34

146 5 0
                                    



Şu an nerede miydim? Beşiktaş Karakolunun bahçesindeydim. Etrafımda oldukça kalabalık bir topluluk vardı. Ünlü oyuncularımızın burada olduğunu duyan gelmişti. Herkes Melisa Ak ve Arda Kar'ı merak ediyordu.

Kalabalığın içinden sıyrıldım. Neden buraya geldiğime dair bir fikrim yoktu. Sadece Arda burada olduklarını söylediğinde bir anda kendimi burada bulmuştum.

Karakol'dan içeri girdiğimde beni yine bir kalabalık karşıladı. Bu kalabalık bu sefer polis memurlarından oluşuyordu.

Danışmaya doğru ilerledim, "Umut Demirkıran buraya ifade vermeye gelmiş. Ne tarafta acaba?" Diye sordum.

Kadın polis memuru beni baştan aşağı süzdü, "Neyi oluyorsunuz?"

"Yakın arkadaşıyım." Yalandı. Liseden beri Umut'u bir kere bile görmemiştim. Ama Arda buradaydı ve ben onu görmek istiyordum. Direkt Melisa Ak'ı sorsam muhtemelen bir cevap alamayacaktım. Bu yüzden yalan söylüyordum.

"Üst katta ifadesi alınıyor." Eliyle koridorun sonunu gösterdi, "Merdivenlerden yukarı çıkın sağ koridorun sonunda."

"Teşekkür ederim."

Polis memurunun ifade ettiği gibi ağır ağır merdivenlerden yukarı çıktım. Arda beni gördüğünde tanıyacak mıydı?
Eğer tanırsa neden geldiğimi sorar mıydı? Sonund merdivenleri bitirdiğimde sağ koridora girdim.

Arda ayakta bir polis memuru ile konuşuyordu. Melisa ve tanımadığım bir başka kadın ise Arda'nın arkasında kalan koltuklarda oturuyorlardı.

Melisa'nın rengi neredeyse üç ton açılmıştı. Ellerinin titrediğini bu mesafeden bile görebiliyordum. İçim titredi bu görüntüye. Nasıl bir insan başka bir insanın arabasını kurşunlayabilirdi? Nasıl bir insanın hayatını almak için bu kadar gözü dönebilirdi bir insanın...

İnsanlık dışı bir davranıştı bu. Bunu yapan insanlar gerçekten insan olamazlardı. Olmamalıydılar.

Onlara doğru ağır ağır ilerlerken Arda polis memuruyla konuşmasının arasında benim olduğum tarafa doğru bakmıştı. Dikkatini çekecek bir şey olmadığı için geri polis memuruna dönmüştü.

Beni tanımamıştı...

Kalbim kırılmıştı...

Ben en azından bir kere bile olsa profilime baktığını düşünmüştüm.

Beni tanımıyordu.

Koridor boyunca ilerledim ve sorgu odasının önünde beklemeye başladım. Melisa'nın dikkatini çekmemiştim bile. Bu kadar mı hayalet gibiydim?

Duvara bedenimi yasladım ve ardından başımı... sorgu odasının kapısını izliyordum. Kısa bir süre sonra Umut Demirkıran bu kapıdan dışarı çıkacaktı ve muhtemelen o da beni tanımayacaktı.

Çok değil yaklaşık 5 dakika sonra kapı açıldı. Önce komiser olduğunu düşündüğüm kişi çıktı ve arkasından Umut Demirkıran ve takım elbiseli biri çıktı.

Umut sorgu odasından çıkmanın verdiği rahatlama ile derin bir nefes verirken gözleri ile etrafa bakındı. Bütün koridorda gezinen gözleri beni bulduğunda duvara yaslanmayı bıraktım.

Umut'un önce kaşları hafifçe çatıldı ve ardından bana doğru bir adım yaklaştı.

"Nevra?"



Umut Nevra'yı tanıdı.

Peki sizce bu ikili nasıl ve nerede tanışmıştı?

Arda Nevra'yı tanımadı.

Siz olsaydınız en azından bir kere bile olda profiline bakmaz mıydınız? Arda ne kadar meraksızsın annecim ya...

Fark etmezdin - TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin