Sabah uyandığımda Bekir ve Ecrin çoktan uyanmıştı. Düne nazaran ayağım daha iyiydi, üzerine basabiliyordum. Yattığım yerden kalıp banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıktıktan sonra mutfağa gittim. Ecrin kahvaltı hazırlıyor Bekir ise Ecrin'in masaya koyduğu şeyleri yiyordu. "Lan yemesene hep birlikte yiyeceğiz gerizekalı."dedi Ecrin "Ya iki üç tane ağzıma zeytin attım diye ne bu tepki?" dedi Bekir de. Maşallah sabah sabah yine başlamışlardı didişmeye.
"Günaydın" diyerek içeri girdim yoksa bu didişmenin sonu olacak gibi görünmüyordu. İkisi de kafasını bana doğru çevirdi ve sırayla "Günaydın." dediler. " Fırına gideceğim canım poğaça açma tarzı şeyler çekti. Siz bir şey istiyor musunuz?" diye bir soru sordum. " İkisi de kafasını "hayır" anlamında salladı. "Tamam o zaman ben çıktım gelirim birazdan." Ecrin "Lara aslında 1 ekmek alsan iyi olur." dedi. Kafamı onaylar anlamda salladım ve çıktım.
Fırın Ecrin'in evine yaklaşık 10 dakika mesafedeydi o yüzden varmam çok uzun zamanımı almamıştı. Fırına girdiğimde oradakiler beni ilk defa gördükleri için meraklı bakışları üzerimdeydi. "Merhaba, 3 peynirli poğaça, 1 açma, 1 de ekmek alabilir miyim?" diye söze atıldım yoksa bu bakışma devam edecekti.
Kasadaki tahminimce 18-19 yaşlarında olan çocuk istediklerimi poşetlemeye başladı. Fırın başındaki adam ise "Kızım sen kimdin? Seni hiç buralarda görmedim." dedi. "Ben sağlık ocağında çalışan Sinem doktorun kardeşiyim, yurtdışındaydım yeni döndüm buraya." diye kısaca açıklamada bulundum. "Haa sen bizim doktorun kardeşisin." dedi.
Dayı dedik ya kardeşiyiz diye ne uzatıp tekrar söylüyorsun?
Kafamı "evet" anlamında salladım. Kasadaki çocuk istediklerimi poşetledi bende parasını ödeyip kapıya doğru yöneldim fakat koca bir cüsseye çarptığım için devam edemedim. Kafamı kaldırıp baktığımda bu cüssenin Yüzbaşı olduğunu gördüm. "Önüne bak boksör hanım." dedi.
"Pardon ama kapının önünde dikilirsen ne yapmamı bekliyorsun gavat?" dememek için kendimi zor tuttum. "Kusura bakmayın ama kapının önünde duruyorsunuz. Bu durumda ne yapmamı bekliyorsunuz?" dedim. "Önünüze bakmanızı boksör hanım." dedi. Sıkıntılı bir nefes verdim ve " Lütfen çekilir misiniz? Geçeceğimde." dedim ve önümden çekilmeden önce bakışları ayak bileğime kaydı sonra tekrar gözlerime ve önümden çekildi.
Dışarıya çıktığımda Gece Timinin de dışarıda olduğunu gördüm. Görkem beni görür görmez "Aaa taşşaklı abla günaydın." dedi. Yüzümde sıcak bir gülümseme oluştu ve "Günaydın Görkem." dedim. Arkasından Serkan çıktı ve "Günaydın taşşaklı abla ayağın daha iyi mi?" dedi.
"Dünkü rezillik aklıma gelince kafamı duvara vurmak istedim ama bu işi şu anlık erteledim. "İyiyim Serkan, sizde kusura bakmayın ya öyle atladım ama." dedim. Timde en sevdiğim kişiler Görkem ve Serkandı, diğerleriyle henüz tanışmamıştım ama kafa yapılarımız en çok bu ikisi ile uyuyordu. Serkan histerik bir kahkaha attı. "Asıl sizin bir şeyiniz var mı? Atladığım yer biraz yüksekti canınız acıtmışımdır." dedim. Onlar ise kaslarını göstererek "Bize bir şey olmaz taşşaklı abla kafanı yorma sen." dediler ufak bir kahkaha attım.
Timin tek kadını olan Miray "Lara hanım iyi olduğunuza eminsiniz değil mi yüksekten düştünüz acımıştır canınız." dedi. Miray'ın biraz endişeli ve tatlı bir tip olduğunu anladım çok tanımadığı biri için bile endişelenebiliyor sanırım. Miray'ın sarı saçları, siyah gözleri, süt beyazı teni vardı ve çok güzeldi. "İyiyim teşekkür ederim ama lütfen bana hanım demeyin kendimi garip hissediyorum." dedim. Onaylar anlamda kafasını salladı. "Görüşmek üzere o zaman size iyi görevler." dedim ve Ecrin'in evine doğru yol aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATAKLIK
De TodoHenüz 6 yaşındayken ailesi tarafından terk edilen Lara ablası tarafın büyütülür ve başarılı bir boksör olur. 18 yaşındayken Amerikadan teklif gelir ve Amerikaya gider. Ablası başarılı bir doktor olup Hakkari'nin bir köyünde sağlık ocağında çalışıyor...