Köy Yolculuğu
Mutfak tezgahına yaslanmış elimdeki yeşil elmayı kemirirken, donmuş suratla, adeta bir ruh gibi içeri giren Defne'ye baktım. Elindeki kol çantasını mutfak masasına savurdu ve bir sandalye çekerek oturdu.
Kaşlarımı çattım. Nesi vardı bunun? En son Yakup ile buluşmaya gidiyordu. Acaba aralarında bir şey olmuş olabilir miydi?
Elimdeki bitmiş elma çöpünü, çöp kutusuna attım. Defne'nin karşısındaki sandalyeye oturdum. Kollarımı masaya yasladım. "Defne?"
Defne'den cevap gelmeyince elimi yüzünün önüne salladım. Ama tık yok.
"Defne!" Diye simi yükselttiğimde en sonunda irkilerek bana baktı. Sorgularcasına baktım yüzüne. "Defne iyi misin? Yakup'la mı kavga ettiniz?"
Defne olumsuz anlamda kafasını iki yana salladı.
Bende ne oldu dercesine kafamı iki yana salladım. Defne yalvarır gibi bana baktı. "Meyra ben bittim." Derken gözleri dolmuştu.
Kaşlarımı daha çok çattım. "Defne, lafı dolandırma da ne olduğunu söyle."
"Yakup ailesi ile tanışmam için Rize'ye gitmemi istiyor." Dedi Defne.
Şok içerisinde yüzüne bakakaldım. Daha doğrusu dediği şeyle bana bir kal geldi. Dalga geçiyor falan olamaz değil mi? Daha önce hiç bu kadar şaşırdığımı hatırlamıyorum.
Kendimi toparlayarak, "E sizde gidin." Dedim.
Defne gözlerini pörtleterek bana baktı. "Yakup'un izni yok. Ailesi ile tanışmaya tek gitmemi istedi Meyra!"
Pekala.
Bu gerçekten fazlaydı.
Kendime çeki düzen verdim. Bu olayı toparlamak lazımdı. Hayır, kesinlikle ben toparlamayacağım!
Defne aklına bir şey gelmiş gibi gülümsedi. "Meyra benimle Rize'ye gelir misin?" Dedi.
Bütün algılarımı kaybetmiş gibi möl möl suratına bakaldım. Evet, yine ve yine bakakaldım. Defne'ye sen ciddi misin bakışlarımı gönderdim. Sanki şurdan birbardak su istiyor.
"Ben..." Diye konuya giriş yapmaya çalıştım fakat pek etkili olmadı. "Defne ben gelemem. Benim ne işim olur Rize'de?"
Defne bırakmak istemezmiş gibi sımsıkı ellerimi tuttu. "Meyra benimle Rize'ye gelmezsen yemin olsun bırakmam seni!" Derken yüzü kıpkırmızı olmuştu.
"Defne, her şeyi geçtim Nesri hanıma ne söylemeyi planlıyorsun?" Dediğimde omuz silkti.
"Bulurum ben bir şey sen yeter ki gel."Dediğinde omuzlarım yenilgiyle çökerken acaba doğru bir karar mı verdim diye düşünüyordum. En fazla ne olabilirdi ki?
"Peki, tamam." Dediğimde onu daha önce hiç bu kadar mutlu görmemiştim. Defne'nin bu haline gülerken kapıdan bizi izleyen Koray'ı görmemle çığlığı basmam bir oldu. Ama yani kim görse o çığlığı basar. O kadar korkunçtu ki... Kafasını kapıdan çıkarmış, yüz ifadesini aklıma getirmek bile istemiyorum zaten...
Defne Koray'ı görünce kısa bir şok oldu. Daha sonra, "Koray n'olur teyzeme söyleme!" Diye yalvarmaya başladı. Koray sinsice gülerek yanımıza geldi ve ellerini beline koydu.
"Demek sevgilin var..." Dedi Koray bir yandan başını sallarken.
"Koray, bak teyzeme söyleme ne istersen yaparız!" Dediğinde bir hışımla Defne'ye döndüm. Benim niye bundan haberim yok ya!
Koray sırıttı. "Ne istersem mi?" Diye sordu heyecanla.
Defne ağlamaklı bir şekilde başını salladı."Ne istersen..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELDA
Ação"Son dakika! Azerbaycan'da bulunan bir köyde meydana gelen patlamada köyün çoğunluğu yaşamını yitirdi. Bir sürü ülkeden gelen destek ile bazı insanlar kurtulabildi. Gerisi ne yazık ki vefat etti. Hayatta olan ve ailesini kaybetmiş insanlara baş sağl...