"İşte şimdi sıçtık"
Rabastan'nın söylediği şeyle ortamda garip bir sessizlik oldu. Onları bekleyen ölüm yiyenler deli gibi gülüyorlardı. gelen bir yeşil ışık ve Severus'un tüm arkadaşları gözlerinin önünde yere yığılmıştı.
.................................
Severus sıçrayarak uyandı, Rabastan üzerinde ona endişe ile bakıyordu. Hemen Severus'a sarıldı ve konuşmaya başladı;
"Tamam sakin Sev iyisin, güvendesin"
Severus sıkıca Rabastan'a sarıldı, gözlerinden yaşlar birer birer akıyordu hıçkırıkları durmuyordu.
"Sakin ol Sev, bak buradayım yanındayım sakinleş hadi."
Rabastan sakinleştirmek için Severus'un sarılmasına karşılık verdi ve saçlarını okşamaya başladı.
üç saat sonra kahvaltıda
Severus hâlâ gördüğü rüyanın etkisindeydi. Nasıl olurda karanlık lord ile ilgili rüyalar daha doğrusu kabuslar görürdü? Rabastan ve Lucius Severus'a endişeli bakışlar atıyordu, Severus yemeğini yemek yerine tek bir noktaya odaklanmış bakıyordu.
Gryffindor masasında James ve Sirius yemek yeme yarışı yaparken Peter onlara hakemlik yapıyordu, Remus ise gelecek olan dolunayın verdiği acıyla yemek yemeye çalışıyordu.
Kahvaltı bittiğinde Severus Tılsım dersine gitmeye başlar, ders boyunca Severus'un kafası oldukça doludur. Sabah dersleri bitmişti ve Severus öğle yemeği yemeden kendini kütüphanenin içine atmıştı.
Akşam olmasına rağmen yemek yemeden ve kendini kaptırmış bir şekilde kütüphanede Voldemort'u neden böyle gördüğünü araştırmıştı.
"Gördüğünüz gibi hâlâ kütüphanede. Yemek bile yemedi"
Rabastan bir Slytherin ve dört Gryffindor olmak üzere yanındaki beş çocuğa söyledi.
"Bu Severus için oldukça normal bir durum değil mi?"
Peter bıkmış bir şekilde konuştu. Rabastan gözlerini devirdi ve sinirle söyledi:
"Bu farklı! Normalde yüz defa bizi fark etmesi gerek Severus burada dibinde olmamıza rağmen bizi fark etmeyi bırak duymuyor bile!"
"Abartıyorsunuz"
Lucius gözlerini devirerek konuştu.
"Biraz kendi haline bırakalım"
Remus sakince konuştu. Rabastan istemsizce diğerleri ile birlikte oradan ayrıldı.
Üç hafta sonra
Severus sonunda pes etti. Teorik olarak Nagini'nin ısırığına bağlıyordu. Bir şekilde onun zehiri Karanlık lord ile bir bağlantı kurmuştu. Severus ağacın altında böyle düşünürken James birden geldi ve Severus'un yanağından öptü.
"Naber tatlı yılanım?"
Severus James'e eski hayatında olsa çok işe yarayacak ama şimdiki hayatında sadece tatlı duran bir bakışla baktı
"Bir gün elimde kalacaksın."
James kahkaha attı ve Severus'un uzatmış olduğu bacaklara yattı
"Tamam tamam kavgamızı sonra ederiz. Ellerini gözümün üzerine koy lütfen dün gece hiç uyuyamadım uyumak istiyorum biraz"
Severus homurdansa da içinde bu domuza karşı yumuşayan bir tarafı yüzünden ellerini gözlerinin üstüne koydu ve güneşten etkilenmesini engelledi.
"Aptal"
..................
Remus bu gece dolunay olduğu için oldukça bitkin bir şekilde hastane kanadında yatıyordu. Normalde arkadaşlarının onu görmesine izin verilmezdi ama Sirius gizlice içeri girmiş ve uyuyan arkadaşının yanına gitmişti. Baş ucundaki sehpanın üzerine Remus'un en sevdiği çikolatayı koydu ve arkadaşının kumral saçlarını biraz okşadıktan sonra Madam Pomfrey'e yakalanmadan geri hastane kanadından çıktı.
