-14-

25 5 0
                                    

 merhaba arkadaşlar yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın lütfen.

keyifli okumalar...

***

Odama girdiğimde taehyung ve jungkookun hala odamda olduğunu gördüm acaba içeride konuştuklarımızı duymuş mudurlar diye sormadan kendimi alamadım. Bavulu elime alıp yatağın üzerine fırlatır gibi sertçe koydum. Dolaba yöneldiğimde bir kaç kıyafetin bana yeterli olacağını biliyordum. Jungkook ne yaptığıma bakıyor bir anlam yüklemeye çalışıyordu.

"nereye gideceksin" dolu gözleriyle bana bakıyordu. "herkes başının çaresine bakmalı kook" hem konuşuyor hem de yatağın altındaki çizim defterimi çıkarıyordum. Defteri almam ile çalışma masamdan yoongile son çizdiğimiz resmi alıp çantaya koydum. Annemle son olan fotoğraflarımı alıp odadaki son işlerimi hallettim.

"sence de çıkmak çok kolay olmuyor mu jimin-ah" taehyungun sorusuyla ne anlatmak istediğini anlamadım. Kaşlarımı çatarak arkamı döndüm "eğer babanı tanıyorsam bu kadar kolay olacağını düşünmezdim. Bir şeyler planlıyor olabilir mi?"

"ne planlarsa planlasın evde kalmak için bir neden görüyor musunuz?" son bir kaç eşyamı da bavula koyup kapattım. Son kez odama bakıyordum, çoğu kötü anılarım olsa da güzel anılarım da vardı. Gülümseyip jungkooka döndüm "annem olmasaydı bu evde bir saniye bile kalmazdım. O beni eve bağlayan tek insandı. Beni anlamanızı istiyorum. Emin olun bu kapıdan çıktığımda babam bana el süremez çünkü bildiği kadar ezik, çelimsiz çocuğu karşısında yok." odamdan çıktığımda onlarda arkamdan geliyordu.

" bizde kal bu akşam. Biliyoruz ki seni durduramayacağız bari bizimkilerle bir akşam geçirelim ne dersin?"

" taehyung işleri daha da zorlaştırıyorsunuz" jungkook gülerek koluma girmiş çıkışa yönlendirmişti. Evden çıkar çıkmaz kendi evine yönlendirmişti bile. Belki de bende bir kez olsun istediklerimi uygulamalıydım. Kapıyı bayan jeon'un açmasıyla içeri girmiştik.

"jimin-ah oğlum gelmene o kadar çok sevindim ki anlatamam" saygısızlık yapmak istemesem de sözlerine karşılık vermek istememiş oturma odasına geçmiştik. Odaya girmemizle çocukları görmem ile şaşkınlığımı gizleyemedim.

"oturun hemen sofra hazırlıyorum, biliyorum ki kaç saattir yemek yemiyorsun." koltuğa kendimi atıp kafamı arkaya yasladım. Gözlerimi ne zaman kapatsam gözlerimin önüne annem ve anılarımız geliyordu, seviniyordum geriye böyle güzel anılar bıraktığımız için daha sonrasında o anıların içinde babam ve dayakları giriyordu.

Ağrıyan başımla kaşlarımı çatıp hemen başımı ovalamaya başladım. "iyi misin jimin?" jinin sesiyle gözlerimi açıp ona baktım. Kafamı salladım. Nasıl iyi olmayayım ki annem öldü sonuçta sevinçten havaya uçmalıyım. " iyiyim" fısıltım odanın sessizliğini bölmüştü.

"iyi olmadığını görebiliyorum" yoonginin artık bir put olmaktan vazgeçmesi ile sorusunu yöneltti.

"seni ne ilgilendirir?" kendisinin suçu yokmuş gibi kenarı çekiliyor hem de beni düşünüyor gibi hareketler sergiliyordu , asla katlanamıyordum. "böyle yapma jimin. Ne kadar kötü bitirmiş olsak da güzel anılarımız oldu sende biliyorsun."

"işine dön Min yoongiii" sert çıkışmamın yersiz olduğunu bilsem de içimdeki öfke yerini koruyordu. Kavga çıkmaması için derin nefes alıp önüne döndü

"sana söyleyecek başka sözüm yok. Ne yaparsan yap"

" düşünüyormuşsun gibi davranma"

Delphinium -Yoonmin-Where stories live. Discover now