Rüya 🦋

57 5 15
                                        

Merhabalar, nasılsınız? 💙

Yeni bölüm ile karşınızdayız. İyi okumalar 💙

                                          
  🦋

Göz yaşlarını hırsla silerek "şu siktiğimin ailesi yüzünden annemi kaybettim, sevdiğim kadın ellerimden uçup gitti meğerse bu savaşta çocuğumuda kaybetmişim. Sana bunları yaşatmayı hiç istemedim Beren, özürlerim sende artık bir şey ifade etmez ama ben sevdiği kadına üzüntüden düşük yaptırıcak kadar kötü bir adamım..." diye son cümleyi mırıldandı sonra aklına bir şey gelmiş gibi bana döndü.

"Bu anıyla ilgili aklına ne takıldı peki? "Olabilir mi" diye söyleniyordun?" Dediğinde ona Helena'dan bahsetmeye başladım.

Ateş'in resmen rengi soldu, sessizleşti gözlerini bir yere sabitleyerek düşünmeye başladı.

"Ben seni hastaneye götürdüğümde biliyorlardı..." sessizce söylenmeye başladı.

"Ne diyorsun Ateş?" Dediğimde hızlıca bana döndü.

"Bebeğimizi üzüntüden düşürmedin Beren, onu bizden aldılar."

Anlamaz gözlerler gözlerinin içine bakmaya devam ettim. "O-nu nasıl bizden aldılar?" Bu soruyu sorarken bile sesim titriyordu. Bacaklarım artık beni taşıyamaz hale gelmiş titremeye başlamışlardı, bastırdığım tüm duygularım vücudumdan firar etmeye çalışıyor ben hala kapıları sıkı sıkı tutmaya çalışıyordum.

"Hastaneye gittiğimizde ordaydılar, öğrenmemizi engellediler Beren bu anlattıklarının hiç biri tesadüf olamaz araştırıp doğruluklarını teyit edeceğim." Diyerek suratımı ellerinin arasına alarak alnını alnıma yasladı. Dudaklarını alnıma değdirdiğinde fısıldayarak konuşmaya başladı "burdayım,bırakmam artık."

Ateş'in sesi sanki çok uzaklardan gelmeye başladı, bana ismim ile sesleniyordu ama ona cevap veremiyordum sonra her şey bir anda karanlığa büründü.

Ateş Demirhan 🔥

Beren kollarımda yığılıp kaldığında ne yapıcağımı bilemedim, ben bu kadına hep acı vermek zorunda mıydım? Duygularını o kadar gizliyor ve içine atiyordu ki o ürkek vücudu artık buna dayanamayıp kollarımda yenik düştü. Berenimi kucaklayarak arabanın arka koltuğuna yerleştirdim kahretsin ki dağın başındaydık!

Telefonumu elime alarak Arda'yı aradım. "Arda hastaneyi hazır et çok acil geliyorum." Diyerek ayrıntı veremeden telefonu kapatarak gaza bastım. Dikiz aynasından sürekli Beren'e bakıyor arada bir arkamı dönerek nabızını kontrol ediyordum.

Hastanenin önüne geldiğimde Arda kapıda sedye ile hazır şekilde bekliyordu, Bereni yavaşça kucaklayarak sedyeye yatırdım alnına öpücük kondurdum. Bereni acil odasına aldıklarında acilin kapısında bir oraya bir buraya yürüyordum kafamda düşünceler beni kemiriyordu onca kötü düşüncemin arasında "Beren'im benden hamileydi" sesi beni ayakta tutuyordu, bebeğimizi doğurmak istemiş ben onu terk ettim diye o benden gitmemiş bir parçamızı doğurmak istemişti. Ama bebeğim benim yüzümden dünyaya gelemedi, özür dilerim babam...bilseydim senin varlığını herkesin kafasına sıkar paşa paşa içeride yatardım ama sen yaşardın be babam...

Kendi içimdeki iç hesaplaşmayı bölen Arda'nın sesi oldu. "Hastamız iyi kontrollerini yaptık, strese bağlı bi baygınlık geçirmiş birde vücuduna yeterli besin almamış bu süreçte iki durumda birleşmiş." Yeterli besin almamış mı?

"Sağol Arda, ne zaman görebilirim?" Diye sorduğumda Arda gözümdeki tedirginlik ve davranışlarımdan bişeyleri çözmüştü. "Yıllarca bize aşkını anlattığın kadın o değil mi?" Diye sorduğunda ona açıklama yapacak durumda olmadığım için kafamı salladım. "Anladım kardeşim, şimdi normal odaya alacağız bu gece burada kalsın yarın taburcu ederiz." Dediğinde "burada kalması mecburi mi? Kendine geldiğinde götürebilir miyim?" Diye sordum.

Kadife Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin