sana güvenmek istiyorum

1.2K 58 11
                                    




Sabah uyandığımda kendimi hala halsiz hissediyordum.
Alaz bana sımsıkı sarılmıştı. Benim kollarımda Alazın beline sıkıca sarılmıştı.
Sanki güven duygusunu iliklerime kadar hissetmek istiyordum.
O bunu yapmamam için bana defalarca bir çok sebep vermişti.
Bir yandan ona güvenmemi istiyordu bir yandan sürekli söylediği sözleri yiyordu.
Bir elimi yavaşça belinden çekip kirpiklerine dokundum, gölgesi yanaklarına vuruyordu.
Burnunu baş parmağımla boylu boyunca tekrar çizdim. Parmaklarım farkında olmadan dudağını bulduğunda yavaşça dokundum yumuşaktı, sıcak nefesini hissettiğimde vücudum bir yay gibi gerildi.
Elimi çekmek için bir hareket yaptığım da gözleri yavaşça açıldı.
Hemen toparlanıp yataktan kalkmak için bir hamle yaptım ama kolumdan tutup beni üzerine çekti.
"Günaydın karıcığım"
Kollarımı iki yanına yaslanıp destek almaya çalıştım ama çok yakındık bir nefes kadar.

"Alaz bırak" dedim günaydın demesini es geçerek.

"Ne oldu Asi kız nereye kaçıyordun?" dedi bir eli bel oyuntumda bir eli sırtımdaydı.
Belimde eli belli belirsiz hareket ederken sırtımdan sıkı sıkı beni kendine bastırdı.

"Kaçmıyorum. Elimi yüzümü yıkayacağım."

"A peki. Bugün evdeyim birlikte birşeyler yapalım." Dedi gözleri yüzümde geziniyordu.
Gözlerimde, yanaklarımda, dudaklarımda..

"Neden benimle yattın?" diye sordum bir an durumun içinden kaçmaya çalışırken.

"Bizim odamız ya burası." Dedi yüzüme düşen bir bukleyi geriye atarken.
Dokunuşundan her bir saniye daha fazla yanıyordum.
"Burası benim odam. Bırakır mısın?" dedim doğrulmaya çalışırken.
Kalkmak için tekrar bir hamle yaptım sırtımda duran sıkı eliyle birden hızlıca çekti ne olduğunu anlamadan dudaklarıma değen sıcaklık ile gözlerimi kapattım. Beklemediğim bir anda beni kıvrak yakalamıştı.
Alaz alt dudağıma dişlerini geçirince ses çıkarmamaya çalışarak yutkundum dudaklarını dudaklarımdan çekmeden beni hızlı bir şekilde altına alıp üzerime eğildi şimdi kartlar yeniden dağıtılıyordu.
Lider ruhluydu altta olmaktan hoşlanmıyordu, tabi..
Öpüşüne karşılık veriyordum en az onun kadar sert bir şekilde bütün sinirimi çıkarmak ister gibi. Dudaklarını bir anlığına dudaklarımdan ayırdığında gözlerinde yakıcı bakışlar altında eridiğimi hissettim tutku doluydu.

Dilini boynuma değdirdiği an kasıldım.
Bu hareketimden sonra tekrar dudaklarımı öpmeye devam etti kollarımı boynuna dolamam hoşuna gitmiş olacak ki bundan cesaret alıp kendini biraz bana yasladığı an hissettiğim sertlikle kısık bir şekilde inledim.
Ellerini saçlarıma dolarken dudaklarımdan ayrıldı ama geri çekilmedi konuşurken değecek kadar yakındı "Asi.." sıkıntılı bir nefes aldı.
"Devam edersem senin için hiç iyi olmayacak."

Haklıydı. İkimizde çok pişman olacaktık.
Bana yarattığı boşluktan yararlanıp onu göğsünden ittim. Bu sefer bana izin vererek kendini sırt üstü yatağa sertçe attı.
"Alışverişe gidelim." Dedi bana bakmamaya çalışarak.

"İşe gideceğim." Diye mırıldandım banyoya girerken.

Kapıyı kapattığımda. "Seni içime sokarsam görürsün."
Kısacık bir an şaşırdım.
Az kalsın neler olacaktı dur bile diyememiştim..

Hızlıca duş alıp çıktıktan sonra onu da hazırlanmış halde yatakta otururken buldum.
"Alışverişe gidiyoruz." Dedi beni görür görmez.
"İşe gideceğim" dedim dolabın başına geçip giyecek bir şeyler ararken.
"Ya ne işi saçmalama konuşmadık mı biz seninle."
"Sen saçmalama asıl. Hem sanane."
"Ne demek sanane? Karımsın ya benim."
"Alaz sen ne saçmalıyorsun." Dedim kıyafetlerle uğraşmayı bırakıp ona dönerken.
Boğazını temizleyip bakışlarını kaçırdı.
"Şu üzerini giyin öyle konuşalım." Dedi bakışlarını kaçırmaya çalışırken.
"Yo, şimdi konuşalım." Dedim bu sefer ben onun üzerine yürüyerek.
İşaret parmağını havada sallayıp dişlerini sıkarak "Bak! O işe gidemezsin."

