İnsanlar sevmediği biriyle neden evlenir ki ? Aile zoru?
Sana aşık olan erkek zoru? Benimki ikisi de değil " anne " zoru. Evleneceğim kişiyi ilk kez göreceğim çünkü bugün nişanlanıyoruz.Ben Asi. 24yaşındayım ve annemin zoru ile tanımadığım hatta görmediğim biri ile evleniyorum.
Babam ben küçükken bir gezi kazasında kaybolmuş herkesin hafızasına öldü diye geçti fakat ben biliyordum, hissediyorum o yaşıyordu.
Babam şimdi yanımda olsaydı açlıktan ölse bile beni asla sevmediğim biri ile evlendirmezdi..
Küçük bir aile restoranında garson olarak çalışıyordum, annemin bacağı sakat olduğu için bize ben bakıyordum.
Annemde zengin bir aile çocuğu ile evlenirsem hayatımızın düzeleceğini düşünüyordu. Ama ben öyle düşünmüyordum.
"Bugün nişanlanyorsun Asi! Üstüne başına düzgün bir şey giyin şu haline bak yada şu beğenmediğin ama benim beğendiğim elbiseyi giy o çok güzel !"
"Anne sağır değilim! Diye bağırmak istedim ama kendimi tuttum. " Tamam anne. " diye mırıldandım odama girip kapıyı kapatırken o hala konuşuyordu.
Dolabimdan siyah bir etek ve üzerine mavi bir bluz çıkardım.
Kıyafetlerimi üzerime geçirip aynada ki yansımama baktım başka bir evrende olmayı diledim.. İstediğim hayatı yaşayıp el bebek gül bebek büyütüldüğüm hayatın hayalini kurdum sadece kısa bir an gözlerimin dolmasına yetmişti saçlarımı omuzlarımdan geriye atıp yüzüme saçma bir gülümseme takındım ve odadan küçük adımlarla çıkmamla evin dolduğunu fark etmem bir oldu.
Bu kadar misafire ne gerek var ki ? Altı üstü sevmediğim biri ile nişanlanacaktım.
Sonra evlenecektim.
Tek bildiğim 27 yaşında gece alemlerinin bilinen yüzü olduğuydu. Annem beni baştan sesimi kesersem mutlu bir "evliliğim" olacağı konusunda uyarmıştı.
Zaten hayatımın ben kısmı bitmişti.
Kaderime razı gelmiştim. Annem için.Küçük evimizde geçecek yer kalmamışken insanların arasına karıştım.
benim zaten kimim kimsem yoktu annem den başka, annem beni kolumdan tuttuğu gibi kalabalığın arasından çekip sarışın bir kadın ve beyaz saçlı bir adamın karşısına dikti. "Kızım Asi." kadın büyük bir gülümsemeyle beni kucakladı "Merhaba Asiciğim, Neslihan bende."
onun bu sıcak sarılmasına karşılık tebessüm ettim, gerçek bir samimiyetti bu.
Neslihan hanım geri çekildiğinde adam memnuniyetsiz bir suratla beni baştan aşağı süzüp birşeyler mırıldandı kadın kocasının kolunu dürttüğünde yalan bir tebessümle "Merhaba canım." dedi adam. Ona da aynı şekilde gülümseyip anneme baktım. Şimdi ne yapmam gerekiyordu.
"Asiciğim." diye seslendi Neslihan hanım. "Buyrun." dedim şapşal bir ifadeyle.
bu halime kısık bir kahkaha attı "Bana.. anne diyebilirsin sende istersen." İstemezdim.
"Tabi isterim. Neslihan anne." dedim annem belimi sıkarken.
"Yanlış anlamazsan bugün için sana bir elbise diktirdim. Onu giymen beni çok memnun eder." dedi red edilmekten çekinir bir sesle.
Tam ağzımı açtığım sırada ikinci bir çimdikle yüzümü buruşturdum "İyi misin canım?" diye sordu Neslihan hanım.
"İyi iyi-" diye başladığı sırada annemin lafını kestim. "İyiyim teşekkür ederim. Bu elbiseyi giymekten tabi ki büyük mutluluk duyarım." dedim yüzüme bir gülümseme yerleştirmeye çalışarak.
Gözleri parlarken elbiseyi bana uzattı, siyah bir kılıfın içerisindeydi. "Yardım etmemi ister misin?" diye sordu.
"Teşekkür ederim." dedim bu sefer kibarca geri çevirerek. "Giyinip geliyorum." dedim elbise elimde odama ilerlerken.
siyah kibar ama fazlasıyla şık bir elbiseydi.Elbise pek tarzım değildi ama ben bile beğenmiştim. Bu günün hayalini hiç kurmamıştım daha doğrusu hiç bir zaman hayal kuracak kadar vaktim olmamıştı. Evlilik ile ilgili hele hiç olmamıştı. Bir sevgilim olmamıştı, sevdiğim olmamıştı.. bu yaşıma kadar hiç kendime ait bir hayatım olmamıştı.
Küçük hayatım da annemle yaşamaya çalışmaktan başka hayatım yoktu ciddi anlamda yaşamdan bahsediyorum bütün hayatım bundan ibaretti. Bu evden başka elle tutulur hiç bir şeyimiz yoktu.
ne bir kardeşim vardı ne bir abim vardı.. tek başıma hayatla mücadele ediyordum.
Fazla oyalanmadan gözlerimden düşmek için çıldıran göz yaşlarını içime akıttım ve saçlarımı geriye ittim. Lütfen bugün bir an önce bitsindi.
Son kez aynada kendime bakıp gülümsedim.
büyük kalabalığı açıp tekrar yanlarına gittiğimde Neslihan hanım büyük bir neşeyle karşıladı beni. "Canım çok güzel gözüküyorsun..değil mi Serhan?" dedi eşinin karnına bir dirsek atarken.
"Ah evet güzel gelinimm." dedi adam ellerini birleştirip. Bu yalan gülüşleri beni Neslihan hanımın iltifatından daha fazla memnun etmişti. Benden kesinlikle hoşlanmamıştı ve bu çok beklediğim bir tepkiydi.
"Teşekkür ederim çok kibarsınız." dedim.
Neslihan hanımın gözleri arkamda bir yere kayarken "Alaz'da geldi." dedi heyecanla.
omzumun üzerinden başımı çevirmek istedim ama kolumda ki acıyla anneme döndüm.
"Sen kızsın ağır ol biraz." dedi gergin bir korkuyla.
Canım annem beni almadan gidecekler diye çok korkuyordu.
başımı belli belirsiz sallayıp onu dinledim ve gözlerimi eteklerime indirdim.
adım sesleri yaklaşırken gerildiğimi hissettim, bir kaç adımda yanımıza geldiğinde hiç kimseyle selamlaşmadan önümde durdu, bakışlarımı eteklerimden yüzüne çıkardığımda duraksadım.Karşımda kendinden emin, bir adam bana elini uzatmışken ne yapacağımı bilmiyordum. Bu muydu yani? Evleneceğim kişi bu adam mıydı?
Uzattığı elini tereddütle sıktım, ellerim titremişti.
bu adam benim canımı çok yakardı.
bu adam beni hiçe sayardı."Asi" dedim gözlerimi gözlerinden ayırmadan.
sıkı sıkı tuttuğu elimi elinin içinden çektim."Asi.." diye tekrar etti beni kaşlarını kaldırarak.
Bakışları.. konuşması.. ses tonu değişikti.
kulağıma eğilip kolumu sıvazladı "Bak Asi, sağım solum belli olan biri değilimdir. Bir gün benden iyisi olmaz, ertesi sabah tüm kötü tarafımla karşılaşırsın. Bana bulaşmadığın sürece hayatını yaşarsın. Demem o ki; hala kaçabilecekken köprüden önce ki son çıkış Asi kız."bu söylediklerine gülümsedim ve aynı şekilde kolunu sıvazladım kulağına yaklaşıp kimsenin duyamayacağı bir şekilde "Yalnız sen beni daha tanımıyorsun. Eğer kaçmak istersen elini çabuk tut Alaz oğlan."
biraz geri çekilip gülümsedim.
o da gülümsüyordu.
Neslihan teyze "Bakın ne güzel anlaştılar." diye mutlulukla bize bakıyordu.
Alaz elini omzuma atarken başını başımın üzerine değdirip çekildi. "Anlaşılmayacak gibi değil baksana anne." dedi ukala bir sesle.
Serhan bey elini ağzına götürüp gülüşünü saklamaya çalışırken.
Annem ustalık eserine bakıyormuş gibi bana gururla bakıyordu.
peki sen benimle baş edebilecek misin Alaz Oğlan?
Diziden istediğim ve bir hafta boyunca beklediğim verimi alamıyorum yalan mı söyleyeyim.
Alaz ve Asi yi bu sefer Yabani evreninden çıkarmak istedim.
yine bize yine nefretle başlayan ilişkimiz.
umarım beğenirsiniz, iyi okumalar :)ve yorumlarınız benim için çok önemli tşk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya'aburnee/ #Aslaz
Fanfictionhayatımın sonsuza kadar değiştiği gün.. seni gördüğüm gün bir yeniden doğuş hikayesi...AsLaz