Kuzey ırak dağlarında soğuk yeller eserken. Abdullah için Mersinde ılık ılık meltemler esmeye başladı.
Abdullah metahani yolcu edip yoğun iş temposuna dönmüş kendini tamamen işe vermişti.
Kendini tamamen işe verdiği günlerden birgün karakolda koşturup duruyordu.
Arşivi düzenliyordu.O dosya oraya bu dosya şuraya.
Kucağında dosyalar yürürken birden arkasından narin eller belini sardı.
Noldugunu anlayamayan Abdullah.
"Noluyor ya" diye bağırarak döndü arkasını.Elindeki dosyalar dökülüverdi şühedayı görünce.
Öyle bir sarıldı ki nişanlısına sımsıkı şühedanin nefesi kesildi.Kokusunu içine doya doya çekti Abdullah çok özlemişti. Mesai de bitmek üzereydi zaten komutan "Abdullah" diye seslendi.
Abdullah biranda kendini geri çekti yere çömdü dosyaları toplarken "emredin komutanim." Dedi utanmıştı komutanına yakalanınca.
Komutan: Elindeki dosyaları bitirince çıkabilirsin misafirin gelmiş.dedi.
Abdullah büyük bir sevinçle "emredersiniz komutanım" dedi.Şüheda da mutluydu abdullaha dosyaları yerleştirmesine yardım etti.
Şüheda okuyor Abdullah dosyanın yerini buluyordu.Beraber hızlıca bitirdiler.
Karakoldan ayrılırken Abdullah: Açmısın ne yiyelim diye sordu.
şüheda: buraları sen biliyorsun senin seçimine güveniyorum.dedi.Böylelikle deniz kenarındaki güzel bir balıkçı ya gittiler.
Yemeklerini yediler ardından sahile indiler.Akşam olmuştu bile güneşin batışını izlediler.
Hava kararınca birden soğuk bastı. Abdullah ceketini şühedaya örttü.
Arabaya doğru yürüyorlar dı.Şehrin ışıkları Yalın ayak kumlarda ayakkabılar ellerinde içlerine özensizce çoraplar tıkıştırılmış.
Mutluydular kısa zaman sonra eve geldiler.Ikiside utaniyolardı ilk defa baş başa bir gece geçireceklerdi.
Abdullah: istersen ben gideyim bir sürü otel var buralarda dedi
Şüheda gülümsedi gitmene gerek yok dedi.Abdullah bunun üzerine mutfağa yöneldi.
Heyecandan kalbi çıkacak gibiydi.
Atıştırmalık birseyler hazırladı.
Birlikte biraz yedikten sonra günün yorgunluğu bastı koltuğa kendilerini bıraktılar iyice.Ikiside utandikları için bir türlü uyumaya gidemiyolardı.
Sühedanın koltukta uyukladıgını gören Abdullah kıyamadı nişanlısına
"Hadi bakalım küçük hanım uyku vakti."dediŞüheda gözlerini araladı "peki" dedi Abdullah odasini ona vermiş kendide metehanin uyuduğu koltuğa geçmişti.
Bir süre sonra şüheda kısık bir sesle seslendi.Abdullah uyuyamamıştı hemen duydu.
Odaya girdi ve
Şühedanın gözlerinden akan yaşlarla karşılaştı .Koştu yanına hemen sarıldı "noldu"diye sordu cevap alamadı.
Şüheda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu konuşamadı.Abdullah da yatağa girdi göğsüne yatırdı sühedayı sakinleşmesini bekledi.
Bir süre sonra şüheda sakinleşti olan biteni anlattı.Meğer ailesiyle tartişmiş kimsenin haberi olmadan gelmiş abdullahin yanına.
Dertleşirken abdullahin kucağında uyuya kaldı şüheda.
Çok geçmeden abdullahda uyumuştu.
Ertesi gün abdullahin izin günüydü.
Saat 9 olmuş ama hala yataktalardı.
Şüheda uyandı ama utancından kıpırdayamiyordu.Abdullahin göğsünde yatıyordu hâlâ.
Abdullah biranda başını öptü ve "küçük hanım uyanma vakti geldi" dedi.