"Neden Alaz neden? Onu yapamam bunu yapamam esir mi istiyorsun kendine sen hiç birşeyim değilsin benim kağıt üzerinde sadece tamam mı bu şekilde davranıyorsan bu şekilde karşılık bulursun yeter!"

Bir anda bileğimden çekip kucağına düşmeme sebep oldu. Kalkmaya çalıştım ama belimi iki koluyla birden sarmalayıp bana engel oldu "BIRAK"
"Ben bırakamıyorum asi kız sen bıraksana."
"Alaz bırak."
Kucağında kalkmak için debelenirken o kollarını milim gevşetmiyordu.
Kapı çalınınca hareketimi kestim.
Neslihan anne "Çocuklar bir sorun mu var?

Ağzımı açtığım sırada alaz bir elini ağzıma kapattı.
"Yok yok Anne geliyoruz."

"Tamam tamam oğlum." Dedi Neslihan anne. Adım sesleri uzaklaşırken.
Alaz beni yatağa oturtup kalktı.

"Hazırlan seni aşağıda bekliyorum."

"DEFOL!" diye bağırdım bulduğum yastığı ona fırlatırken.
Havada yakalayıp bir sabır çekti. Yastığı tekrar bana gelmeyecek şekilde yatağa fırlatıp sinirle odadan çıktı.

Aptal aptaldı. Beni bir oyuncak gibi kullanıyordu.
İşine gelirse karısı oluyordum işine gelince bir çöp oluyordum.
Bana böyle davranmasına izin vermeyecektim ve o işe kesinlikle gidecektim.
Dolaptan mavi kumaş bir etek çıkardım üzerinde beyaz crop giyindim.
Saçlarımı maşa yapıp tatlı bir makyaj yaptım.
Hızlıca mutfağa inerken işe gitmek için bir saatim kalmıştı.
Herkes masa da oturmuş benim içinde Alazın yanını ayırmışlardı ne tesadüfse Yaman da diğer tarafta oturuyordu bana kısa bir baş selamı verip kahvaltısına devam etti. Yalnız Alaz gözlerini bir saniye bile üzerimden çekmemişti.
Hepsiyle günaydınlaştıkdan sonra benim için ayrılan sandalyeye geçtim.
Alaz gözlerini dikmiş beni izliyor bir yandan sürekli bacağını titretiyordu.
Kulağıma eğilip "Daha kısa bir şey yok muydu?" diye tısladı.
Ağzıma bir salatalık atarken "Yoktu. Olsaydı giyerdim." Dedim ona gülümseyerek.
Sinirle başını baş köşe de oturan babasına çevirdi.
"Baba ara söyle Asi işe gitmekten vazgeçti."
Serhan baba öksürerek boğazını temizledi.

"Öyle mi Asi? Neden vazgeçtin Canım?" diye sordu ilgiyle.
Alaz ağzımı açmama izin vermeden.
"Düşünmüş taşınmış vazgeçmiş baba." Dedi ağzına daha lokma koymamıştı.
"Sana sormadım Alaz." Dedi Serhan baba onu tersleyerek.
Boğazımı temizleyip gülümsedim.
"Alaz yanlış anladı sanırım. Ben çok heyecanlıyım iş için."
Alaz bakışlarını bana çevirip sinirle soludu.
Yaman da çatalını tabağının kenarına koyup ilgisini bize verdi.
"Hayırlı olsun ne işi çok hızlı olmadı mı?"
Serhan bey yakasını düzeltip göğsünü dikleştirdi.
"Gelinim öyle istedi. Bende gereğini yaptım canım allah allah."
"İyi baba nerde iş?"
"Harunların şirkette yahu. Yusufun yanında-"
"ne Yusuf u ya" diye yükseldi Yaman birden.
Benim arkamdan Alaza uzanıp omzuna vurdu.
"Salak mısın ne Yusuf u"
Alaz da boynunu büküp konuşuruz gibi bir işaret yaptı Yaman a.
Kardeşlerin düşmanlığı başka düşmanları olana kadardı sanırım ama bu kadar yükselmelerinin sebebini anlayamıyordum.

"Tamam karıcığım ben bırakırım seni." dedi Alaz yalandan sırıtarak.

Başımı salladım aynı onun gibi yalancı bir tebessümle "Olur tabi Alazcığım."

Neslihan anne ve Serhan baba mutlu bir şekilde bizi izlerken. Çatal sesiyle bir anda sıçradım.

"Bende geliyorum!" Yaman?

İyi okumalar canımslar 🤍🫡

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ya'aburnee/ #AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin