.
.
İhanet eden , sadakat istermi ?
Gece , gündüzden sıra istermi?
Ölü birine ruh geri dönermi ?
Söyle vefalı kalbim ,ne yapayım?Bu yaşam bir sınavsa ben neyin sınavındayım?!
Köklerini bilmeyen , yetim , itaatsiz, bağımsız ölümlü... Yaratanı suçlamaya nasıl cüret eder?
.
Başımı hayır dercesine hafifce salladım,düşüncelerden arınmak için .
Zira bir büyücünün bunları düşünecek vakti olmamalı.Karşımdaki kişinin zihniyle olan tüm bağlarımdan ayrıldım. Geriye en zoru kalmışdı. Gördüklerini anlatmak.
Her kişinin kendi kader ipleri ve ruhlarının ışığı vardır. Ben onları okur o ipler sayesinde tüm geçmişlerini görürüm. Ve gelecekte olacakların yansımasını ruhlarının ışıklarında ararım.
Büyücü sözünün altına gizlediğim güçlerimle insanlara yardım ederim. Yinede burada bize kara büyücü derler.
Nedeni ,bizi asla görmezler ve tanımazlar, siyah pelerin ve yüz maskesi sayesinde.
İş yaparken hep onları kullanırız bu sayede kendi hayatlarımızı koruruz.
Gözlerimi açdım ve odadaki hafif mum ışığına alışana kadar bekledim konuşmak için .
Karşımda oturan kadının rituelden sonra kanlanmış elini bırakdım ve kısık sesle konuşmaya başladım.
-" Gözlerini aç , yabancı. Duyacaklarına hazır ol."
Gözlerini açdı ve korkuyla elini geri çekdi.
-" H-Hazırım efendim... Lütfen söyleyin, nedir bu kabuslarımın anlamı?"
Derinden nefes aldım. Sekiz yıldır bunu yapmama rağmen hala söylerken zorlanmak, nefesim kesilecekmiş gibi hissetmek ....
Doğduğumdan beri insanların iç yüzüne bakar , geçmiş hayatlarını ve yakın kaderlerini okurum. Bu benim lanetim gibi.
İlk olarak lanet değilde yetenek olarak görürdüm . Sanki kendimi seçilmiş biri olarak zannederdim. Ama sonra birgünde tüm düşüncelerim değişdi. Masum halleri olan çocuk oyunları oynayan , hep böyle ailesiyle mutlu yaşayacağını zanneden kız birgünde öldü. Yetenek diye düşündüğü bu haraketlerinin aslında lanet olduğunu öğrendi.
İlk olarak kendi ailemin geleceğini görmüşdüm . Aslında geleceklerinin olmadığını...
Kaçınılmaz acı dolu bir ölüm. Bunu onlara söylediğimde inanmak isdemediler hatta gözlerim onlara bunu söylediğimde reng değiştiği için onları lanetlediğimi düşündüler . Ceza olarak ertesi gün bahçeleri temizleyecekdim. Ben bahçeyle meşgulken ev birden alevler almaya başladı . Kadere tezahur edemezsin . Ev yanıp kül olana kadar öylece kıpırdamadan durmuşdum. Aklım yerinde değildi sanki yanan eve değilde boşluğa bakıyor gibiydim. Doğuştan bende tuhaflık olduğunu düşünen akrabalarım beni sahiplenmek isdemediler lanetli olduğumu sözlediler.
O zaman on yaşımdaydım. O yangın ailemle beraber çocukluğumuda aldı benden. Yetimhaneye yerleşdim . Ordada konuştuğum herkese hayatlarında gördüğüm tüm acı şeyleri söylerdim. Yıllarca öfke kusdum. Bu benim acımı hafifletmedi.
On beş yaşıma geldiğimde birisi beni sahiplenmeye geldi . O zamanlar 27 yaşındaydı Drew hocam. Beni sahiblendiği andan itibaren yeteneklerimi gördü ve bana onları kullanmayı öğretti sanki baba karakteri için değilde hoca olmak için beni sahiplenmişdi. Benimle birlikde 2 çocuk daha bakıyordu. Dokuz yıldır bize büyü yapmayı tüm inceliklerine kadar öğretti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kefaret. AME.1
FantasíaÖzel güçleri olan Darla . Sevdiği kadın için kendini feda eden Drew. İkilinin zamansız ayrılığı ve ortadan doğacak olan gerçek aşkın hikayesi. -"Huzuru bazen yanında bulur insan, kızım. Benim huzurumda sensin ve tabiki baban. " Elindeki oyuncak...