Severus'un büyücü olduğunu öğrendikten sonra her şey çok değişmişti, bir o kadar da değişmemişti. bir hafta sonra bakanlıktan gelen bir cadı eşliğinde diagon yoluna gittiler, orada muggle'lar ve büyücüler arasındaki farkları gözlemlediler, Alex bir muggle rehberi aldı.
Bu kitap eş bölümüne kadar hoşuna gidiyordu ta ki erkeklerin hamile kalabildiği bir de yetmezmiş gibi büyücü ve cadı çocuklar çok küçükken evlenecekleri kişiyi seçermiş, bak bacak kadar boyundaki veletlere! Alex bu küçük ırz düşmanlarından biri Severus'u ister diye deliye döndüyor -ve bu hâlâ devam ediyor- ya bu ırz düşmanları şu Hogwarst dedikleri okulda iffetli yavrusunu sıkıştırırsa! Alex böyle içini yerken Jack'in yaptığı tek şey kocasının bu kıskanç haline gülmekti.
Hadi ama sizde 1.90 boyundaki bir adamın daha çok küçük olan çocuğunun geleceğini yazması bir de yetmezmiş gibi çocuğunu seven kişiye -eğer büyücüyse- yapacaklarını dinlemek sonra kalp krizi geçiriyormuş gibi görünmesi, kime olsa komikti!
Sonraki aylarda Severus için büyücü ve cadılar için olan bir aktivite ararken uçma öğretmeye karar verdiler zaten zorunlu bir ders olduğu için önceden öğrenmesini doğru buldular. Severus ne kadar ayaklarımı yerde seviyorum diye söylense de Jack'in hevesli halin kıramadı, sonuç olarak Severus neredeyse iki yıldır uçma dersi görüyor. Ayriyeten de terapisti olan James ile de iyi anlaşmaya başladı. Ama rüyalar şiddetini hâlâ koruyor. Bu arada Alex'te terapiye başladı böylelikle Severus için iyi bir baba olabilecek!
5 yıl sonra
Mutfak batmıştı, Jack görürse çıldıracaktı ama bu Alex ve Severus için önemli değildi ne de olsa onlar yalnız bırakmıştı ikisini, Ana'nın annesi hastalanmıştı onun yanına gitti Jack ise bugün ful doluydu yani ev izinli olan Alex ve Severus'a kaldı, lakin bu ikisini yalnız bırakmak bu hayattaki en kötü kararlardan birisidir çünkü bir seferinde havuzu yakmışlardı -bunu nasıl becerdikleri hâlâ bir sır-.
Severus beline gelen saçlarını bir toka sayesinde bağlamış, üstünde ki ördekli önlükle işini çok ciddi bir şekilde yapıyordu, öte yandan da aynı şekilde Alex uzun saçlarını toplamış üzerinde önlükle -ama onun önlüğünde kuş vardı- ciddi bir şekilde kremayı hazırlayan Severus'u izliyordu onun işi bitmişti ve pastanın son kreması kalmıştı üzerine sürecek. "Bence kremaya havuçta katalım" Alex'in önerisiyle durdu Severus "hiç kremaya havuç katılır mı?", "Ama tarçında katılmaz hem tarçın katıp havuç katmamak olmaz biliyorsun havuç ve tarçınlı kek harika bence kremada da olur hem zaten pasta olucak" Severus biraz düşündükten sonra onayladı ve havuç rendelemeye başladılar.
1 saat sonra
Jack eve geldiğinde ortalık şüpheli bir şekilde sessizdi. Mutfaktan gelen yanık kokularıyla o tarafa doğru gitti, tuhaf bir şekilde etraf topluydu ve iki suç ortağı ortalıkta görünmüyordu. Yavaşça kokunun kaynağı olan buzdolabına gitti, kapağını açtı görünen şeyle derin bir nefes verdi sadece yarısı yenmiş pasta! Madem öyle o zaman bu iki haylaz nerede? Gelen kahkaha sesiyle bahçeye doğru yürümeden önce yukarı çıkıp üzerini değiştirdi, büyük ihtimalle yine bahçeyle uğraşıyorlardı, salaş bir t-shirt ve eşofman giydi aşağı inip tekrar mutfağa uğradı, eşinin en çok sevdiği portakal suyunu ve çocuğunun favorisi olan elma suyunu bardaklara boşalttı.
Elinde tepsi ile çardağa doğru yürüdü, çarda ki masaya tepsiyi bıraktıktan sonra son zamanlarda ikisinin de çok vakit geçirdiği tarlaya -Severus bitki yetiştirme işlerine çok meraklıydı o yüzden bahçenin küçük bir kısmını tarla yapmışlardı- doğru yürüdü. Gördüğü tiplerle gülmeden edemedi ikisininde üzeri çamurdu ve Severus cinnet geçirecek gibi duruyordu.
"İki kaçak bahçe işleriniz bittiyse beraber bir şeyler içelim mi?" İkisi de irkilerek yere düştü "ya yinemi ya of!" Severus'un sitemli sesi istemsizce güldü Jack öte yandan Alex sinsice Jack'i tuttuğu gibi çamurlu yere düşürdü böylelikle onların haline gülen Jack bundan kaçamadı. "YA CİDDİMİSİN YENİ DUŞ ALMIŞTIM" Jack'in ağlak bir ifadeyle yakınmasına gülmeden edemediler.
Severus gülerken bir anda hapşırdı ve yapraklar uçmaya başladı. Jack ve Alex ilk ne olduğunu anlamadılar, Severus bu sefer hapşırdığında üstü temizlendi Severus bir şeyler yapması gerektiğini biliyor ama elinden bir şey gelmiyordu asa lazımdı ayriyeten ilk defa tesadüfi sihir yapıyordu! önceden annesi her seferinde sihrini engelliyordu, bir kez daha hapşırdığında ise artık evde değildi! yüksekten düşüyordu! Ellerini yüzüne siper etti, ormanlık bir yerdeydi düşerken dallar vücudunu çiziyordu.
En sonunda yere düştüğünde ise tamamen yabancı bir yerdeydi. Gözleri doldu istemsizce sonra görüş alanına bir el geldi, elin sahibi Severus'un ellerinden tuttu "iyi misin kötü düştün bir yerine bir şey oldu mu?" sesin tanıdık gelmesiyle kafasını kaldırdı SİRİUS BLACK?!!
Dayanamadım şimdi atim dedim
Heyyo bir bölüm daha bitti.
kabul edin şaşırdınız Sirius aklınızda yoktu
Bölüm nasıldı?
Biliyorum kısa oldu ama söz telafi edeceğim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Doğuş
FanfictieSeverus Snape öldüğüne emindi o zaman neden beş yaşındaymış gibi görünüyordu?