Kararlar

165 20 8
                                    

1k şerefine niyet ettim tek oturuşta bölümü yazmaya... Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın <3

 Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın <3

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Timur'un gözünden..

"Otur" Marcus odaya girer girmez emretti ve bir an ona meydan okumayı düşündüm ama gözlerindeki neredeyse öldürücü bakış herkesin itaat etmesini sağlayabilirdi.

Oyununu oynanmasını izlemek için koltuğa çöktüm.

Oda beklendiği gibi geniş ve ferahtı. Gri taş duvarlar, soğuk taş zeminler, başka bir döneme ait ahşap ve cilalı mobilyalar, boş duvarlar...Cansız odada neredeyse klostrofobik hissettim.

"Kardeşlerinden yapmalarını istediğim tek bir şey vardı ama beklediğim gibi beni yüzüstü bıraktılar." babası bir şeyler anlatıyordu.

"Ben çocuk değilim, onların beni takip etmelerini, benim adıma karar vermeye çalışmalarını bekleyemezsin."

"Onlar bu meclisin yüz karasılar ve şimdi de senin bir insan eşiyle karşılaşmana izin verdiler..."

"Kendi kararlarımı vermekte özgürüm, onlara bu şekilde davranmaya devam etmemen senin için iyi olur; beni yeterince küçümsüyorlar ve kendi babalarının böyle muamelede bulunmasını hak etmiyorlar."

Onları çatık kaşlarla izledim, konuşmalarının gidişatı kafamı karıştırmıştı. Adamın kafasından neredeyse alevler çıkacaktı ama Marcus burada sanki hiçbir şey olmamış gibi adamla medeni bir konuşma yapıyordu.

"Benden emir gelmeden bir adım bile atmıyorlar. Ben emretsem dillerini tutuyorlar, ben söyleyince koşuyorlar, emirlerimi yerine getirmek için öne doğru eğiliyorlar. Benden korkuyorlar, zayıflar." Tiksindiğini açık bir şekilde ifade etti.

Marcus elini babasının omzuna koymak için hareket etti. Vampirleri asla anlayamayacağım.

"Onların işini kolaylaştırmıyorsun."

"Yine de her fırsatta bana karşı gelmeyi başarıyorsun. Hiçbir zaman emirlerime itaat eden, sözlerimi olduğu gibi kabul eden biri olmadın, bu yüzden sen benim sevgili oğlumsun."

Derin bir nefes aldım.

"Sana karşı herhangi bir hayal kırıklığını dile getirdiğim nadirdir Marcus ama bugün karşımda duruyorsun, otoriteme meydan okuyorsun, mahkemeyi insanınla küçük düşürüyorsun, ona eşim diyorsun, sırası gelmeden konuşmasına izin veriyorsun. Başka bir durumda olsaydık böylesine ciddi bir hata nedeniyle onu ağır bir şekilde cezalandırırdım."

Marcus'un eli yanına düştü ve yanımda durmak için harekete geçti.

"Peki şimdi ne yapacaksın baba? Unutma ki eşimi takdim etmem senin dileğindi."

Baba nihayet odanın karşı tarafındaki sandalyeye oturdu, bir saniyeliğine Marcus'u izledi, sonra siyah soğuk gözleri bana döndü, gözlerim sulanıp göz kırpmak zorunda kalana kadar onları açık tuttum. Artık kızgın görünmüyordu ama pek memnun da görünmüyordu ve hangisinin daha az kötü olduğunu merak ettim.

BAHİR |BxB|Where stories live. Discover now