Boş bir şekilde koridorlarda gezerken aklına bir şaka fikri gelir ama önce diğer iki çapulcuyu -kendilerine böyle söylüyorlardı- bulmalıydı...
"James... Severus... uyanın"
Sirius Peter'ı bulmuştu ve onunla birlikte James'i uyandırmaya çalışıyorlardı. Severus mırıldanarak uyandı ve hâlâ kucağında uyuyan aptala baktı ve onu sarsarak uyandırdı.
"Ha ne oluyor geldik mi?"
James gözlüğünü gözleri kapalı bir şekilde ararken konuştu
"Geldik geldik son durak Hogwarst inmeyen kalmasın!"
Severus James ile dalga geçerken iki çocuk kahkahalarını tutamadı. Sirius sonunda konuşmaya başladığında gülmekten akan göz yaşlarını sildi
"James yardımına ihtiyacımız var ve Severus bugün çıkan hiç bir içeceği içme"
Sirius ve Peter James'ı çekiştirerek götürürken aynı anda konuştular.
"Yine ne yapacaksınız merlinin cezaları"
Severus söylenerek ayağa kalktı ve ilk defa bu kadar dinlenmiş hissetmekten kendini alamadı. İtiraf etmektense intihar edebileceği bir düşünce olan James domuz Potter ile uyumak çok iyi gelmişti. O sırada Çapulcular yeni şakaları için plan yapıyorlardı.
..............
Akşam herkes yemek için büyük salona toplandığında her şey normaldi ta ki içecekleri içene kadar. Çapulcular içeceklerin içine karıştırdığı bir tür renk değiştirme iksiri ile bir çok kişinin ten rengi değişmişti. Neyse ki Severus bu şakanın kurbanı değildi.
"Salazar!"
Lucius pembe tenine bakarak isyan etti. Rabastan Lucius'a gülerken kendi teni maviye dönüyordu
"Hayır!"
Bunu fark eden Rabastan belirli üç çocuğa sinirle baktı. McGonagall Sinirle, kaçan üç çocuğun yanına gitti ve onları azarlamaya başladı. Üç çocuk sanki suçlu değillermiş gibi masum bir şekilde konuşuyorlardı, Severus elinde olmadan gülmeye başladı.
Akşam olaylı bir şekilde geçtikten sonra öğrenciler yatakhanelerine çekildiler. Severus odasında kurt boğan iksiri ile ilgili araştırmalar ve en iyi sonucu elde edebilmek yollar arıyordu. Şimdilik bir tane yapmıştı ama o Remus'un kurdunu sadece uyuturdu acı hâlâ devam ederdi.
..........................
Dumbledore odasında Prince çocuğu için düşünüyordu, onu bir şekilde kendi saflarına çekmeli ve eğitmeliydi. Tom giderek güçleniyordu ve bu çocuk kesinlikle kehanetteki çocuktu. Dumbledore'un aklına bir fikir geldi eğer çocuğu arkadaşları ile manipüle ederse çocuk öyle ya da böyle onun lehine hareket etmek zorunda kalacaktı. Dumbledore çayını yudumlarken kurnazca sırıttı, savaşı kendi lehine çevirme zamanı gelmişti.
Uzun bir aradan sonra hepinize tekrar merhaba!
Biliyorum kısa oldu ama ilham perilerim yine etrafta yoklar...
Yeniden Doğuş'u güncellemeye devam edeceğim ama düzenli gelir mi bilemiyorum. Bir YKS öğrencisi olarak günümün çoğu ders çalışmak ve Staj ile gidiyor o yüzden bulduğum her fırsatta yazmaya çalışacağım.
Hepinizi seviyorum diğer bölümde görüşmek üzere~
![](https://img.wattpad.com/cover/346683780-288-k350939.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Doğuş
FanfictionSeverus Snape öldüğüne emindi o zaman neden beş yaşındaymış gibi görünüyordu?