Ş

339 34 17
                                        

Alex hem söyleniyor hem de arabayı sürüyordu bugün Severus'un okulunun ilk günüydü ve Alex kesinlikle bundan memnun değildi. Ne vardı şu hokus pokus okulunu yatılı olmasaydı, zaten Evans kızını da sevmiyor o kızla bir türlü yıldızları barışık değildi. Birde şu yapışkan velet var kim bilir o orada yavrusuna neler yapar nerelerde sıkıştırır.

Jack eşinin kalp krizi geçiriyormuş gibi görünmesine gülmeden edemedi. Daha birkaç yıl önce şu anda bu hareketleri yapan eşi geçmişi yüzünden çocuk istemiyordu ama şimdi çocuğu için canını bile verecekmiş gibi duruyor. Severus belki de ömürleri boyunca bir aile olmanın hasretini çeken iki kişinin karşısına çıkmıştı, iyi ki de çıkmıştı!

Öte yandan Severus uyuyordu. İki babası da bir şeyler düşünürken o camdan dışarı bakarken geleceği düşünürken uyuyakalmıştı.  Severus adının seslenilmesiyle gördüğü kabustan sıçrayarak uyandı. Jack ve Alex oğullarının bu kabuslarının bir türlü geçmeyişiyle ne yapacaklarını şaşırmışlardı.

"Geldik bebeğim hadi inelim." Alex gülümseyerek konuştu, şu kabus için terapistle konuşmaları gerekiyordu ama şu anda keyiflerini bozmayacaklardı. "Peki, inelim o zaman." Kings Cross istasyonuna vardıkları zaman hızlıca 9 ve 10 peronlarının arasına ilerlediler "bu çılgınlık büyücü dünyası çok çılgın" Jack gerginlikle söylendi, Alex hiçbir şey demeden elini çocuğun omuzuna koydu, aynı hareketi Jack'te yaptıktan sonra duvardan geçtiler. 

Etrafa bakındı Severus, her şey hatırladığı gibiydi hiç değişmemişti. Hâla ilk günkü o hissi veriyordu. İlk yılların heyecanlar, safkan ailelerin kibirli yüzleri, ve ileride ölecek olan kişiler. Tanıdık yüzler görünce Severus'un midesi düğümleniyordu. "ne kadar da eski bir tren, Severus bunun güvenli olduğunu düşünüyor musunuz gerçekten?" Alex treni işaret ederek söyledi. "SEVERUSSS" "SEVERUS" iki yandan gelen sesle Severus ne olduğunu şaşırdı Lily koşarak geldi tam Severus'un üstüne atlayacakken James Severus'u kendine çekti ve sarıldı, Lily son dakika kendini durdurdu. 

Alex sinirli bir şekilde James ve Severus'un arasına girdi, Severus'tan ayrılan James kollarını bağlayarak ve kaşlarını çatarak Alex'e bakmaya başladı.  Jack kafasını olumsuz anlamda salladı bu ikisinin savaşı yakın biz zamanda sona erilmeyecek anlaşılan. "Sizi gördüğüme çok sevindim" dedi Euphemia. Fleamont ve Alex resmi bir şekilde el sıkışırken Euphemia Jack'e sarıldı. 

Evans ailesinin de gelmesiyle artık çocukların trene binme zamanı gelmişti. "Severus tekrar söylüyorum eğer başını belaya sokarsan cezalı olursun." Severus bıkkınca kafasını salladı, daha sonra Jack'in duymayacağı bir şekilde  "Severus eğer başını belaya sokarsan sorun yok sadece eğlenmeye bak anlaşıldı mı?" Alex Severus'un kulağına doğru fısıldadı Severus gülmesini tutarak olumlu anlamda kafasını salladıktan sonra Alex'in yanağını öptü. 

"Anlaşıldı baba merak etme oraya vardıktan sonra ilk iş olarak size mektup yazacağım." "HEY! Bende öpücük istiyorumm" Jack mızmızlanarak söylendi, Severus gülümseyerek onu da öptü "görüşürüz baba merak etme başımı belaya sokmayacağım" sonra sessizce kendi kendine  konuştu "sanırım yani."  çocuklar trene bindikten sonra boş bir kompartman arıyorlardı tabiki de yapışkan bir adet Potter'la birlikte. 

Sonunda boş bir yer bulduklarında yerleştiler elbette ki James Severus kaçtıkça dibine giriyordu, bir müddet sonra kapı çaldı ve Sirius ile Remus göründü "şey boş yer bulamadık ta burada kalabilir miyiz?" James  ondan beklenilecek şekilde sazan gibi atladı  "elbette kalabilirsiniz içeride çok fazla boş yer var" kumral ve kıvırcık saçlı çocuklar çekingen bir şekilde içeri girdi. James ise hemen çocukla tanışmaya çalıştı her zamanki cana yakınlığıyla "ben James Potter" diye söyledi.  

Yeniden DoğuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin