Minik(!) bir hatırlatma vote ve yorum sınırı: 800
**
Kitabı unutanlar için de hatırlatma: En son Deva Kuzey'in ailesiyle tanışmak üzere evlerine gitmişti.
**
"Şaka.." dedi orta yaşlı adam.
"Sadece şaka gençler, gerilmeyin." diye ekledi gülerek.
Sonra az önce söyledikleriyle çelişircesine çiğ bir samimiyetle, "Kızım hoş geldin. Ben de ne zaman seni göreceğiz diye merak ediyordum. Oğlumun uzun zamandır aklı başında değildi. İsabetmiş.. Otur lütfen ayakta kalma." dedi kızı baştan ayağa adeta hayali bir göz süzgecinden geçirerek.
Deva olanlara net bir ifade koyamamış henüz nasıl bir tepki vereceğine akıl erdirememişti. Yine de o şok haliyle de olsa güçlükle sıktı ona elini uzatan heybetli adamın elini.
Madem bu bir şakaydı o halde Kuzey neden hiç eğlenmiş gözükmüyordu?
Bu salonda müthiş anlam boşlukları hüküm sürüyordu.
Adam elini bırakmaya hiç niyetli değilmiş gibi uzun uzun sıkıp yüzündeki gülümsemeyle daldı gitti yüzüne. Neden ona öyle bakıyor Deva bir türlü anlamıyordu.
Dahası adamda rahatsız edici bir duruş vardı. Sanki o sevecen bakışların arkasında gizli bir nefret saklanmıştı ve bu duruş Deva'ya inanılmaz kaygı veriyordu.
Kuzey kurtardı onu bu tuhaf bakışlardan. Kızın elini tutup narin ellerini babasının iri elinden çekti aldı. Avuçlarında sıkarak doğrudan kıza hitap etti. "Babam eşek şakalarını sever." dedi.
"Gel hayatım geç, otur. Sonra istersen anlatırım fotoğraflarımın çekiliş hikayesini."
Destekleyici eli elini bırakmamıştı geldiklerinden beri. Deva güvendi ona, gösterdiği yere geçti nezaketle oturup adamın annesine bakınmaya başladı.
Kuzey'in babası da onlara eşlik edip gösterişli salondaki tekli koltuklardan birine yerleşti. Sonra hiç vakit kaybetmeden o delici bakışlarını kızın üzerine çevirip, "Ee anlat bakalım ne iş yaparsın sen? Kuzey'le nerede tanıştınız.." diye sordu.
Deva gerim gerim gerildi. Kuzey avuç içini okşamıyor olsa heyecandan baygınlık geçirecekti.
Önce biraz kem küm etti. Sonra dili dönmeye adamın sorularını yanıtlamaya başladı. Böyle aptallaştığı tüm anlardan nefret ediyordu. Ama heyecan nelere kadir artık biliyordu. Heyecanın rengi diye düşündü.. heyecanın rengi kesinlikle kararsız bir turkuazdı.
"Avukatım efendim. Henüz staj görüyorum.. Kuzey'i Karga Yuvası'nda görmüştüm. Yani işte orada tanıştık." dedi tanıştıkları barın adını söylerse bunun daha normal düşünüleceğini umarak.
Kuzey iç çekti. O geceyi hatırlamış gibi baktı kıza. Sonra babasını dik bakışlarıyla uyardı. "Daha ilk andan sıkma kızımı, bırak önce o sorsun merak ettiklerini.. Eminim şu an annemin nerede olduğunu ve neden hala salona teşrif etmediğini merak ediyordur. Ona açıklamak ister misin baba?"
Kuzey'in bu meydan okur sorusu adamı huzursuz etti ve adam rahatsızca kıpırdandı. Sonra gülümsedi yine. "Annenin işlerini bilirsin Kuzey. Gelir birazdan. Bu arada ne içersiniz sormayı unuttum.." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayır Knight Bey!
Romance+18 Uyarısı! Ayrıntılı betimlemeler ve sizin ön gördüğünüz ahlak kurallarına aykırılık, yer yer küfür, hakaret, aşağılayıcı öge, şiddet(kadına değil) içerecektir. Üç ay bir insanı sadece uzaktan bakarak tanımak için çok mu kısaydı? Gülüşünü görmüşt...