Lâl'in Anlatımından
Uyandığımda yağmur şiddetini sürdürmeye devam ediyordu. Üstümdeki ağırlık ortadan kalkmıştı. Elis'in kokusu üstüme sinmişti ama kendisi yoktu yanımda.Yerimden yavaşça kalkıp gözlerimi ovuşturdum. Mutfağa doğru ilerledim. Dün yaptığım tatlı masanın üstünde olduğu gibi duruyordu. Belki banyodadır diye düşünüp banyoya baktım.
"Elis?"
Ama nafile. Orası da bomboştu. Evin içinde herhangi bir not aramaya çalıştım. Her yeri didik didik aradım. Yoktu. Notta yoktu. Aklıma telefonum geldi. Herşeyi düşünüp telefonu düşünmemem de benim salaklığımdı.
Telefonu hızlıca açıp konuşmamıza girdim. Belki haber vermeyi unutmuştur diye düşünüp mesaj attım. Son görülme dün sabah konuştuğumuz saatti.
Siz:
Elis neredesin?
İletilemedi.
Bir sorun mu var?
İletilemedi.Mesajlarım gitmeyince telefonunu çaldırdım.
Çaldı, çaldı ve çaldı. Tek duyulan şey "Bu numara kullanılmamaktadır." sesiydi.
Meraktan ağlayacaktım.Nolmuştu bir gece de? Neden gitmişti? Ya da telefonu mu bozuldu?
Evden bir an önce çıkıp onun evine gittim. Evine geldiğimde hiç ses gelmiyordu. Yavaşça birkaç kez tıkladım kapısını. Karşıdan ses gelmedi. Daha sert çaldım bu sefer.
"Elis? İyisin değil mi? Evdesin. Biliyorum. Aç güzelim kapıyı. Ben geldim."
Gözlerimden yaşlar ard arda akıp gidiyordu.
"Elis yalvarırım aç kapıyı! Oradasın biliyorum. Lütfen bunu bana yapma!Korkuyorum."
Gücüm git gide azalıyordu. Dizlerimin üstüne düştüm.
"Nereye gittin? Söyle geleyim hemen. Hata mı yaptım? Zarar mı verdim sana Elis'im? Söyle bitanem. Birlikte baş edelim. Elis... Yalvarıyorum aç kapıyı..."
Sessizlik. Karşıdan cevap gelmiyor. Ben gözyaşlarımda boğuluyordum. O kapıyı açıp bana sarılmıyordu. O bana seslenmiyordu.
Sırtımı kapıya yasladım. Ağladım gün boyu orada.
Dakikalar birbirini kovaladı. Eve doğru biri yaklaşıyordu. Gözlerimi hızlıca sildim belki O'dur diye. Beni ağlarken görürse kızardı.
Ama gelen Buket'ti. Dizlerinin üstüne çöküp yüzüme baktı. Heyecanlı bir şekilde konuştum.
"Buket, Elis nerde? Sen biliyorsundur yerini sen onun en yakın arkadaşısın."
"Lâl, Elis gitti. O bu evde değil."
Buket beni kendisine çekip sıkıca sarıldı. Sildiğim gözyaşlarım tekrar akmaya başladı.
Hiç olmadığım kadar mutlu olmuştum onla. Uzun bir süre sevdim onu. Sevgim asla azalmadı tam tersine artmaya devam etti. Onun yanında olmak onla yaşamak istedim. Ama onun şuan gittiğini söylüyorlardı bana. İnanmak istemedim. Ya gerçekten gittiyse? Hayır, o benden gidemezdi. Söylediği onca şey yalan mıydı? Amacı neydi? Sevmeseydi bu kadar değer verir miydi?
Aklımdaki tüm düşünceleri bir tarafa attım. İçimden tek bir cümleyi geçirdim.
Unutma, seni daima seveceğim Cariño...☆ ☆ ☆
Ben geldiim genee
Biraz duygusal ilerliyoruz artık yapacek bir sey yok
birkac bölüm sarki ekliyorum dinleyin onlarii
seviyorum siziii
muwaaah
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biraz Sen °GXG°
Teen FictionEn zoru da buydu ya. Kalbin de yaşatıp onu öpememek, dokunamamak, görememek... Suçlu belki onun gözünde bendim ama herşey zamanla. Zamanın telafi edemeyeceği hiçbir şey yoktur.