0.9

310 23 7
                                    

Eve girdiğimiz gibi beni tekrar öpmeye başladı. Dudaklarımı, boynumu, yüzümün her yerini... Sanki beni ezberlemeye çalışıyordu.

Bacaklarını belime dolamıştı kucağımdayken bir tık zor hareket ediyordum. Neyse ki odama çabucak varmıştık.

Lâl'i yatağa yatırıp üstüne çıktım ki aniden beni döndürüp karnıma oturdu.

"Ah bebeğim küçük bir çocuk gibi davranmış olabilirim ama seni tatmak istiyorum."

Sadece yutkundum.Üstümdeki cropu yırtıp bir kenara attı. İçimde sütyen olmadığı için hazırlıksız yakalanmış gibi duruyordu.

Dudaklarımı öpmeye devam ederken üstündeki tişörtü çıkarmaya çalıştım. Çıkaramadığımı anlayıp hızlıca tişörtten kurtulup bir kenara attı.

Sertleşmiş göğüs uçlarımı emmeye başladı.Benim tanıdığım Lâl ortadan kaybolmuştu sanki. Bir göğüsümü emerken diğer göğüs ucuma eliyle baskı uyguluyordu.

"Sikeyim Lâl!"

İnlemelerime engel olamadım. Lâl inlemelerimle kendini daha da çok kaybediyormuş, daha kabaca davranıyor gibi duruyordu. Eliyle göğüsümü sıkıştırmaya devam ederken dudaklarımı tekrar öpmeye başladı.

Üst dudağımı dudakları arasına alıp olabildiğince emdi. Dudaklarımdan boynuma doğru indi. Boynuma yaptığı baskı beni cayır cayır yakıyordu.

Üstümde yavaşça doğruldu ve eli pantolonumun düğmesine doğru ilerledi. Kadınlığım şimdiden sırılsıklam olmuştu.

Pantolonumu bir çırpıda indirip bacaklarımı kendime çekmemi sağladı.

Bacağımın içine öpücükler bıraktı.

"Her zerrene hayranım."

Cümlesiyle kulaklarım çınladı. Tek seferde iç çamaşırımı çıkardı.

"Seni beklediğime değdi güzelim."

"Lanet olsun Lâl. Şu işi bitir artık!"

Onu uyarmamla yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu.

"Emredersiniz kraliçem."

Dudaklarıyla kadınlığımı emdi. Diliyle yaptı her darbede zevkten dört köşe oluyordum. İnlemelerim odanın içinde yankılanıyordu.

Dudaklarını uzaklastırdıktan sonra derin nefesler almaya başlayacaktım ki bu sefer parmaklarıyla beni baştan çıkardı.

Kalçamı ona yavaşça ittirmeye başladım.

"Uslu dur."

"Lâl!"  Adını söylememle parmaklarını daha sert kullandı.

"Sadece benim adımı söyle. Sadece bana böyle ol. Sadece beni sev Elis."

Baş parmağıyla tepeciğime baskı uyguladı. Ve bu son nokta oldu. Bacaklarım zevkten deli gibi titremeye başladı.
Derin nefesler alarak kendimi toparlamaya çalıştım.

Lâl göğsüme başını koyup gözlerini yumdu.

"O kadar güzelsin ki sana zarar veririm diye korkuyorum."

"Senden gelecek bir zarar benim canımı acıtmaz Lâl'im."

Burnunu boynuma sürttü.

"Kokun ayrı güzel sen ayrı güzelsin. Sen bana Tanrı'nın hediyesisin Elis. Sensiz yapamam."

Hep aynı cümleleri tekrarlıyordu. Korkuyordu. Ben gidersem diye korkuyor. Ama ben ondan asla gitmeyeceğim. Sonsuza kadar yanında olacağım...

☆ ☆ ☆

Off hiç içime sinmedi bu bölüm oturup ağlıcam
oy vermeyi unutmayiiin

Biraz Sen °GXG°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin