[10] - Düğme-

2.3K 170 97
                                    

Selam güzel kızlarım.
Bu sanırım... Favori bölümüm.
O yüzden hemencecik iyi okumalar.

---
Kartal °

Her ne kadar babasının lafının üzerine o gitmiş olsa da tepkiyi yine ben aldım. Babası o akşam yemeğine onu zorla da olsa getirmediğim için bana bir ton laf etti. Ama sonra sustu tabii, çünkü bizim küçük bey araya girip
" Baba , ona kızmanın bir anlamı yok. Ben istemedim."  deyince biraz duruldu adam.

Ben susup dinledim. Bir kulağımdan girip diğerinden çıkıyordu tabii ki. Bir şey demeden bitirmesini beklemiştim o zaman o kadar. Fakat babası sonra ona kızıp en kısa zamanda yeni bir yemek olacağını, ona zorla da olsa geleceğini söyleyip çıkmıştı evden.

Bugün de Savaşı sabah erkenden dersine götürmüş, eve dönmek istemediğini söylediği için arabada hâlâ bir türlü veremediği kararı beklemiştim.

" Tamam neyse, şu her zamanki alışveriş merkezine gidelim."

Sonunda karar vermesi ile derin bir nefes alıp, " Şükürler olsun." Demiştim ki gülerek arkasına yaslanmış, " Abartıyorsun yine." Diye karşılık vermişti.

" Senden kararsız birini görmedim daha. Sen nasıl yaşıyorsun böyle? "

" Gayet de güzel yaşıyorum. İki şey arasında mı kaldım, alırım..ikisini de. Ya da ikisine de giderim, ne bileyim ikisini de silerim."

Verdiği karşılık gülmeme sebep olurken yola odaklanmış, kırmızı ışıkta durunca ona dönüp, " Pekâlâ, iki kişi arasında kalsan?" Diye sormuştum bu sefer de.

" İki kişi arasında mı?"

" Evet, bir gün bu kararsızlık ile iki kişiye birden aşık olacakmışsın gibi hissediyorum açıkçası."

Attığı kahkasının ardından sigarasını söndürmüş, " Saçmalama... Aşkta kurallar bambaşkadır."  diye karşılık vermişti.

Yeşilin yanması ile tekrar gaza basmış, yola dönüp" Nasıl yani?" Diye sormuştum merakla. Düşüncelerini merak ediyorum.

" Hmm mesela, asla iki kişi arasında kalmam. İnanılmaz zor aşık oluyorum. Bu yüzden birine bağlansam, kesinlikle onu alırım. Neden kalbimde biri varken yenisine yer açayım ki?"

Gülerek başımı onaylarcasına sallarken, " Woaw küçük beye bak sen... Demek aşık olsa alırmış, bu inatla sana kim nasıl tahammül edecek? Saldırıyorsun millete. Hırçın bir sokak kedisinden farkın yok." Diye karşılık vermiştim.

Dediklerim hoşuna gitmiş gibi gülerken yerinde doğrulmuş, " Deme öyle, kedilerin de uslu olduğu zamanlar vardır illa ki." Demişti altında neler yattığını anlamam çok uzun sürmezken.

" Zihnin kirli senin."

" Ben öyle bir şey demedim sen yanlış yerlere çektim konuyu Allah Allah! Hem ne var birazcık da olsa hırçınsam. Yerine göre sus pus da olabiliyorum ben."

Bu dediği gülmeme sebep olurken şok olmuş bir şekilde ona bakıp tekrar yola dönmüş, " Kim, sen mi? Yürü git oradan. Senin susma ihtimalin uzayda bile yok." Demiştim.

" Deme öyle, bir hafta sesim çıkmadı. Çıldıracaktın."

" Ben neden çıldırayım senin sessizliğine? Kafamı dinledim."

Attığı kahkasının ardından omzuma hafifçe vurmuş, " O yüzden mi elli kere sorup sorup durdun Savaş neden suskunsun, neden durgunsun diye?" Demişti aniden.

" Baban merak ediyordu."

" Yok artık! Buna da babamı koymazsın yani."

Söylene söylene arabadan inerken ardından inmiş, " Ciddiyim." Diye savunmaya çalışmıştım ama nafile. Hâlâ kendi bildiğini okumaya devam etti tabii ki. 

•İntizar• [bxb] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin