~Kainer~
"Daha fazla kan lazım." Onu ikna etmeye çalıştım ama sadece başını olumsuzca salladı, sonra yan dönerek irkildi.
Eğer tükettiği Lord'un kanı olsaydı uzun zaman önce iyileşirdi, ancak benim seyreltilmiş plazmam onun geniş yaralarını tamamen iyileştirmeye yetmiyordu ve yardımımı sürekli reddettiği için oturup onun acı çekmesini izlemek zorunda kalıyordum.
Ne zaman çekinse ben de aynı derecede azap çekiyordum, sanki onun acısı benimmiş gibi... Ona zorla yardım etme isteği duyuyordum. Beni kontrol altında tutan yalnızca gözlerinde olan güven dolu bakıştı.
"Aç mısın? Sana bir şeyler hazırlayabilirim, mutfakta oldukça becerikli olduğumu göreceksin."
"İyiyim...kalkmama yardım et."
Odanın karşısına geçip yattığı yere gittim ve oturma pozisyonuna geçmesine yardım ettim.
"Teşekkür ederim... Sanırım biraz havaya ihtiyacım var." Az çaba sarf edince bile yorulduğu belliydi.
"Hava acını hafifletmeyecek hem içerisi daha güvenli... meclisim... burası bir insan için iyi bir yer değil, sana söylemiştim."
"Timur da bir insan."
"Elbette ama Timur Lordumun arkadaşı, kimse ona el sürmeye cesaret edemez. Öte yandan sen sadece bir angaryasın... benden başka hiç kimse senin güvenliğini umursamıyor."
"Kendi başımın çaresine bakabilirim." Kesin bir dille konuştu. Gülümsedim; benim cesur savaşçım.
"Sen de ben de biliyoruz ki, düşmeden bir adım bile atamıyorsun." O sırada gözleri kapandı ve sanki başı ağrıyormuş gibi kaşları çatıldı, ama tartışmadı ve sanırım buna sevinmeliyim çünkü içimden bir ses bana tamamen iyileştiğinde sözlerime kulak vereceği günlerin geçeceğini söylüyordu.
Tavandan tabana pencerelere doğru yürüdüm ve avluya baktım. "Sanırım Timur'u hafife almış olabilirim. Bir zamanlar inandığım kadar kötü olmayabilir." Konuşmak için teklifte bulundum ve bana göz ucuyla bakmak için gözünü açtı.
"O sadece sinirli, kırgın bir adam. Onun kötü olduğunu hiç düşünmedim."
"Evet ama öldürülen kişi sen değildin."
Sonra gülümsedi, ağzının bir tarafı o sevdiğim imza gülümsemesiyle kıvrıldı.
"Onu kışkırttın, ne bekliyordun?"
"Onun suçunu mu savunuyorsun?"
Kıkırdadı, sonra zayıfça göğsünü kavradı. "Onun hakkındaki fikrini ne değiştirdi?"
"Biriyle onun hakkında daha fazla şey öğrenmeden günü geçiremezsin. Dün hakkında çok bilgi topladım ve şimdi arkadaş gibiyiz... Daha önce hiç arkadaşım olmadı, bu duygu çok hoşuma gidiyor ."
YOU ARE READING
BAHİR |BxB|
FantasyUsta sınıftan bir vampir yanında bir denizciyi istediğine karar verdiğinde o denizcinin kendisine olan nefreti bile onu kendi adamı yapmaktan alıkoyamaz.