13. BÖLÜM

2.7K 274 231
                                    

Sabah, erkenden uyandım. Saat 08.34'ü gösteriyordu. Normalde beni asla kimse kaldıramazdı bu saatte. Fakat bir süredir boks yapmadığım için biraz spor yapacaktım.

Yatağımdan kalkıp, elimi yüzümü yıkadım. Ardından spor kıyafetlerimi giyindim. Telefonumu da yanıma aldıktan sonra odadan çıktım. Otelin arka tarafındaki koşu yoluna indim. Yavaş tempoda koşmaya başladım. Bu sırada aklımdan bir sürü düşünce geçiyordu.

Bu görevin sonunda ne olacaktı?

Görev boyunca neler yaşayacaktım?

Benim Seçil'i yenmem görevin bitmesi için yeterli miydi?

Haluk Yılmazer'in daha nasıl planları vardı?

Sorularımın içinde boğuşurken;

"Boksör hanım." Diye bir ses beni çekip aldı o boğuşmanın içinden.

Kafamı sağa çevirdiğimdr karşımda yüzbaşı vardı.

Yüzbaşı?" O da benimle koşmaya başladı.

"Seni bu saatte uyanık görmek şaşırtıcı." Adam, tanışalı daha çok olmamışken, ne kadar uykucu olduğumu anlamış.

Kocan senin hakkında hiçbir detayı kaçırmıyor desene.

Kes senini iç ses. Yok öyle bir şey.

Aynen knks. Bende Fahriye Evcen.

Susacak mısın?

Hayır.

"Niye öyle dedin ki?" Niye acaba akıllı Lara camış gibi uyuduğundan olmasın. İç sese bırakmadan kendim dedim bu lafı.

Ya hayır! Ben söylecektim onu.

Ezik, zırla köşende ilk ben dedim. Ciddili şizofreni sorunlarım var.

"Dün seni zorla uyandırdığım için olmasın."

"Ne alaka yüzbaşı, uykum biraz ağır o kadar."

"Hıhı tabi tabi."

"Dalga geçmez misin?"

Dalga geçtiğimi kim söyledi?"

"Haraketlerin."

"Haraketlerim başka ne söylüyor?"

"Anlamadım?"

"Haraketlerim başka şeyler söylüyor mu?" Sorusunu tekrar etti. Ben de içimde ne varsa söylemeye karar verdim.

"Haraketlerin bana çok dengesiz olduğunu söylüyor."

"Nasıl yani?"

"Daha yarım saat öncesinde benimle gülerken, bir anda "çocuk çocuk haraketlerin var, büyü biraz" demen gibi mesela." Lafı da çaktım. Afiyet yüzbaşı.

"O konu diyorsun."

"Hıhı. O konu diyorum."

"Haklısın, diyecek bir şeyim yok. Öyle yapmam büyük bir hataydı. Kendime itiraf edemediklerim yüzünden seni kırdım. Özür dilerim."

Dediği şeylerin arasından yalnızca "kendime itiraf edemediklerim yüzünden" cümlesine dikkat etmiştim. Neyi kendine itiraf edemiyordu ki?

"Özürün için teşekkür ederim." Kafasını yavaşca aşağı yukarı doğru salladı.

İç ses olur olmadık yerde giriyorsun burda niye girip fikirini söylemedin? Hain iç ses.

Kocan sana olan aşkını itiraf edemiyor bence kendine. OLDU MU BETA LARA.

BATAKLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin