Sevgili okurlarım, kurgum siz istedikçe devam edecek. Umarım bu bölümü'de seversinizzz💗
İyi okumalarrr💝💞💗💗✨✨
Arkasından kaç dakika boyunca bakakaldım bilmiyordum. Ne zaman geldiğini anlamadığım Buğlem beni dürttü, yerimde sıçramamla ona döndüm "Salyan akmış Nefes" dedi sırıtarak, çatık kaşlarla ona baktım "Ne alakası var, dalmışım, hem baksana" diyerek evin karşısındaki yavru kedileri gösterdim "Ne kadar minikler" Buğlem çığlık atarak kedilerin yanına koştu, bense arkasından gülerek yukarıya odama çıktım. Pencerenin önüne geldiğimde içimi garip bir his kaplamıştı, tuhaftı, bu hissi çözemiyordum. Çalan telefonumla gözlerimi telefona çevirdim, ekranda bilinmeyen numara yazısını görünce önce tedirgin oldum, telefonu açıp açmamak arasında kararsızdım. Fakat o kadar ısrarlı çalıyordu ki açmaya karar verdim, "Alo.." tedirgin çıkan ses tonumla, karşıdan cevap alamayınca, daha da tedirgin oldum. "Kimsin?" diye sordum bu kez, "Nefes hanım, bakıyorum da eskisi kadar korkak değilsin" iğrenç ve alaycı ses tonunun sahibini bulmam çokta zor olmamıştı. "En yakın zamanda Alpay, en yakın zamanda işini bitireceğim" histerik bir kahkaha patlattı. "Sabırsızlıkla bekliyorum" dişlerimi sıktım, sinirden telefonu kıracaktım, "Bakıyorum da Uzay'la epey yakınlaşmışsınız, şimdi de kahramancılık mı oynuyor?" söylediği sözlerle beni daha da sinirlendirince telefonu kapatacaktım ki odaya Buğlem girdi. Merakla beni izlerken sessizce kim olduğunu sordu göz devirdim, bu sırada Alpay bunu fırsat bilip konuşmasına devam etti. "Uzay'ın işi bugün bitiyor Nefes, ona daha fazla alışmasan iyi edersin" olduğum yerde donakaldım, "Ne saçmalıyorsun sen Alpay!" yüksek çıkan ses tonumla Buğlem irkildi, kaşlarını çatınca, onunda kızıp içinden Alpay'a küfürler yağdırdığını anlamak çok zor değildi. "Onun için endişeleneceğine kendin için endişelensen iyi edersin ufaklık" yüzüme kapanan telefonla Buğlem'in gözlerinin içine baktım, "Bir şey yapacak Buğlem, eminim" Uzay'a haber vermem gerekiyordu. Doğru ya Uzay bu sabah telefonuma numarasını kaydetmişti, ismini yazıp numaraya tıkladım ve aradım. İki çalışta açılan telefondan gelen Uzay'ın sakin sesi, beni birazda olsun rahatlatmıştı "Efendim Nefes" gülümsedim, "Bir şey diyeceğim, ama endişelenme, sadece dikkatli ol diye uyarmak için aradım" Buğlem kafasını sallayarak söylemem için işaret verdi. "Ne oldu güzelim?" dedi merakla, "Alpay.. bir şey yapacak Uzay, aradı ve bir şeyler geveleyip durdu, bende anlamadım" dudaklarının arasından küfür mırıldandığını duydum. "Tamam, dikkatli ol, bir şey olursa hemen haber ver, kısa zamanda yanında olacağım" onu onaylayarak telefonu kapattım. "Ne oldu birdenbire, ne karıştırıyor o pislik" kafamı iki yana sallayarak Buğlem'e döndüm, "Bilmiyorum Buğlem ama, kötü şeyler olacak, hissediyorum" elini omzuma koyup teselli edercesine baktı, "Korkma güzelim, herşey gibi buda son bulacak eminim" onu kendime çekerek sarıldım, gerçekten herşey güzel olacak mıydı, bilmiyordum ama olması gerekiyordu.
Buğlem'le aşağıya inmiş, kanepede oturuyorduk. Buğlem film izliyordu, bende onun filme olan saçma tepkilerini. Kapının çalmasıyla irkildim, doğruldum ve kapıya doğru ilerlemeye başladım, "Nefes benim" Uzay'ın sesini duyunca rahatladım. Kapıyı açtığımda endişeli yüzüyle karşılaştım, "Bir şey mi oldu?" soruma cevap vermeden içeriye girip kapıyı kapattı. "Şu anlık hayır ama olacak" korkuyla ona baktım, "Nasıl yani, ne olacak?" Kafasını iki yana salladı "Hazırlanın buradan gitmemiz gerekiyor" dedi, gözlerimi şaşkınlıkla açarak Buğlem'e baktım "Neden Uzay, ne oldu anlatır mısın?" Kanepeye doğru büyük adımlar atarak yürüdü, sıkıntılı bir şekilde nefes vererek oturdu. "Dediğin gibi işte, rahat durmayacak, ondan uzaklaşırsak biraz da olsa rahatlarsın diye düşündüm" kafamı onu onaylayarak salladım. "Peki nereye gideceğiz?" diyen Buğlem'in sorusuyla bende uzaya döndüm, ikimizde meraklı gözlerle ona bakıyorduk. "Ben hallettim onu, orman taraflarında bir ev var, İzmir dışında kalıyor, oraya gideceğiz" dedi, benim için mi bu kadar çabalıyordu, neden bu kadar endişeleniyordu anlamıyordum. "Peki tamam" diyerek Buğlem'i alıp yukarıya çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Ruh
Ficção AdolescenteGözlerim yüzünde gezintiye çıkmış, sanki gördüklerimden daha fazlasını görebilirmişim gibi inceledim onu. Kaşlarını kaldırıp "Niye öyle bakıyorsun ?" dedi merakla, gözlerimi yere çevirip "Nasıl bakıyorum ki ?" dedim.Nasıl bakıyordum sahi, bana doğru...