Şüheda kıpkırmızı olmuş yanaklarıyla yatağa oturdu.Abdullah sühedanın dağınık saçlarına; kırmızı olmuş yanaklarına vede utanan gözlerine baktı.
Çok sevimliydi şüheda dayanamadı belini kavradı ve sühedayı hafif sert bir şekilde yatağa yatırdı.
Dudaklarını öpmeye başladı.
şüheda bir süre duraksadi ardından karşılık verdi öpüşüyolardı.
Bir süre sonra Abdullah sühedanın boynunu öpmeye başladı.Şüheda yaprak gibi titriyordu kucağında.
Abdullah öpmeyi bıraktı sühedaya sımsıkı sarıldı."Iyimisin diye" sordu şüheda utanan bir ses tonuyla "evet"dedi.
Şüheda ilk defa öpüsüyordu baskıcı ailesi yüzünden hiç sevgilisi de olmamıştı.Çok utanmistı.
Abdullah: hadi sen biraz daha uyu uykucu şirin dedi.Ve onu biraz yanliz bıraktı bu sırada kahvaltıyı hazırlamaya mutfağa gitti.
Şüheda yatakta öylece yatıyordu kafası karışmıştı.Ailesine ihanetmiydi bu yaptığı bu yaşına kadar onlara hep sadık kalmıştı.
Sonra saçmaladığının farkına vardı.
Abdullah onun nişanlısıydı ailesinin rızasıyla onunla nişanlanmış ti.
yakında kocasi olacakti.Abdullah onu kahvaltıya çağırmak için odaya gelince şüheda yataktan fırladı ve abdullaha sıkıca sarıldı.
Abdullah da sarıldı dakikalarca bırakmadı şüheda abdullaha ihtiyacı vardı.Ardından kahvaltıları yaptılar.
Sonra yeniden yatağa dönmek istedi şüheda.
yorgun hissediyordu.Bu defa Abdullah yanliz bırakmadı nişanlısını beraber geçtiler odaya.
Yatağa uzanıp sımsıkı sarıldılar.
Bir süre sonra sıcacık olmuşlardı.
Şüheda uyuklamaya başlamiş uykulu uykulu konuşuyordu.Abdullah da bilerek şühedayı konuşturup muzip muzip gülüyordu.
Abdullah şühedanin saçlarını okşuyor minik minik öpücükler konduruyordu dudaklarına.Şühedanın gözleri tamamen kapanmış tam uyuyacakken abdullahin telefonu çaldı.
Arayan kayın babasıydı.
"Şüheda yanindami" diye abdullaha sordu oldukça merak etmiş üzülmüş bir sesi vardı.Abdullah olanı biteni anlattı ve dediki "birkaç gün kalsın şüheda sonra sizde gelin mersini gezdiririm hem hemde biraz daha kafanızı toplarsınız" dedi.
Kayınbabasinin içi rahatlamiştı.kızı iyiydi Abdullaha sonsuz güveniyordu kabul etti kızı için çok endiselenmiş korkmuştu.
Şühedanın gözleri dolmuş endişe ile abdullaha bakiyordu.Abdullah telefonu kapattı kucakladı şühedayı atladı yatağa. Gülerek "Birkaç gün daha benimsin" dedi.
Öpücüklere boğarken şühedayı.
Onları bekleyen sondan habersiz mutlu mesut hayeller kurup eyleniyolardı.Kader onlar için kurmuştu tuzağını sinsice
Vakitlerinin dolmasını bekliyordu.
Birkaç gün masal gibi bol öpüclerlerle kucaklaşmalarla gecti.Ardından şühedanin ailesi geldi oturdu konuştu anlaştılar.
Babası şühedanin mutluluğunu görünce abdullahin ailesini aradı ve düğün tarihini öne aldılar.1 ay içinde düğünleri vardı ama sorun yoktu zaten hersey hazırdı.
şüheda gelindiğini bile beğenmişti.
Abdullah hemen Metehan'ı aradı "kardeşim düğünüm var" dedi heyecanla olanı biteni anlattı.
Metehan: mutlaka geleceğim yıllık iznim var zaten. dedi gülerekOnlar mutlu mesut planlarını yapmaya devam ettiler kaderin planlarından habersizce...