2. Bölüm: Rüyalar Alemi

118 29 2
                                    

Hava çok sıcaktı. Güzel bir yaz günüydü. Güneşi tenimde hissedebiliyordum. Üzerimde gelinliğe benzer ama çok daha rahat beyaz uzun bir elbise vardı. Uzun sarı saçlarım açıktı. Başımda çiçeklerden bir taç vardı. Bu çiçeklerin arasında gül yoktu. İçim şimdi rahat etmişti. Güllerin koparılmasına dayanamıyordum. O sırada arkadan biri sarıldı ve beni döndürmeye başladı. Arkama bakabildiğimde benim gibi beyaz giyinmiş olan Görkem'i gördüm. Onu uzun süredir böyle görmemiştim. Çok mutluydu. İçi içine sığmıyordu. Yemyeşil çimenlerin üzerinde beraber dans ettik. Kulağıma kısık bir sesle fısıldadı.

"Bana ettiğin yardımlar için teşekkür ederim kardeşim. Seni çok seviyorum. Biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum. Ben de seni çok seviyorum canım kardeşim."

Görkem'in gülümsemesi aniden söndü. Arkamda bir şey gördü.

"Sen burada beni bekle. Hemen geleceğim."

Dedi

"Ne oldu? Nereye gidiyorsun?"

"Bilmiyorum. Sen sadece beni bekle tamam mı?"

"Tamam."

Görkem usul usul gitmeye başladı. Daha sonra da gözden kayboldu. O gözden kaybolduktan sonra tenimde ılık ılık, yoğun bir rüzgâr hissettim. Beni hareket ettiriyordu. Bu sefer tek başıma dans etmeye başladım. Ayaklarım ilerlemeye başladı. Nereye gittiğimi bilmiyordum. Sadece gidiyordum. En sonunda yürümeyi bıraktığımda güllerle dolu bir yolun önündeydim. Yolun sonunda ise bir karartı vardı. Bu karartı bir insana benziyordu bir erkeğe... Onun yanına gitmek için bir adım. Güllerin dikeni ayağıma battı. Canımı çok acıtmıştı. Bir daha denedim. Gene battı. Ama beni ona çeken bir şey vardı. İçimden bir ses oraya gitmelisin diyordu. Bu sefer daha emin bir adım attım ve devam ettim. Acıdan gözlerim dolmuştum. Sonunda yol bittiğinde o karartının güldüğünü duydum. Boğuk bir sesle seslendi.

"Gül reçelim."

Koşarak ona sarıldım. Kim olduğunu göremiyordum. Sadece içimden geleni yapıyordum.

"Ayağım acıdı."
Dedim belki geçirebilir diye. Tekrardan güldü.

"Gülü seven dikenine katlanır. Bak ben de seni sevdim dikenine katlanıyorum."

"Neymiş dikenim?"

"Görkem"

Şaşırmıştım.

"Sen görkemi tanıyor musun?"

"Âşık olduğum kadının kardeşini tabii ki de tanıyorum."

"Peki ama sen kimsin?"

"Şşş. Kim olduğumun bir önemi yok. Sen sadece keyif almaya bak."

Dediğini yaptım. Derin bir nefes aldım. Kokusunu burnumda hissedebiliyordum. Onun da beni kokladığını hissettim.

"Bu kadar güzel kokan bir gül görmemiştim."

Gülümsedim. Uzaklardan bir müziğin çaldığını duyduk. Diz çöküp elini uzattı.

"Hanımefendi bu dansı bana lütfeder misiniz?"

Elini tuttum.

"Hadi dans edelim."

Güllerin üzerinde dans etmeye başladık. Rüzgâr da dansımıza eşlik ediyordu. Hayatımda daha huzurlu olduğum bir an hatırlamıyordum.  Hayat işte. Her şeyi bozmayı sever. Yağmur yağmaya başladı. Az önce her yer günlük gülistanlıktı. Hava neden birden bile bozulmuştu?

Rüzgâr gülüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin