-23(M)-

35 3 0
                                    


keyifli okumalar...

***


Kırgınmışçasına ona baktım, biraz yalan söylemekten zarar gelmezdi. Tanrı aşkına sevgilim bana deli olduğumu söylüyordu başka ne yapabilirdim ki. "yoonie şimdi sen bana deli mi dedin"

"bebeğim kendini acındırma... Ahh cidden yüzün kandan görünmüyor bile. Normalde olsa kan göremeyen sen nasıl böyle duruyorsun" yoongi söyleyesiye kadar yüzümün berbat içinde olduğunu bilmiyordum. Sujine dönüp

" o kadar mı kötüyüm ya"

"efendim üzerinizde kan olmayan yer yok nerdeyse" yoongi başını iki yana sallayıp camdan dışarı bakmaya devam etti.

"ben sevgilimle hasret gidermek isteyeyim kendisi kanlar içinde burada otursun" elimi omzuna attığımda hızla geri çekilmemi sağlamış " bebeğim biraz daha bana yaklaşırsan cidden kusacağım, sikeyim kalkmış penisimi bile indirdin"

"ya!! Sen ne zamandan berridir böyle arsız oldun" yavaşça eğlenceli tavrımdan sıyrıldım. Bende onun gibi dışarı bakmaya başladığımda

" hak ettikleri gibi davrandım yoongi"

"bunları evde konuşalım güzelim. Çocuklar kim bilir nasıl tepki verecek" cevap vermemem ile yolculuk sessiz geçmişti. Krizimin tutacağını biliyordum ama bu kadar erken başlayacağını tahmin etmemiştim. Stres ve heyecan hemen ilaç almama teşvik ediyordu.

Arabanın durmasıyla titreyen elimle kapıyı açıp indim. Arkamızdaki araçta olan çocuklar indiğinde gözleri üzerimde gezindi. Namjoon hemen kaşlarını çatmış "bu kadar şiddetli geçeceğine inanmamıştım."

"içeri girelim." eğlenceli tavrımdan eser kalmayan halim yoonginin dikkatini çekmişti.

"iyi misin güzelim?" başımı sallamıştım. Yoongi elini belime atıp içeri doğru yönlendirdi. İçeri girdiğimizde çocuklar kendini koltuklara atıp bize bakıyordu ayakta ben ve sujin kalmıştık, üzerimizin kan olmasıyla beyaz koltuklara oturamıyorduk.

Felix yaklaşıp" hyung iyi misin " gözlerine baktığımda ihtiyacım olan şeyi anlamıştı. Yoongi oturmayı reddedip yanından ayrılmadı... Koltukların hemen yanında olan basmağa oturup.

" aklınız karışmış gibi görünüyor sorularınızı sorun"

"neden iki yıl sonra geldin, gelmeni daha erken bekliyordum." jungkooka dönüp şefkat olan gözlerine baktım.

" bir şeyleri atlatmam gerekiyordu hem kendimi geliştirdim o yönden bak. Benim içinde her şey çok zordu kabul görmediğiniz ailede olmak çok zor."

"dayın seni kabul etmişti ama"

"her şey çok kolay değil hobi"

"bu kadar eziyet çektiğini bilseydik gitmene asla izin vermezdik. O dayına güvenmememiz gerektiğini biliyordum."

"dayımlık bir sorun yok, onlar için mal varlıklarını elinden alan biri geliyordu. Dayım ne kadar kendi hissesinden dağıtsa da kabul etmiyorlardı."

"ne işi yapıyorlardı ki gözleri doymuyor" seokjinin masum sorusu karşısında gülmemi durduramadım.

"bir kaç şirkete dayım onları dahil etti"

"daha ne istiyorlar"

"yönettiğim şirketi ve mafyalık işlerini"

"mafyalık mı?" yoongiye döndüğümde gözleri sinirlerle açılmıştı. " jimin mafyalık derken ne yapıyordun" sujine döndüğümde çantasındaki dosyaları çıkarmasını istedim.

Delphinium -Yoonmin-Where stories live. Discover now