LEORA
Bana tahsis ettikleri odada yaklaşık dört saattir dinleniyordum. Daha fazla uzanırsam sıkıntıdan mahvolacaktım. Kalkmadan önce bir süre dışarıdaki sesleri dinlemeye başlamıştım. Arada adım sesleri geliyordu ancak onun dışında herhangi bir konuşma sesi yoktu. Tam yatakta doğrulmaya çalışırken içeriye acele bir şekilde Amber girmişti. Neler oluyordu.
"Bak Leora hızlı olmalıyız beni iyi dinle senin yanına gelecektim ancak Ivan ve seni kucağında taşıyan çocuğun konuşmalarına şahit oldum tam da senin dediğin gibi konuşmalarımızı öğrenmiş planı devreye sokmanın vakti geldi." Sonunda asıl eğlencenin zamanı gelmişti. Sadakat oyunu başlasın.
Sinsi bir şekilde gülümseyerek Amber'i cevapladım. "Sen sadece bilmelerini istediğimiz kadarını anlat gerisini ben hallederim." kafasını sallayıp samimi bir gülüşle odayı terk etti. Bazen kendimi tanıyamıyordum tüm bu planları benim yaptığımı düşünmek beni korkutuyordu ama sonra amacımı hatırlayıp daha da güçleniyordum. Bu amaç uğruna herkesi harcardım gerekirse kendimi bile.
Önce boynumdaki izi gücüm ile geri getirdim yoksa planımız hiçbir işe yaramazdı. Boynumdaki iz geri geldiğinde her şeyin iyi gitmesini umarak yatakta uyku numarası yapmaya başladım. Kolyem için yapmam gereken hiçbir şey yoktu çünkü zaten kolye olanları anlayıp ona göre durumu kurtarıyordu. Eğer güçleri olan prensesin ben olduğumu bilseydi yine büyücü olduğumu düşünüp düşünmeyeceklerini düşünmekten kendimi alıkoyamamıştım.
Ya Amber bana inanmasaydı ne olurdu acaba. Ben ona şartlar ne olursa olsun bana ihanet etmediği sürece hep güvenmeyi seçecektim. Acaba o da bana karşı böyle mi düşünüyordu. Bugüne kadar Amber'le hiç birbirimiz hakkında ne düşündüğümüzü hiç konuşmamıştık ama ikimizde birbirimize sevgimizi belli ediyorduk. Gerçek bir abla kardeş gibi.
Yaklaşık bir süre daha bekledikten sonra avımın adım sesleri duyuldu. Büyük ihtimalle uyuduğumu düşündüğü için sessiz olmak gibi bir derdi yoktu. Odamın kapısı yavaşça açıldığında düzenli bir şekilde nefes alışverişlerimi düzene koymaya çalışıyordum. Daha önceden bunu o kadar çok yapmıştım ki. Sürekli geceleri hayal kurmaktan uyuyamazdım ailemde beni kontrol etmeye geldiklerine bu rolü yapmak zorunda kalırdım.
Fyren'in adım sesleri dışında birisi daha vardı. Bu da Amber'in bahsettiği Ivan olmalıydı. Bir süre sessizce bekleyip sadece durdular. Sonra içlerinden biri bana doğru yaklaşıp elini boynuma attı. Acıdığını hissettiğimi belli etmek için ufak bir ses eşliğinde dişlerimi sıkıp yan dönmüştüm.
Bu işlerini daha da zorlaştıracaktı. Biraz bekledikten ve uyuduğuma yeniden emin olduktan sonra elini tekrar bu sefer daha yavaş şekilde boynuma atıp kolyeyi almayı denemişti. Kolye tam boynumdan çıkmak üzereyken bir anda gözlerimi dehşetle açıp yatakta doğrulmuştum.
İkisi de kocaman gözlerle bana bakıyordu. Daha inandırıcı olabilmek için büyük bir çığlık attım. Bu sayede Amber'in bir şey demesine de gerek kalmayacaktı. İçeriye diğerleri öyle hızlı gelmişlerdi ki ben bile bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum. Üssün boyutundan dolayı olmalıydı.
"Be-beni taciz etmeye çalıştı uyandığımda eli boynumdaki yaramın altındaydı." Bunları söylerken özellikle sesimin titremesine izin vermiştim bu sayede korkmuş bir kızdan farkım yoktu. Beatry hemen yanıma koşmuştu, beni teselli etmeye çalışıyordu oysa ben çoktan yaşların gözümden boşalmasına izin vermiştim.
"Hayır öyle bir şey yapmadım." Aslında şu an da kendini daha da zor bir duruma sokmuştu çünkü ben kimin yaptığını söylememiştim. En sonunda durumu açıklamaya başlamıştı. "Bugün Amber'le konuşurken dudaklarını okudum bir kolyeden bahsediyordu. Kolyenin güçlerinin olduğundan ve yaralarını anında iyileştirebileceğini söylediler. Bir düşünsenize o kolyenin bizde olduğunu ihtiyacı olan herkesi iyileştirebiliriz"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Zambak-Geleceğin Geçmişi
Fantasía"Kendilerine dost edinmeye başlasalar iyi ederlerdi çünkü beni hiç bir krallık engelleyemezdi ve ben güç için geliyordum." Sıradan bir genç kız ve bir kahin...Acaba gerçek olabilir mi bunlar? Leora sıradan bir köyde sıradan bir ailenin tek çocuğudu...