Merhabalar sevgili okurlarım💋❤️
Biliyorum bölümler geç geliyor. Çünkü kitabımın yeterince değer görmemesi beni düşürüyor ve bölüm atmamama neden oluyor. Bu yüzden mecbur kalarak sınır koymak zorundayım. Bunu kitap için değil kendim için yapıyorum. Çünkü beğeni ve en çokta yorumlarınız beni motive ediyor. Ve yazma hevesi veriyor. Neyse çok uzatmayayımm.
Sınır:50 beğeni.100yorum
Yazım yalnışları olursa belirtmekten çekinmeyin.
İyi okumalar hepinize)
Jungkook.
Bir kaç dakika daha bekledikten sonra nihayet prens Taehyung üzerini değişmiş ve birlikte aşağı inmiştik. Son yaşananlardan sonra konuşmak ne kelime yüzüne bakmaya bile çekinmiştim. O da aynı şekilde benimle dialoğa girmemişti.
Sarayın koskoca yemek salonundaydık şimdi. Upuzun masa ve etrafını çevreleyen kraliyet üyeleri. 2.Prens de onlar gibi bu masadaydı. Bende sandalyesinin arkasında duruyordum elbetde. Ne kadar bu ortamdan gerilsemde kalmaya mecburdum.
Hepsi birer cansız gibi yüzlerinde mimik olmadan oturuyorlardı."Servis başlasın!" diye emir vermişti İmparator. O an bütün özel hizmetliler görevli oldukları kişilere hizmet etmeye başladılar. Ve tabii ki bende 2.Prense.
Tam servis tabağına yemek yerleştireceğim sırada yanda oturan kiyafetlerinden dolayı Veliaht prens olduğunu anladığım kişinin hizmetlisi önümü kesmişti. Bir kaç saniye sonra prens Taehyung hafifçe başını bana çevirmiş sonra beni anlamış gibi yolumu kesen hizmetliye dönerek sert bir bakış atmıştı. Hizmetli anında geri çekildiğinde bende hemen servise başlamıştım. Bittiğinde ise yine nazikçe geri çekilmiştim. Şükür ki bir hata yapmadan. Diğer hizmetliye bakmasam da gözünün benim üzerimde olduğunu hissetmişdim.
"2.Prens umarım saraya alışmakta zorluk yaşamıyorsunuz?" diye lafa ilk Veliaht prens girmişti. Cümlesinin altında kinaye olduğu açıkça ifadesinden belliydi. Daha yemeğine dokunmayan 2.Prens hafifçe boğazını temizlemişti. "İnsan ilk defa bulunduğu yerden yabancılık çeker Prens Joon. Oysa ben zaten hep buradaydım. İçinizde. Ve tabii kalbinizde de. Haksız mıyım?" Prens Taehyung lafını yapıştırdığı gibi masadaki her kes -İmparator ve eşi dahil- muma dönmüştü. Nasıl cevaptı o öyle? Sırıtmadan edememiştim.
"Öyle. Elbette öyle. Sen gitsende hep kalbizdeydin Taehyung." sessizliği bu cümlesi ve yapmacık ifadesiyle İmparatoriçe bozmuştu. 2.Prens hafifçe yan şekilde gülmüş ardından yemeğe başlamıştı. Ortam baya kasfetliydi.
Bir kaç dakika böyle sessizlik oluşmuş, her kes yemeğine odaklanmıştı. Ta ki 2.Prens ayaklananadek. "Afiyet olsun." demiş ve tam arkasını döneceği sırada İmparatorun "Otur." komutuyla durmuştu. "Bu masadan her kes aynı anda kalkar 2.Prens. Galiba unutmuşsun. Şimdi yerine otur hemen!" İmparator yeterince sert ses tonu ile emir vererek konuşmuştu. Prens Taehyung olduğu yerde bir kaç saniye bekledikten sonra arkasını dönmüştü. Yüzünde öldürücü bir sırıtış vardı.
"Bana emir verebileceğini mi düşünüyorsun sen?" demişti birden bire. Sesi kalınlaşmıştı ve yüzünde oldukça sert bir ifade vardı. Yine sinirlenmişti. Sinirlenince korkutucu oluyordu. Masada her kes benim gibi gerilmişti. En çokta İmparator.
"2.Prens kendine gel!" demişti İmparatoriçe. "Asıl siz kendinize gelin!" Taehyungun kükremesiyle yüreğim ağzıma gelmişti. "Hizmetliler dışarı! Hemen!" İmparatoriçenin emri ile hizmetliler aceleyle odayı terkederken ben kalmıştım. Niye bilmiyorum ama burada olmam gerektiğini söylüyordu içimden bir ses. Onu buradan götürmeliydim. Yoksa her şey daha kötü olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRÙEĹ ●Taekook●|bxb|
Historical FictionGüzeller güzeli Jeon Jungkook geleceğin Qaddar İmparatoru prens Kim Taehyungun ilgisini çekerek hayatının en büyük günahını işlemişti. Ancak habersizdi... Bu günaha kendisinin sebep olacağından ve kendi elleriyle sevdiği adamı canavara çevireceğinde...