diye sessizliği böldüm. "Nasıl bir program?"
