Merhaba, iyi okumalar.
----
Kartal °"Biraz geç kalmadın mı sence de?"
Dediği şey ile kolumu kaldırıp saatime bakmış, 08:02 yazısını görmemle gözlerimi sıkıca kapatıp açmış, bakışlarımı tekrar yatakta oturmuş, yarı çıplak, dağınık saçlarını karıştıran, gözümde bir çocuk olan gence dikmiştim.
" Sadece iki dakika."
" Tch, olmadı bu.."
" Ya sabır." Kendi kendime söylenmemin üzerine gülerek başını kaldırıp bana bakmış, yataktan çıkıp derin bir iç çekerken yanıma gelip tam önümde durmuştu. Klasik bir zengin züppe edası vardı tabii ki gözlerinde.
" Söylen sen söylen, çok kalmazsın böyle."
" Bunu diyerek erkenden vazgeçmemi sağlıyorsanız eğer, zor."
" Maksimum bir hafta dayanırsın diyorum."
İddiası hafif sırıtmama sebep olurken ona bakmak için biraz eğdiğim kafamı aşağı yukarı sallarken dudaklarımı yalamış, " Görürüz." Demiştim aynı rekabeti ona sunarken.
Hırsımdan hoşlanmadığı kesindi. Bunu iki günde anlamıştım. Gözlerini devirip önümden çekilmiş, yatağının üzerine bıraktığı telefonunu alıp, " Duş alıp ineceğim, arabayı hazırla." Demişti banyoya girerken.
Tek kelime etmeden gidişini izledikten sonra kapattığı kapıdan sonra
" Arabayı hazırlaymış..sikim." diye mırıldanıp çıktım odasından.
Zor sabrediyordum ona. Hiç hoşlanmadığım bir kişiliği olduğu kesindi. Ama babası bana güvenip ellerime bırakıyorsa bir bildiği vardır diyerek biraz dayanmaya çalıştım. Henüz ikinci günden bu kadar salamazdım kendimi.Aşağı inmiş, Rıza beyi görmemle ellerimi arkamda birleştirmiştim.
" Günaydın Kartal, bizimki uyandı mi?"
" Evet Rıza bey."
" Anladım, dışarı mı çıkacakmış..?"
" Evet."
Başını aşağı yukarı sallarken kendi adamlarını dışarı göndermiş, " Anladım, sana emanet. Dikkat et ona..." Demişti gitmeden hemen önce. Merak etmeyin, minik şımarık oğlunuza çok iyi bakacağım.
Ondan bir iki dakika sonra dışarı çıktığımda oğlunun olduğunu söylediği arabanın yanına gitmiş, anahtarları diğer korumalardan alıp kapılarını açmıştım. Direkt girdiğim gibi telefonumu çıkarmış, o gelene kadar biraz vakit geçirmek istemiştim.
Beyefendi yaklaşık yirmi dakika sonra geldi. Hatta önce bana bakmış, eliyle bir şeyler işaret etmişti ki arabadan inip ona baktım.
" Ne oldu?"
" Kapımı açmayacak mısın?"
" Hayırdır, öğretmediler mi? Bak çek o kolu kendine do-"
" Kartal! Ondan mı bahsediyorum? Ne biçim korumasını sen ya!"
Söylene söylene arabaya binince gülerek yerime geçip oturdum.
Adam olacaktı. Eğer bana emanet edildiyse, bu şımarık hâllerini bırakacaktı. Eminim babasının da tek isteği buydu ama.." Bir daha olmasın."
" Ne?"
" Kapımı açıp kapamak diyorum, zahmet olmaz değil mi Kartal bey?"
Camları indirip arabayı çalıştırmış, bu sırada ona cevep vermeyi ihmal etmemiştim.
" Yorulurum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•İntizar• [bxb]
Teen Fiction" Ne bu korumacı tavırlar? Kocam mısın?" " Korumanızım ya hani, Küçük bey." Cumhuriyet Başsavcısının şımarık oğlunu zapt edebilmesi için yanına verilen bir koruma mı? Kartal Öztürk, başına büyük bir bela alacağından habersizdi.