Tiz bir çığlık duyuldu yetinhanenin kapısının ardından. Genç bir kızın çığlığı. O gün gök gürledi kız bağırdıkça, yağmur yağdı kız ağladıkça..."Ahu ahu ahu sen sevilecek bir kız mısın sence? Güldürme beni-"
"Kes sesini Buse"
"Ah ah, kızım sen sıkıntılı mısın seni yetimhanedeki abingil bile zorunluluktan seviyor, sen kim sevilmek kim?"
"Sana sesini kes dedim-"
"Yapma böyle ahu,"dedi gülerek Buse
"Kızım seni annen baban sevmemiş başkaları mı sevecek."diye devam etti alay dolu sesi ile Buse
"Siktir git seninle uğraşamam"dedi kız dolu gözlerini kaçırarak
"Peki madem sen bi düşün bunları"dedi gülerek Buse ve oradan ayrıldı. Kız ise yetimhaneye geçti.
Düşünmeye başladı kız, gerçekten onu kimse sevmiyor muydu? Annesi, babası, yada abileri... Hayır, abileri onu seviyordu emindi yani galiba. Ama ya annesi, babası onlar hiç mi sevmemişti. Emindi onlar hiç sevmemişti.
Bir an aklına gelen anılarla gözleri doldu, ağlamaya başladı, nefes alışverişi hızlandı, çığlık atmaya başladı. Gecenin bir yarısı deli gibi ağlıyordu. Sinir krizi geçiriyordu.Ve gök gürledi, yağmur yağdı. Zihni o pis anıları silemedi aklından, çığlıklarını ise her zamanki gibi bir fırtına bastırdı.O gün koca bir şehir kız çocuğuna ağladı.Ahu'nun Anlatımıyla
-1 ay sonra-
"Günaydın komutanım"
"Günaydın, fısıltı geldi mi?"
"Gelmedi komutanım, 10 dakikaları var"
"Tamamdır aslanım sağol"baş selamı verip hızla uzaklaştı er.
Kızz
Heeh geldi bizimki söyle baş belası söyle
Ayıp ediyorsun ahu
Fadik söyle artık
Tamam be, fısıltı seni hala kabullenemedi ne yapacaksın.
Kabullenmelerini bekleyeceğim fadik
Ama ya kabullenmezlerse
Yapacak birşey yok
Zaten batu ve akın gelip durdu
Fadik onlar da bizim kardeşimiz
Aaa yiğit ve deniz bunu duysa MPT-76'nın namlusunu götüne sokardı
Abartma lan bas git işine
Sus be yalan mı"Komutanım"diyen akının sesi ile iç sesimle olan tartışmamı bıraktım
"Akın?"
"Komutanım biz kahvaltı yapacağız da sizde gelin" dedi tedirginlikle gözüm arkasına kayınca beni istemediği yüz ifadesinden belli olan bir Poyraz komutan gördüm.
"Gerek yok"
"Komutanım-"
"Gerek yok"
"Peki komutanım siz bilirsiniz."ve uzaklaştı. Saate baktığımda kahvaltı dağıtımının başlamasına 3 dakika vardı. Hızla yemekhaneye geldim. İçeri girince herkes bir anda gözlerini döndürüp bana baktı. Ben ise sadece poyraz üsteğmene baktım. Ufak bir baş selamı verip karşılık beklemeden fısıltıdan en uzak masaya tabldot'umu alıp oturdum. 2 dakika sonra içeri binbaşı girdi. Hepimiz ayağa kalktık ve hazır ola geçtik.
"Afiyet Olsun"
"SAĞOL"hepimiz oturduk ve yemek yemeye başladık. Ben de kahvaltımı yapmaya başladım. Üzerimde hissettiğim gözlerin yoğunluğu altında kahvaltımı bitirmiştim ki. Kulağıma gelen fısıltılarla taş kesildim.
"Duydunuz mu fısıltı yeni teğmeni kabul etmemiş."
"Poyraz üsteğmen istememiş ki-"
"Kim bilir ne yaptı."
"Ben olsam bende almam bir kadını timime, yavaşlatır bizi"
"Bence poyraz üsteğmen haklı, dediklerine göre Ahu teğmenin binbaşıyla ilişkisi varmış-"
Ee insanında bir sabrı var ama değil mi ahu
Haklısın Fadik,insanında bir sabrı var.
"ANLAŞILAN O Kİ BAZILARI DEDİKODULARLA TEĞMEN AHU KARAASLANI KARALAMAYA ÇALIŞIYOR, GELECEĞİNİZİ Mİ YAKAYIM KENDİNİZİ Mİ, CAHİLLİĞİNİZE VERİYORUM BİRDAHA ADIMI AĞZINIZDAN BU ŞEKİLDE DUYMAYIM YAKARIM,"diye yüksek bir sesle konuştum ve devam ettim.
"Afiyet olsun"yemekhaneden çıkarken kimse bakmaya cesaret edememişti, bende kimseye bakmadan başım dik bir şekilde bahçeye çıktım. Erlerden birinden kahve istedim ve çardağa oturdum. 3 dakika sonra kahvem gelince arada sırada içtiğim paketi çıkarıp bir tane sigara yaktım. Kafamı geriye doğru yasladım ve Hakkari'nin dağlarını izlemeye başladım.
İzmir'de değiliz Ahucum Hakkarideyiz, bi zahmet dağları izle
Sus bi fadik
Aaa ama ahu iç sese böyle mi yapılır
Fadik !
Yaa sus zaten deli gibi iç sesinle tartışıp duruyorsun
"Komutanım"diyen batunun sesi ile irkildim.
"Dinliyorum"
"Komutanım, ben yani daha doğrusu fısıltı sizden özür dileriz."
"Sebep?"
"Komutanım bu olanlar bizim suçumuz-"
"Olanların hepsi benim suçum"kaşları çatıldı.
"Çünkü ben kimseye sert yüzümü göstermedim ama isteyenlere bu saatten sonra seve seve gösteririm-"
"Komutanım-"
"Otursana Batu"oturmadı
"Batu otur kardeşim sivile geçtik"hemen oturdu ve akınla Sinan'da gelip oturdu
"Kom-"
"Yeteerr, sivile geçtik"
"Ahu biz özür dileriz"
"Dilemeyin gerek yok, boşverin onu bunu ne yapıyorsunuz siz keyfiniz nasıl?"
"İyi, sen?"
"İyidir ne olsun ahu"
"İyi teğmenim, sen?
"İyi bende çok şükür, kahve içer misiniz fısıltı?"
"Yok ahu sağol"
"Sigara?"
"Sen sigara mı içiyorsun?"diye sordu Sinan
"Çok değil, arada sırada be Sinan"
"Anladım, yine de içme sen-"yanımıza gelen erle konuşması kesildi.
"Komutanım binbaşı Teğmen'i çağırıyor."
"Görev mi aslanım?"
"Evet komutanım"hızla ayaklandım.
"Eee o zaman dikkat edin kendinize fısıltı"
"Emredersiniz komutanım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fısıltı Timi
Teen FictionAskeri kurgudur. Gölge..düşmanları adıyla bile titreten bi Türk askeri ve onun geçmişinden aldığı yaralar. "Nasılsın?" "Ölü gibi" "Ne yapacaksın?" "Katliam!" -Gelecek bölümlerden bir kesittir-