Leora'nın ölüm haberini alalı daha birkaç saat olmuşken tüm saray halkı bende dahil siyahlara bürünmüştük. Görevlerini etkilemesine izin vermedikleri için duygularını yansıtmıyorlardı ama arada süzülen yaşlarını görüyordum. Bense daha beter haldeydim. Yürüyen bir enkazdan ibarettim şu an.
Acı haber tüm krallığı derin bir yasa sürüklemişti. Bereket prensesinin ölümüne sevinen krallıklar da olmuştu tabii. Güçlere sahip bir varisin onlara tehdit olacağını düşündükleri için bu onlar için bir şenliğe bile sebep olabilirdi.
Amber ise tahtın tek varisi olduğu için mahzenden çıkarılmak zorunda kalmıştı. Yarın ise tahta geçecek ve Sloteria kraliçesi olacaktı. Tüm bu olaylar karşısındaysa soğuk kanlılığını koruyan sadece tek bir kişi vardı. Ondan şüphelendiğim için onu sorguya çekmiştim ancak o bana beni daha çok şaşırtacak bilgiler vermişti. Eğer söylediği doğruysa Leora'nın odasında bir not vardı. O notu bulmalıydım.
Odasının önüne geldiğimde muhafızlar başta tereddütle birbirlerine baksalar da bir şey demeden kapıyı açmışlardı. Odası dağınıktı. Kimse eşyalara dokunmaya cesaret edememişti. Bu benim işime gelirdi. Bu sayede notu başkaları bulmadan önce bulabilecektim. Önce taçlarının ve elbiselerinin olduğu dolaba ilerlemeye başlamıştım.
Dolabın kapağına asılı bir elbise ile taç vardı. Bunlar dün henüz hiçbir şey olmamışken giydikleriydi. O narin boynu annesi tarafından kırılmıştı. Tüm bedeni kana bulanmış suratı bembeyaz olmuştu. O görüntüleri unutmak imkânsız gibi geliyordu.
Dolabını açıp karıştırmaya başladığımda içinin dışarıdan görülenden daha büyük olduğunu fark ettim. Kıyafetlerin aralarını ve dolap altını da karıştırdıktan sonra burada hiçbir şey olmadığına karar verip çekmecelere doğru ilerlemeye koyuldum. Daha ilk katını açmamla aradığım şeyi bulmuştum.
Notu da alıp Leora'nın yatağına oturduğumda istemsizce gözlerim doldu. Bir zamanlar bu yatakta kimseden korkmadan yatabiliyordu oysa şimdi... Bunları daha fazla düşünmemenin daha iyi olacağına karar verip notu okumaya başladım.
Olanları anlayabilmek için
Uzaga bakma
Aslında her sey gözünün önünde
Onu kurtar kendini yak
Onu kurtar her seyi yak
Bu bir oyun degil
Intikam hikayesine hos geldiniz
Intikam oyununda biri kazanır
Herkes kaybeder
Notun yanında bir de mektup vardı. Onu da okuduktan sonra hızla harekete geçtim.
3 SAAT SONRA
Leora'nın anma töreninde herkes ona saygısından siyah giyinmişken içlerinden sadece Amber parlak yeşil bir elbise giyinmişti. Kardeşini sevmeyebilirdi ama bu zamana kadar ona karşı hiç mi merhamet duygusu hissetmemişti. Salondaki herkes ona dönüp bakıyordu o ise bu bakışlardan gayet memnun görünüyordu.
Bir süre herkes Leora'nin bedeninin içinde olduğu tabutun önünde bir süre eğildikten sonra yakınları çiçek bırakmaları için çağırılmaya başlandığında önce kral gitti. Kızı için çok üzülüyor olmalıydı. Ben bu haldeyken kralı düşünemiyordum bile.
Amber'de geldiğinde sırıtarak çiçekleri bırakıp hemen geri dönmeye başladı. Sıra bana geldiğinde Amber'in yanından geçerken ona sırıtmayı ihmal etmemiştim tabi ki. Şu an neler olduğunu anlamıyordu ancak yarın çok iyi anlayacaktı. Krallığın kaybına rağmen Amber kendini garantiye almak için hemen tahta geçmesi gerektiğini yoksa kendini öldüreceğini söylemişti. Dünyaya üçüncü bir varis getiremeyecekleri için kral mecburen kabul etmişti. Ama yarın kimsenin hesaba katamayacağı şeyler olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Zambak-Geleceğin Geçmişi
Viễn tưởng"Kendilerine dost edinmeye başlasalar iyi ederlerdi çünkü beni hiç bir krallık engelleyemezdi ve ben güç için geliyordum." Sıradan bir genç kız ve bir kahin...Acaba gerçek olabilir mi bunlar? Leora sıradan bir köyde sıradan bir ailenin tek çocuğudu...