Bir şıklık yapıp günün 2. Bölümünü atıyorum. Anneniz sizin için yapıyor her şeyi yavrularım 😔💖💪
----
Kartal °Birlikte büyük meydanda yapılan konseri izliyorduk bu gece de. Buradaki üçüncü gün. Çok yer gezdik, çok şey yedik içtik. Ve garip bir şekilde eğlendik de. Adam akıllı iyi anlaşmaya başlıyoruz sanırım. Ya da birbirimize katlanıyor da olabiliriz.
Şimdi de bir grup gencin müziğini dinlemek için herkes gibi meydanda oturmuş, birbirime inanılmaz yakın olmaktan bile rahatsızlık duymamıştık. İnsanlar sadece müziğin etkisine kapılıyordu çünkü. Kimsenin başka bir şey ile ilgilendiği yoktu.
Bizim küçük bey gözleri parlaya parlaya gençlerin müziğini dinlerken bir yandan elindeki birasını içiyor, arada sırada eşlik ediyordu.
Ben sadece tepkisiz tepkisiz izledim ve dinledim.
Hoşuma gidiyordu ama çok tepki veremiyordum. Huyum kurusun...Yanımdaki bir grup kadın güle oynaya eşlik ediyor, onlar da herkes gibi müziğe kapılıp gecelerini en güzel şekilde değerlendirmek için çabalıyorlardı.
Hafifçe şarkıyı mırıldanması ile bizim küçük beye döndüm bu sefer de. Kaçıncı birası bilmeden içiyordu yine... Tutamıyorum ki onu. Başladı mı sonunu getirmeyi bilmiyordu.
Saçlarının dalgaları anlına düşmüş, gözleri ortadaki gençlerde, bir elinde birası, keyfli keyifli izliyordu.
Birkaç kişinin gülerek onların yanına gitmesi ile oraya dönmek zorunda kaldım. Şimdi de çiftler ha...
Çoğu çift birlikte şarkı söyleyen gençlerin etrafında aşık aşık dans edip dururken sakin sakin oturuyordum." Hayırdır üzüldün mü, dans edemediğin için?"
Gülerek ona dönmüş, " Neye üzüleceğim? Çok meraklısı gibi duruyor muyum oradan?" Diye cevap vermiştim. Birbirimizi duymak için biraz sesli konuşmamız gerekiyordu.
" Benimle dans et!"
" Ne dedin?"
Ağzını okuyamadığım için tekrar sorunca gülerek kulağıma yaklaşmış,
" Benimle diyorum! Dans et." demişti." Kıskandın değil mi insanları?"
" Çok! O yüzden hadi benimle dans et!!"
" Yorgun hissediyorum. Başka birini bul."
Offlayarak benden uzaklaşmış, birasını kafasına dikip ayağa kalkarken yanına gelen kızı saniyesinde kolundan tutup meydanın ortasında çekmişti. Şaka gibi gerçekten...
Kız yıllardır bu anı bekliyormuş gibi gülerek dansına eşlik ederken bizimki halinden memnun duruyordu.Arada bir bana bakıyor, birkaç küfür yollayıp tekrar kıza dönüyordu ama olsun. Daha sakin bir şey çalmaya başladıkları sırada kalktım ayağa.
Yanlarına ulaştığımda bizim küçük bey ve kız bu sefer sakince dans etmeye başlamışlardı. Ne uyumlu oldular öyle.." Gel tamam gel ne olur ne olmaz, yabancıya gitme."
Onu kızın ellerinden alıp kendime çekince, " Siktir oradan, hakkını kaybettin." Deyip ellerini omuzlarıma koyup itmek istemiş, ben umursamadan bir elimi beline sarınca, " Ulan rahat dur da dans edelim! Bak herkes bize bakıyor." Demiştim.
Durmuş, etrafına bakıp tekrar bana dönmek zorunda kalmıştı.
" Dua et gözler üzerimizde. Hem sen yorgun değil miydin? Neden aldın beni kızdan? Ne güzel neredeyse birbirimize aşık oluyorduk."
Sinirli sinirli söylemeye çalıştığı şeylerden sonra gülerek kulağına yaklaşmış, " O müzik için yorgun hissediyordum kendimi. Bak bu sakin ve hoş. Hemen aşık olacaksan dön bak." demiştim ki gözlerini devirip omuzlarımdaki ellerini sıkılaştırmş, " Şeytan diyor boğ şunu meydanın ortasında.." diye mırıldanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•İntizar• [bxb]
Jugendliteratur" Ne bu korumacı tavırlar? Kocam mısın?" " Korumanızım ya hani, Küçük bey." Cumhuriyet Başsavcısının şımarık oğlunu zapt edebilmesi için yanına verilen bir koruma mı? Kartal Öztürk, başına büyük bir bela alacağından habersizdi.