RÜYA

97 13 18
                                    

        Kapkaranlık bir odadaydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

        Kapkaranlık bir odadaydım. Çıkışı bulmaya çalışıyordum. Zifiri karanlık bir odada kaybolmuştum. Buldum kapıyı buldum! Kalın kapı kulpunu kavrayarak ,kapıyı açtım. Bu da ne böyle! Bir ışık ama o kadar fazla ki gözümü açamıyordum.

        Uyandım. Her zamanki gibi rüyanın en heyecanlı kısmında uyandım. Tuhaf giden bir şey vardı bir ay içerisinde bu rüyayı 4.kez görmüştüm. Bu sefer kapıyı açabilmiştim . Acaba bir sonraki rüyamda ne görecektim?

        "Kızım hadi gel, kahvaltı kazır."

        Hadi ama bugün günlerden pazar değil miydi? Babamı bekletmeden odamdan çıktım ve mutfağa gittim. 

        "Günaydın Işılım."    

        "Günaydın babacım. Neden erkenden kalktık bir cumartesi-pazarım var ondada uykumu alamıyorum. Dedim isyan edercesine.

        "Güzelim acil bir işim çıktı ,seni aç bırakmaya gönlüm el vermedi. "dedi

        "Babacım bende dolaptan kahvaltılıkları çıkartabilirdim." dedim.

        "Olsun güzelim sen benim için hâlâ bebeksin ."

        İşte babamı bu yüzden seviyorum. Annem olmadığı için üzerime çok titriyor. Annem ben 6 yaşındayken ölmüş maalesef onunla ilgili anılarımı hatırlamıyorum. Olsun babam annemin yokluğunu hissettirmiyor. 

        "Işıl bir şey olursa beni hemen ara, ben çıkıyorum."

        "Tamam merak etme zaten proje yapmaktan dışarı çıkamıyorum." Ben mimarlık okuyorum 3. yılımdayım. Çocukluğumdan beri tasarım yapıyorum. Bende benim için en uygun mesleğin mimarlık olduğunu düşündüm. Şimdi ise proje yapmaktan uyuyamıyorum. 

       Yılda 2 proje yapıyoruz. Her dönem 1 proje. Eğer 1 projeyi geçemezsem 1 dönem daha okuyorum. Bu dönem AVM tasarlıyorum o yüzden hiç vaktim yok. Akşama doğru son detayları da bitirdim. 

-Çiçek arıyor

        Ah hayır Çiçek bugün bize gelecekti ben tamamen unuttum. 

        "Yarım saattir kapıda bekliyorum, telefonu da açmıyorsun. Ağaç oldum burada. " dedi sinirle.

        "Ay çok özür dilerim bizim zil bozuktu ,telefonum da sessizde kalmış. Hemen açıyorum." Telefonu kapattım ve kapıyı açtım.

        Çiçek ve Kaan benim en yakın arkadaşım zaten pek bir arkadaşım çok sosyal bir insan değilimdir.

        " Hoş geldin Çiçeğim."

        "Hoş bulduk Işılım, al bakalım şunları elimden filim izlerken yeriz."

        "Ne gerek vardı bizim evde de vardı."

        "Kaan hepsini yer merak etme."

        "Kaan mı gelecek ?"

        "Kızım senin aklın nerede? Kaan dedi ya flim izleyelim diye. "

        "Doğru ya şu projeler yüzünden akıl mı kaldı ."

 -Kaan arıyor

        "Alo, evet zil bozuk hemen geliyorum. "dedim ve kapıyı açtım.

        Kaan içeri girdi ve hiddetle" Öyle bir trafik vardı ki siniz krizi geçirecektim .Erol amca yok mu ?" dedi.

        "Yok sabah acil bir işi çıktı ." dedim

        " Yazık ya adamın pazarı bile yok her gün iş." dedi üzgünce 

        "Yapacak bir şey yok ,Çiçek hangi filmi açtın?"

        "Sence hangi filmi açtım?"

        Kaan hemen anlamış olacak ki "HAYIR bir kere daha izlemek istemiyorum, kızım bu sene Harry Potter i 100 kere izledik. Ondan önceki seneden bahsetmiyorum bile. Bütün replikleri ezberledim resmen!" 

        "Kaan abartma flim asla eskimiyor . 1000 kere bile izlesem sıkılmam."

       "Kızım açın Marvel flim ini "

        Çiçek elindeki tabaklarla "Hadi hadi otur başlıyor."

       Kaan derin bir iç çektikten sonra izlemeye daldık...

2 saatin ardından bir burun çekme sesi duydum. Sağıma baktığımda Kaan içini çeke çeke ağlıyordu.

        Çiçek; "Kaan her seferinde izlemeyelim diyorsun ama her seferinde ağlayan sen oluyorsun." dedi.

        "Alışamadım Dobby nin ölümüne ,ne yapayım ."dedi sızlanarak.

        Biz çiçekle kahkaha atarken kapı açma sesi geldi.

        Babam kapıyı açarken OO hoş geldiniz çocuklar, bu çocuk gene neye ağlıyor ?" dedi.

        "Sorma Erol amca bu iki cani aldattı beni ." dedi burnunu çekerek

        Çiçekle ben kıkırdarken babam "Çocuklar bugün burada kalın, olmaz mı? "diye sordu.

        Kaan dedi ki "Çok isterdim ama yarına yetiştirmem gereken proje var eve gidip daha onu yapacağım ." dedi. Kaan benimle aynı üniversitede mimarlık okuyor , Çiçekte bizimle aynı üniversitede ama hukuk okuyor .

        Çiçekte; "Çok isterdim ama annem yarın erkenden hastaneye gidecek, 2 küçük sıpaya bakmam lazım. " dedi

Babam "Tama o zaman gelin sizi bırakayım. " dedi.

        Kaan "Ben arabayla geldim zaten , Çiçeği de giderken bırakırım." dedi.

        "Peki çocuklar iyi geceler." 

        Kaan ı ve Çiçeği yolcu ettikten sonra odama gittim ve bir güzel yorganı üzerime çektim.. Sonbahar olduğu için hava iyice soğumaya başlamıştı.

        Tam uykuya dalmışken hayır olamaz gene o karanlık odadaydım. Bekle... Ben rüyada olduğumun farkındayım nasıl oluyor bu? 

       Kapı açılmış idi karşımda bir insan karartısı vardı ve git gide bana yaklaşıyordu, ışıktan gözümü açamıyordum. Geldi geldi ve tam önümde durdu. Yüzünü görmeye başladım . 1.90 boylarında ,beyaz tenli, çekik gözlü ve saçı dağınık oldukça hoş biri duruyordu. Elini uzattı ve kolumu kavramışken sıçrayarak uyandım.

       Ben-ben onun dokunuşunu hissettim. Nasıl oluyor bu? Sanki hâlâ eli kolumda gibi hissediyordum...

      

-EVETT 1. bölümün sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir . Bir sıkıntı çıkmazsa bundan sonra her cumartesi 1 bölüm yükleyeceğim . 

Sizce Işılın rüyasında gördüğü kişi kimdi ?

RÜYA TAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin