20. Bölüm: CİCİM AYLARI MI?
1987 AĞUSTOS'UN BAŞLARI
"Haydi gel benimle ol, oturup yıldızlardan
Bakalım dünyadaki neslimize
Ordaki sevgilier özenip birer birer
O gün erişirler bize"Ali, parkın orada kendisini bekleyen sevdiceğine doğru ilerlerken bir yandan Sezen Aksu'nun şarkısını mırıldanıyordu. Kıvırcıkları her adımında hafif hafif sallanırken bu onun pek de umrunda olan bir durum değildi.
Parkın ücra köşesinde bir banka oturmuş, kestane kahvesi saçlarının bir kısmı bankın ve sırtı arasına sıkışmıştı güzel kızın. Onun da elinde başka bir kitap, dilinde Sezen Aksu vardı.
İki aşık biten kitaplarıyla buluşmayı bekliyorlardı. İçlerinde çocuksu bir sevinç yüreklerinde ise aşkın getirdiği küçük çarpıntı vardı.
Sevenler mahallenin büyük parkında buluşmuş, Ali sevdiceğinin yanına kurulmuştu. "Nasılsın ceylan gözlüm," diyerek elini tutmuştu Ceyda'nın.
Ceyda'nın yüzünde tatlı bir gülümseme eşliğinde "İyiyim Ali'm, sen nasılsın?" diye soruvermişti.
"Bende iyiyim," derken gözleri kısaca etrafı taramış ve en sonunda Ceyda'nın gözlerinde durmuştu. Yavaşça dudaklarını Ceyda'nın alının ortasına değdirdiği sırada ciğerlerine sevdiğinin kokusunun doldurmuştu. "Oh, çiçekden de güzel kokar," diye mırıldanmıştı.
Ceyda istemsizce hafif kızarırken dudaklarına gülümse yapışmıştı. "Kitabı bitirdin mi?" diye aniden sormuştu Ceyda. Utandığından kaynaklı hemen konuyu kapatmıştı.
"Okudum tabii, okumaz mıyım?" dedi. Ali sevdiğinin bu utanmış hali hoşuna giderken bozuntuya vermemişti.
"Ben daha erken bitirince şaşırdım. Normalde sen daha erken bitiriyorsun kitapları," dedi Ceyda aklını karıştıran şeyi dile getirmişti.
"Her satır seni anımsatınca erken bitirmeye kıyamadım. Ağır ağır okudum." dedi Ali.
Ceyda derin bir nefes alırken "Seni seviyorum Ali'm." dedi. Ali'nin yüzü ışıldarken tekrardan Ceyda'nın alnına uzanmıştı. "Ali, sen gelecek ay üniversiteye gideceksin, hem de başka şehre..." dedi Ceyda yüzü düşerken.
"Merak etme ceylan gözlüm, gitmeden seni isteyeceğim abinden. Hatta bir kaç gün sonra abinle konuşmaya gideceğim bu durumu." dedi yüzündeki umutlu ifade eşilğinde Ali.
"Abim sıkıntı çıkarmasın sakın?" diye sordu korkulu bir sesle Ceyda.
"Hasan tek sıkıntı çıkarmayacak insan," dedi.
Konuşmaları devam ederken başka bir yerde, başka bir ağızdan Sezen Aksu'nun şarkısı mırıldanıyordu.
---
Sabaha Aras'ın yatağında hatta kolları arasında olarak uyanmıştım, güzel bir baş ağrısı eşliğinde. Bu sıcak havalarda beni zorla yanına yatırmış ve kaçacakmışım gibi de sıkıca sarılmıştı.
Ben ise bu sıcağa daha fazla dayanamayıp sırtına yavaşça bir tokat savurdum. Hiç oralı olmadan uykusuna devam ettiği sırada daha sert bir şekilde sırtına yapıştırdım. "Hava gavurun şeysi gibi yanıyor, sen gelmiş bana yapışmışsın." diye homurdanıp etini cimcikledim.
En etkili yöntem olduğunu Zehra abla sayesinde öğrenmiştim. Acının sebebiyet verdiği minik bir inlemeyle kolunu çekti hemen. "Ha şöyle adam ol amına koyim," dedim kendi kendime homurdanırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ IŞIK ALTINDA|BXB
Teen Fiction"Büyük bir sarsıntı ve ardından gelen artçılar... Hangisi tam olarak etkilemişti benim hayatımı? Kimi suçlamam gerek içinde olmadığım geçmişin cezasını çekerken?" Deprem sonucu ailesini kaybeden bir çocuk, dayısı ile yaşamaya mecbur kalırken öğrendi...