Savur düşünceleri

9 0 0
                                    

Huzurlu ve mutlu olmak sahi nasıldı ?
Hatırımda kalmadı bazı gülüşler.
Zaman geçiyor yaş alıyoruz büyüdükçe buhar oluyor bizdeki bazı şeyler , bir çok nedenle günümüzde ki çoğu insan düşüncelerle savaşıyor kendi savaşında galip gelemiyor çünkü aklı onu iyi tanıyor , kendi
kendimizi nasıl yaralayacağımızı kendimizi çıkmaz sokaklarda nasıl kaybedebileceğimizi çok iyi biliyoruz.

Şöyle bir uzanıyorum dinlenmek istiyorum beynim beni o kadar meşgul ediyor ki yattığım yerden kalkıp birşey üretmem gerekiyor bir tam temizlik yapmam çamaşırlarla kırgınlıklarımı katlamam , yemeği yapıp üzerine tuzu biberi dertlerimi serpiştirmem gerekiyor. Çünkü yatarsam beynim bana oyunlar oynuyor .bir dizi açıp izleyelim hiç bişey düşünmeden insanların her bir zerresini önemsemeden bir kitap bitirelim mesela üzerine balkonda yine kafamızda binlerce söz geçmeden huzurla kahvemizi içebilelim istiyorum.

Ben üretmezsem o çamaşırları yıkamazsam bir anda kalkıp o masanın tozunu almazsam vücudum dur diyene kadar kendimi yormazsam düşüncelerim beni mahvediyor. bunlardan kaçmak için bedenimi olduğunca yoruyorum ki gece uykuda rahat edeyim yatağa girdiğimde en azından düşünmeden uykuya geçmeyi başarabileyim.
Keyif alamıyorum ki hiç kimseden hiç bir şeyden
Öylece bakıyorum ,sessiz kalıyorum , izliyorum , midemin ağrılarını dinliyorum ,yeter artık dur bu kadar stres bana da fazla, çalışmak istemiyorum acı veriyorum sana yine durmuyorsun ! diyor .
Duramam ben dursam kafamdaki sesler durmaz kime anlatsam onun dünyası kararır bırak benim ki karanlık kalsın bu zor bu acı herkesin harcı değil ben içimde bunu da harman ederim.
Daha öncede oldu gülmeyi unuttum hayattan aldığım zevkler son buldu uzaklaştım bedenimden sevmeyi unuttum kin nefret beraberinde hüzünle arkadaşlık ettim iyi gelmediklerini bildiğim halde sarıldım onlara zaten hep öyle yapmaz mıyız bize zarar veren insanları bildiğimiz hatta gözünden tanıdığımız halde peşinden gideriz çünkü biz acıya aşık insanlarız . bir türlü sevemeyiz durgun hayatı.
İnsanları anlamak oldukça zor başarabilseydim kendime derman olurdum ben bile kendimin neden bu kadar karamsar olduğunu bu kadar düşüncelerle boğuştuğunu bilemezken kim bana derman olabilir kendimi en iyi ben bilirken .
Zaman zaman kaçmak istiyorum düşüncelerimden başka şeyler düşünmek için öyle bir zorluyorum ki aklımı o da karşılık olarak düşünmek istemediğim ne varsa sanki bir düşman gibi hatırıma sokup duruyor , durmuyor içimdeki ses benimle konuşuyor o sana bunu demişti bu sana şurada böyle yapmıştı onlar böyle güldürler şunlar sana zarar verdiler bitmiyor devam ediyor birini atlattım diyorsun başka biri peşi sıra geliyor . Dert biter sanıyorsun fırtına olup seni yerle bir edene kadar durmuyor .
Kaçıyorum ya da kaçtığımı sanıyorum savaşmaktan korkuyorum durup bu anı değerlendirmekten onu kağıda dökmekten başkasını geçtim kendime bile yaşadığım şeyi anlatmaktan utanıyorum , aklımdaki sesi görmezden geldikçe yükseliyor sanki çığlıklarla bağırıyor bana duy beni diye bense diyorum ki sus artık kahrediyorsun beni hani bir laf varya "boşver geçer takma" yahu onun bana nasıl yapılacağını kimse söylemiyor sadece yapmam gerekeni söylüyor iyi de nasıl ? Bana biraz bundan bahseder misiniz?
İnsan kendini nasıl korur kendinden ?
Çok mu ciddiye alıyoruz bu hayatı, ne eksik ki bizde böyle ya da ne fazla yaşanmışlıklarımızda..
Durmayı dinlenmeyi hata yapmayı neden sevemiyoruz bir türlü neden her şey mükemmel olmak zorunda .
Ya hiç doğrusu gösterilmedi bize ya da bu öğrenilen bir şey değil, yaşanması gerekenin çok farklısını yaşadığın için sana bir de armağan kalan travmaların.

Ben şimdi eskiye gidiyorum içtiğim çaydan aldığım keyfi havayı koklarken içime dolan huzuru özlüyorum, ruhunu tedavi etmeyen insanlar yüzünden bizim ruhumuz yaralandı , ebeveyn olmayı beceremeyen ama adına aile denilen küçük insanlarda hayatı öğrendik diye mi kusurumuz?

Hep söz veriyorum kendime bundan sonra hiç bir insanın bana ne yaptığını umursamayacağım giderse gitsin yaparsa yapsın silerse silsin geçinmeye gönlü yoksa yolunu kendi seçsin , ben kendimi seviyorum sen sevmesende olur seversen de güzel olur .
İnsanları kırmamak için ilmek ilmek seçtiğin cümlelerin sana geri dönüşü diken misali kan akıtıcı olur , sen önemsersin seversin üzülürsün düşünürsün ama asla bumerang gibi bunların sana geri döneceğini bekleyemezsin çünkü insanoğlu böyledir sen herseyi ince eleyip sık dokursun bir başkası seni kırıp geçer umrunda olmaz sen yaptığınla kalırsın .
Ben bu kadar fedakarlık yaptım bana nasıl bunları yapar demiyor muyuz hepimiz her gün her yıl her zaman ..
Sen böyle yaparken birileri sana bahaneler sunuyorsa o senin gibi olamaz senin yaptığını yapamaz çünkü her insan biraz bencildir.
Bir gün sevgilimiz bir gün arkadaşımız bir gün ailemiz hep biri ve hayatımızda olan biri bize yapılmaması gereken ne varsa yaptı söylenmemesi gereken ne varsa söyledi.
ben çok güçlüyüm diye kendimi yıllarca avuttugum bu bedende zamanında dur diyemedigim insanların bana bıraktıkları izlerle yaşıyor ve her yeni darbede oraların biraz daha kanadığını en derinlerimde hissediyor ve şimdi çığlıklarla durun artık diyorum ..

Aklımın savaşparesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin