O akşamdan sonra Alaz ile telefon dışında hiç görüşmemiştik.
Ben gelinlik provaları ile ilgilenirken o şirkette işleri ile meşguldü.
Düğüne 3 gün kalmıştı.
Ekin önüme portakal suyunu koyduğunda daldığım düşüncelerin arasından zorda olsa çıkmıştım.
"Ne düşünüyorsun Asi Portakal." dedi yanıma bir sandalye çekerken.
"Portakal?" dedim gülerek önüme koyduğu meyve suyundan bir yudum alırken.
"Karadenizde gemilerin mi battı ne düşünüyorsun kara kara?" diye sordu çenesini eline yaslarken.
"3 gün sonra düğünüm var.." dedim gözlerimi büyüterek.
"Ve ben dayak yedim bu yüzden." dedi dudağının kenarındaki yarayı göstererek.
"Alaz aslında öyle biri değil. Seni tanımadığı için-"
"Eyvahh." dedi elini ağzına götürürken. "Birde bayıl feriha." dedi küçük bir kahkaha atarken.
"Dalga geçme Ekin." dedim bardağın kenarı ile oynarken. Telefonum çaldı.
Elim ayağıma dolaşırken Ekin bu halime güldü Alaz arıyordu.
"Açsana." dedi Ekin yanımdan kalkarken tezgahın arkasına geçmişti.
Derin bir nefes alıp telefonu kulağıma götürdüm."Alo?"
"Asi selam."
"Selam Alaz."
"Bugün küçük bir boşluğum var. Provaya gelmemi ister misin?" diye sordu.
"Olabilir yani sende istersen." dedim çekinerek.
"O zaman 1 saate seni restorandan alırım." dedi kapatmadan önce.
telefonu kapattığında bir kaç saniye kapanan telefona baktım."Ne oldu kaldın öyle?" diye sordu Ekin.
"Beni alacakmış 1 saate gelinlik provası için."
"Aman Asi lütfen bir sokak geriden alsın ikinci bir kafa yemek istemiyorum. Kocan elimde kalacak yoksa." dedi ellerini abartılı bir şekilde sallarken.
bu dediğine kıkırdadım. konuyu tamamen dalga konusu yapmıştı.
restoranın kapısı açıldığında "Müşteri ile ilgilenir misin?" dedi göz kırparken.
başımı sallayıp gelen müşteriye ilerledim, tanıdık bir yüz görmemle adımlarım yavaşlarken "Hoşgeldiniz ne alırdınız?" diye sordum."A-a Asi burada mı çalışıyorsun. Merhaba." dedi Yaman Ali. Evet yalan söyleyemiyordu.
"Evet. Ne alırsınız?" diye sordum tekrar.
"Oturmaz mısın?" dedi karşısındaki sandalyeyi işaret ederken. Hafifçe gülümsedi.
sırtıma değen elle birlikte omzumun üzerinden Ekine baktım "Hayırdır birader?"
onun karnına dokunup gülümsedim "Sıkıntı yok. Alazın abisi."
Ekinin yüzü yumuşarken. "Afedersin ya ben öyle oturmaz mısın falan duyunca yanlış anladım. Ekin ben" dedi elini uzatırken."Yaman Ali." dedi dostça elini sıkarken.
Ekin beni sırtımdan biraz öne ittirdi "Keyfine bak."
İçimden ona küfürler savururken Yaman Ali ye belli etmeden karşısına oturdum.
"Burada çalıştığını bilmiyordum." dedi öne doğru eğilirken ben arkama yaslandım."Düğüne kadar." dedim tebessüm ederken.
"Tabi Alaz yediremez kendine burada çalışmanı." dedi kollarını bağlarken yüzünde anlamsız bir kibir vardı.
"İkimizin ortak kararı. Öyle bir şey yok yani, dediğin gibi birşey." dedim gülüşümü bozmadan.
"Birbirinizi ne kadardır tanıyorsunuz da ortak kararlarınız var?" diye sordu inanamayarak.
"Yaman Ali bey sormak istediğiniz bir şey var ise uzatmayın. Sizi dinliyorum." biraz öncekinin aksine yüzümdeki maskeyi çıkarmak zorunda kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya'aburnee/ #Aslaz
Fanfictionhayatımın sonsuza kadar değiştiği gün.. seni gördüğüm gün bir yeniden doğuş hikayesi...AsLaz