SELAM SELAM SELAM
--
Kartal °" Neden aynı yataktayız! Bu halim ne! Ulan neden sen böylesin?!"
Üst üste sorduğu sorular yüzünden onu kucağıma alıp balkondan aşağıya atma isteğimi bastırmak zorunda kaldım. Gözlerimi zorla da olsa açıp yerimde doğrulmuş, hemen yataktan çıkıp bir kendine bir bana bakan Savaş'a dönmüştüm.
" Sabah sabah ne zırlıyorsun? "
" Ben neden seninle uyuyorum?"
" Ne bileyim, onu kendine sor. Dün gece bir geldim yatağımdasın."
Şok olmuş bir şekilde bana bakarken ellerini saçlarından geçirmiş, " Ne? Bu halin ne peki, neden üstüne bir şey yok! Benim neden yok?" Diye sormuştu bu sefer de.
Yataktan çıkmış, " Seviştik." Demiştim ki üçüncü bir şok yaşadı.
" Lan! Bağırma. Şaka yaptım of!"
" Ya gerizekalı mısın! Şakası mı olur bunun..?"
Gülerek ona dönmüş, " Savaş... Kendine gel." Diyerek siniri ve şoku atlatmasına sebep olmuştum. Bana pis pis bakmış, " Yatağım dışında bir yerde uyumaktan nefret ediyorum, onun siniri bu yanlış anlama." Demişti ki , " Tabii canım, asla aramızda bir şey oldu korkusu değil." Diyerek banyoya doğru ilerlemiştim.
" Seninle benim aramda ne olacak be!"
" Yani.. bir erkekle bir erkeğin arasına en fazla ne olabilirse."
Attığı kahkasının ardından, " Neyse.. güne böyle başlamak hiç hoş olmadı. " Deyip odamı terk etmişti. Salak cidden.. aramızda bir şey yaşandı korkusu mahvetti herhalde onu. Ne abarttı! Ne olabilirdi sanki?
Sabah sabah yaşadığım aksiyon sağ olsun şimdiden bugünden nefret ettim. Ama bunların hepsini bir kenara atıp üstünü kapatmış, hemencecik bir duş alıp kendime gelmiştim. Zaten şarap yüzünden başım çatlayacak gibiydi. Bu yüzden biraz daha iyi gelmişti su.
Çıktıktan sonra belimdeki havluya bakmış, gün boyu neden böyle kalamıyorum diye düşünüp üzülmeye başlayacakken açılan kapıya dönmek zorunda kalmıştım.
" Karta-"
Saniyesinde arkasını döndü. Bu hâlleri gülmeme sebep olurken bazen ikimizin de erkek olduğunu unuttuğunu düşündüm.
" Ne oldu! Neden bakmıyorsun?"
" Mahremiyet diye bir şey var ya hani amına koyayım..."
" Gelmişsin o kadar, söyle."
Dediğim şeyden sonra bana dönmüş, bakışlarını sadece gözlerime dikmişken, " Bugün dışarı çıkmayacağım. Rahat olabilirsin demeye gelmiştim." Demişti tek bir nefeste. Nesi var bu sabah?
Birkaç adım atıp yanına ulaşmış, " İyi misin sen?" Diye sormuştum ki hemencecik geri adım atıp kapıya kadar vardı.
" İyiyim iyiyim."
" Bazen ikimizin de erkek olduğunu unutuyorsun sanırım."
" Ne? Bunun erkeklikle bir alakası yok..."
Gülerek başımı onaylarcasına sallarken dudaklarını ısırdığını fark ettim. Stresli mi o?
" Isırma dudaklarını."
Ben söyleyince yeni yeni fark ediyormuş gibi bırakmış, sonrasında hiçbir şey demeden hızlıca odadan çıkıp kapıyı ardından kapatmıştı.Bu sabah kesinlikle iyi değil. Yüksek ihtimalle dün çok içti ve bayağı bir hırpaladı onu o alkol.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•İntizar• [bxb]
Novela Juvenil" Ne bu korumacı tavırlar? Kocam mısın?" " Korumanızım ya hani, Küçük bey." Cumhuriyet Başsavcısının şımarık oğlunu zapt edebilmesi için yanına verilen bir koruma mı? Kartal Öztürk, başına büyük bir bela alacağından habersizdi.