3 gün sonra
Jungkook
Yorucu bir günün ardından eve gelmiştim. Biraz dinledikten sonra Taehyung'un odasına ilerlemiştim.Derin bir nefes alıp kapısını tıklatmıştım. Ses gelmeyince içeri girmiştim yavaşca. Gördüğüm manzara ile dudaklarımın kenarları kıvrılmıştı. Taehyung yatağında sakince uyuyordu. Üstündeki pike üstünden kaydığı için gidip düzeltmiş tim ve odadan çıkmıştım. Kabul etmeliyim kiBen Taehyung'a aşık olmuştum.
Tabikide aşık olan tek ben değildim. Yoongi ve Jimin hep bizden gizli görüşmüştü ve 3 gün öncesi ise bize sevgili olduklarını açıklamıştılar. Salona gidip koltuğa oturdun ve düşünmeye başladım. Taehyung....
Daha tanışalı ne kadar olmuştu ki ona bu kadar kapılmıştım.Taehyung mükemmeldi. Esmer,yanık tenine benim beyaz tenim çok güzel uyuyordu mesala. Kahvelerine bakınca dalıp gidiyordum. Onun o kare gülüşü için dünyalarımı verirdim. Taehyung'u canım gibi seviyordum. Onun benim canım olmasını istiyordum. Birleşelim istiyordum. Gözlerime bakıp içtenlikle gülmesini istiyordum. Onu çok seviyordum ve kalbimin ortasına onun adını çoktan kazımıştım.Orada öylece ne kadar Taehyung'u düşünsem bilmiyorum ama aniden gelen yüksek bir sesle hızlıca yerimden kalktım ve Taehyung'un odasına gittim. Ses onun sesiydi Çünkü,çığlık atıyordu. Kalbimde büyük bir ağrıyla odasına gittim. Sırtını duvara yaslamış dizlerini kendine çekmiş ağlıyordu. Hemen yanına gittim ve ona sarıldım. Sarılmamla beni itmişti.
"Git! "
"Taehyung ne oldu anlat bana kabus mu gördün yine? "
"Git dedim sana! "
"Gitmem Taehyung bu sefer gitmem anlat bana güzelim ne oldu? Bana güvenebilirsin sırrın sırrım olur söz veriyorum yeterki anlat bana. "
"Jungkook bana acıma. "
"Acımıyorum Taehyung. Yemin ederim sana acımıyorum. İnsan sevdiğine acır mı? "
"Sevdiğine mi? "
"Taehyung anlat bana güzelim her şeyi. Belki yaşadıklarını değiştiremem ama sana daha güzel anılar verebilirim. Yeterki anlat bana
my pure love. " dediğimde kararsızce bana baktı ve derin bir nefes aldı."Jungkook benim bu yaşadıklarımın hepsinin bir sebebi var. " büyük bir ciddiyetle onu dinliyordum. Kararsızdı anlatmak istemiyordu. Onu cesaretlendirmek için elimle omzuna dokundum. Yutkundu. Derin nefes aldı ve gözlerime bakarak dudaklarını araladı.
"Bak ben iyi bir çocukluk geçiremedim. Ben hep annemle babamın evliliklerinin istenmeyen meyvesi oldum." kaşlarımı çattım. Buda ne demekti böyle, insan çocuklarını istemez mi? Devam etti.
"Annemle babamın gençken heycan için yaşadıkları ilişkide annem hamile olmuş. Annemin babası yani dedem bunu Öğrenince anneme çok kızmış ve aldırmasını istemiş ancak annem hamile olduğunu öğrendiğinde bebek 11 haftalıkmış. Bu yüzden aldıramamış. Bu haberler babamın babasının kulağına gittiğinde dedemle bir olmuşlar ve annemle babamı zorla evlendirmişler.Bu yüzdende ikisi hiç birbirini sevmedi ve olan hep bebeğe yani bana oldu. " Duraksadı. Biraz toparlandıktan sonra dudaklarını araladı ve konuşmaya başladı.
"Tahmin edersin ki bu yüzden çocukluğumu yaşayamadım. Hep şiddetle büyüdüm. Anne ve babam ikiside çalışıyordu. Bu yüzden birisi iş gezisine gittiğinde veya nöbette olduğunda diğeri eve hep birilerini getirdi. Ben bunlatın hepsine yakından şahit oldum.Hattâ bir gün annem iş için hastanede nöbet günüydü.Salonda oturmuş şöminenin yanında oyuncak arabalarımla oynuyordum. Aniden kapı açılmıştı ve babam kolunda bir kadınla eve gelmişti. Sarhoştu, ayakta duramıyordu. Masum masum oynayan beni gördü ve yanıma gelip bana vurmaya başladı. Hiç bişey anlamamıştım. " Eğer annene bu kadını söylersen seni öldürürüm. ''Demişti. Korkmuştum ve ağlamaya başlamıştım. Beni kolundan tuttuğu gibi ceza odasına götürmüştü ve sabaha kadar o soğuk odada ağlamıştım. Sabaha karşı ise gözlerim kendimden izinsiz kapanmıştı. "
Yutkunamadım. Bir insan nasıl Öz çocuğuna böyle davrana bilirdi ki?. Aklım almıyordu. Gözünden yaş akmaya başladı. Nefes alamadım. Hemen elimle göz yaşlarını sildim ama yenileri geliyordu. Sarıldım ona ve bir yandan da sakinleştirmeye çalıştım. "Şşh geçti. Ben yanındayım. " diyip elimle sırtını sıvazlıyordum. Kısık sesiyle konuştu. "Geçmedi."
"Okulda her zamanki gibi sıradan bir gündü. Zorbalarım her zaman olduğu gibi beni zorbalıyordu. Yanlışlıkla okulun belalı çocuğuna çarptım. Görende bu zorbalar sâdece lisede var sanırdı ama ben daha birinci sınıfta zorba lan maya maruz kalmıştım.Çarptığım çocuk abartılı tepkiler gösterip arkadaşları ile bana vurmaya başladı. Bahçede ki nöbetçi öğretmen bizi fark etmiş olmalıydı ki geldi o çocukları üstümden aldı. Benim yüzüm fena benzetmişti tabi. Her yer kan olmuştu. Müdür annemi arayıp okula çağırdı. Eve gittiğimizde ise annemden sevgi beklemiştim. Belki bu bahane ile beni birazda olsa severlerdi. Ama hayır eve gider gitmez odama çıkmıştım. Akşam babam gelmişti ve bana bir posta o dayak attı,okuldaki çocuktan dayak yedim diye. Annem ise bana acırca baktı. " diyip daha fazla ağlamaya başladı. O daha çocukken nasıl böyle şeyler yaşamıştı aklım almıyordu. Ona daha sıkı sarıldım. Devam etti.
"Lise sonda iken daha fazla dayanamadım ve tek arkadaşlarım olan Yoongi ve Jin ile onların evine kaçtım. O ikisi o zamanlar birlikte yaşıyordu. Onları hayatımdan çıkarırım sanmıştım ama olmadı. Bu seferde beni rüyalarımda rahat bırakmadılar. Ne zaman tek uyusam rüyalarıma giriyorlar. Çeşitli psikologlara gittim ama nafile hiç biri işe yaramadı. Şimdi ise arkadaşlarım benim için işinde gayet başarılı bir psikiyatrist bulmuşlar. Ona gideceğim." Ellerimle saçlarını okşuyordum.
Yüzünü görebilmek için biraz kendimden uzaklaştırdım onu ama hala fazla yakındık. Kurumuş dudaklarımı araladım ve konuşmaya başladım. "Bu süreçte hep yanımda olacağım. " konuşurken dudaklarım dudaklarına değmişti. "Buna mecbur değilsin. " dedi. "Elbette bu süreçte seni yalnız bırakmıyacağım. Ve teşekkür ederim bana kendini açtığın için. Söz veriyorum pişman olmiyacaksın. " avucum yüzünü keşfedercesine yüzündeki her bir noktaya dokundum.
"Hadi gel uyuyalım. "
"Uyuyalım derken? "
"Ne,sana seni yalnız bırakmıyacağımı söyledim. Hadi şimdi uyuyalım. " Gülümsedi. "Teşekkür ederim. " yanağına bir tane öpücük kondur dum. "Hadi uyuyalım. " yatağa uzandı bende göğsüm sırtına denk gelecek şekilde arkasına uzandım. Pikeyle üstümüzü örttüm.Sonra ise kararsız kalarak ona sarıldım ve boynuna küçük küçük öpücükler kondurdum. Şuan bu yaptığımdan dolayı beyaz tenim alev alıyordu ama yaptığımdan asla pişman değildim. Uykusu çok olmalı ki hemen uyumuştu.Sessizce mırıldandım. "İyi geceler my pure love... "
Ağağağağağağa bittii. Gece yazdım inşallah tutar 🤲. Bu arada bölüm nasıldı?. Tae nin geçmişi beni ağlattı 😖 Peki ya Yoonmin ikilisine ne demeli? Off daha 3 ship var onlarıda yapacağım. Muhtemelen 20 . Bölümde falan fınal olacak veya 25 falan. Neyse bölümü okumadan atıyorum bu yüzden yazım yanlışı varsa sorry. Alf1Rida kaçarr öpüldünüzz muahh💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PURE LOVE
FanfictionŞarkıcı JEON JUNGKOOK yanlışlıkla futbolcu KİM TAEHYUNG ile aynı evi satın alır. Yan ship: Yoonmin Namjin Hosewoon(Hoseok ve Rowoon)