8. BÖLÜM

9.3K 622 183
                                    

Sabah erkenden uyandım. Uçağımızı bok varmış gibi sabah 10'a almıştık.

Yataktan zorda olsa çıkmıştım. Uyuşuk adımlarla banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Ama ayılamamıştım, kendime gelmem için kahve şarttı.

Banyodan çıkıp, odanın içine göz gezdirdim. Oda savaş alanı gibiydi. Bir tarafta, getirdiğim ama asla giymediğim kıyafetler, bir tarafta makyaj malzemeleri, bir tarafta dün üstümden çıkartıp, fırlattığım kıyafetlerim.

Odayı gördükçe üstüme üşengeçlik çöktükçe çöktü. Fakat toplamam lazımdı, daha fazla oyalanmadan toplamaya başladım.

30 dakika sonra...

Pestilim çıktı. Özellikle makyaj malzemelerini toplarken. Ya 1 ruj en fazla kaç kere yere düşebilir?

1?

2?

3?

Tam tamına 10 kere yere düştü. Kaldırıp koyuyorum masanın üstüne ama diğerlerini toplarken geri düşüyor. Rujlarımı en son koyardım genellikle çünkü dudağımda ruj olduğunu unutup, sürekli dilimi değdiriyorum. Bu yüzden tazelemem gerekirse diye kolay ulaşabilmek için en son koyardım.

Ama bu lanet ruj sinirlerimi tepeme çıkardı.

Ruja sövmelerim bittiğinde toparlanmıştım. Sırada Ecrin ve Bekir'i aramak vardı.

İkiside hazır olduğunu söyleyince odadan çıktım. Benimle eş zamanlı Bekir ve Ecrin de çıktı. Bir taksiye atlayıp havaalanına gittik. Gerekli işlemleri yaptıktan sonra uçağa binmiştik.

"Ben uyuyorum, gram uykumu alamadım." Dedi Bekir.

"Bende." Dedi Ecrin.

"Bende uyuyacağım zaten." Dedim. Bende uykumu alamamıştım.

Uçak kalktığında gözlerimi yumdum ve kendimi uykuya bıraktım.

ALAZ DEMİR ÇELİK

Lara hakkında şu ana kadar ailesi ve arkadaşları hakkında bilgi bulabilmiştik. Çalıştığı klübün adını daha bulamamıştık.

Askeriyenin bahçesine, hava almak için çıkmıştım. Ama aklımdakileri çıkaramamıştım.

Lara...

Neydi beni bu kıza çeken? Aklımdan çıkmayacak kadar ne çekmişti bu kıza beni?

"Yine mi Lara'yı düşünüyorsun?" Dedi Alp, ne zaman gelip yanıma oturdu onu bile bilmiyordum.

"Ne alaka?" Dedim.

"Fark etmedim mi sanıyorsun?"

"Neyi?"

"O kız buraya geldiğinden beri, sende olan değişiklikleri."

"Ne varmış bende? Hâlâ aynıyım."

"Lara buraya geldiğinden beri, zar zor gülen adam, her onu gördüğünde, yaptığı hareketlerde, konuştuğunda, hep gülüyorsun. Bunu fark etmeyeceğimi mi sanıyorsun?" O kadar oluyor mu ya? Dumur oldum. Onun ise yüzünde yarım bir sırıtış vardı.

"Saçmalama Alp, yok öyle bir şey sen öyle sanmışsın."

"Bak bunu herkesten saklarsın ama benden, 10 yıllık dostundan saklayamazsın." Haklıydı, ondan bir şey gizleyemiyordum.

"Çok çocuksu hareketleri var, bende asla böyle vıcık vıcık hareketlere katlanamam." Dedim.

"Bu kız, seni çocuk çocuk hareketleriyle bu duruma getirmişse,işimiz var demektir."

BATAKLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin