final ile karşınızdayım oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.
keyifli okumalar...
***
Otelde geçirdiğimiz güzel saatlerin üzerinden bir ay geçmiş Yoongi ile aramızdaki bağ daha da üst seviyeye ulaşmıştı. Babamla bu süre içinde sürekli görüşmeye yaparak yaptığı her hareketini izlemeye çalışıyordum. Bu akşam olacak yemekte karısı da yanımızda olacak olması işimi daha da kolaylaştırıyordu.
Telefonumun çalmasıyla şirketten çıkmış babamın evine yönelmiştim, sevgilimle olan konuşmamız hararetli geçse de Felixi çocukların yanına yollamış evden çıkmamaları için evinde nöbet tutturmuştum. Yoongi kararımı sorgulasa da gece geleceğimi söylemiş telefonu suratına kapattım.
Evin önüne geldiğimizde elime aldığım tabletle kamera görüntülerini açıp, evde kimin olup olmadığına bakıyordum. Hizmetlilerin yemek masasını hazırladıktan sonra evden çıkmasıyla tableti kapatıp koltuğa koyduktan sonra arabadan inip evin kapısına yöneldim.
Kapı zilini çaldığımda babamın sevgili eşi açmış hemen ceketime yönelmişti, sürtük olduğunu söylemem gerek yoktu. Ceketi üstümden çıkartırken elini göğüsüme sürtüp göz temasıyla azmıştı resmen. Bir an önce geri çekilip yemek masasına ilerledim. Masaya oturduğumda babam korku içinde olsa da eşinin yanında korkusuzca gözüme bakıyordu.
"Gelişini neye borçluyuz Jimin-ah" cilveli sözleriyle konuştuğunda mide bulantımı kenarı bırakıp şaraba yöneldim, ağzıma bir lokma dahi sokamamış onların yemesini beklemiştim. Babam etinden büyük lokma yediğinde gülümseyerek şaraptan bir yudum aldım.
"Güzel bir günde olduğumu söylemeliyim, hanımefendi sonuçta istediklerim oluyor."
"Ah ne güzel, umarım istedikleriniz hep olur."
"Olacak gibi.." fısıltım onlara ulaşmamış ancak yemeklerini afiyetle yemeleri istediğimi elde etmemi sağlıyordu.
"Size bir olay anlatmamı ister misiniz?"
"Hayatım oğlun ne kadar da eğlenceli birisi baksana bize neler anlatacak." Ayağıma toplu ayakkabının sürtmesiyle sürtüğe bakıp kaşlarımı havaya kaldırdım, babam buradayken kendini tatmin etme derdindeydi.
" Bir eş var evlenmeden önce güzel vaatler, güzel vakitler için yeminlerini sıralıyor. Öyle ki kadın ailesini geride bırakıp da kocasına geliyor, eziyetlerine dişini sıkıyor. Kadın acılar içinde yatarken adam karısını aldatıyor. Peki ne oluyor biliyor musunuz?" beklentiyle babama döndüğümde lokmasını ağzına atıp sandalyesine yaslandı.
"Karısını aldatıp başka kadına gittiğinde, ayağına ayak bağı oluyordu. Tek yapması gereken öldürmekti. Karısını öldürüp bir sürtük uğruna bıraksa da mal varlığı için evlenen kadının da ayağına dolaşan bir bağ var. Tahmin et baba bu kadın ne yapar?"
Babam şaşkınlıkla karısına döndüğünde karısı bildiğimi fark etti korkuyla ayağıma sürtünen ayağı durmuş. Babam devam etmem için dursa da öksürükleri göz temasımı kesmişti. "annesi ölen oğlan intikam için geri gelmek istese de bir bakmış ki zaten baba ölmek üzere. Sevgili karın seni öldürmek için yemeklerine hep zehir atıyordu. Dozları düşük olduğu için kimse onun öldürdüğünü anlamayacaktı.."
"sen gerçekten bunu yaptın mı?" öksürükleri arasında sandalyeden kalktığında yere düşmesi bir olmuştu.
"Canın çok yanıyor ama hareket edemiyorsun. Annemde öyleydi yardım çığlıkları olsa da kimse yardım edemezdi. Ancak sana bir iyilik yapacağım tek başına gitmeni istemediğimde karını da yanına yollayacağım."
YOU ARE READING
Delphinium -Yoonmin-
Fanfiction" benim acılarımı hiç bir zaman fark etmedi. Öptüğünde neden boynumun mosmor olduğunu, resim çizmediğimi, bel ağrısından doğrulamadığımı, sevdiğim halde neden saçımı uzatamadığımı hiç sormadı. Yanına zar zor gittiğimde ilaç kullanmaktan gözlerimin b...