Unable to Fight [ fangar ]

3

Edgar's pov
Uyandığımda nefes nefeseydim, Fang başımda endişelenmiş bir şekilde dikiliyordu. Onu görünce utandım, dün gece yaptığımız şey aklıma gelince kıpkırmızı oldum. Fang şaşırmış gözüküyordu ve "Edgar, hasta mısın? Dün gece doğum gününden sonra bir anda fenalaştın uyuyana kadar başında beklemek zorunda kaldım." dedi. Duyduklarıma inanamamıştım, dün gece yaşadığımı sandığım şeyler rüya mıydı, belki de Fang salağa yatıyordur?

"Bir şeyim yok Fang, yüzümü yıkayınca geçer." dedim ve mutsuzca lavaboya doğru ilerledim. Fang ne olur ne olmaz diye peşimden geliyordu, bir sorun olmadığını söyleyerek lavaboya girdim ve kapıyı kitleyip klozetin üstüne oturdum. Yıkılmış gibiydim, dün rüyamda gördüğüm şeyler yavaş yavaş beni yiyip bitiriyordu. Klozetten kalktım ve küveti soğuk suyla doldurup içine girdim, yaklaşık 15 dakika sonra kapıdan bazı sesler gelmeye başladı ve kilitli olan kapı bir anda sonuna kadar açıldı. Kapının girişinde ise elinde tel tokatla Fang duruyordu, su saydamdı ve her tarafım ortadaydı. "Fang! Ne yapıyorsun..?" dedim utanmış bir şekilde, neremi kapatacağımı şaşırmıştım. "Uzun süre ses gelmeyince bir şey oldu sandım." dedi Fang ve usulca küvete doğru yaklaştı, tam yanımda durduğunda ise küvetin hizasında olacak şekilde diz çöktü ve elini bir anda suya daldırdı. "Su soğuk, hasta olacaksın." dedi gayet ciddi bir şekilde ve beni kolumdan tutup havaya kaldırdı, bu sefer vücudumun her kesiti apaçık Fang'in önünde duruyordu. Utançla yapmamasını söyledim fakat beni dinlemedi, kenara astığım havlumu aldı ve vücudumu onla sardı sonrasında ise beni hiç zorlanmadan kaldırarak odaya götürdü. "Fang! Ben her sabah soğuk suyla duş alıyorum, utandırıyorsun beni dursana amk."

Fakat Fang hiçbir şey demiyordu, beni yavaşça yatağa bıraktı ve banyoya girip saç kurutma makinesini aldı. Fişini taktıktan sonra yatakta arka tarafıma geçti ve saçımı kurutmaya başladı, mayışmış hissediyordum. Saçım tamamıyla kuruyunca Fang üstündeki havluyu bir çırpıda alıp kenara fırlattı, bunu yaparken gülümsüyordu. "Fang şaka yapmıyorum siktir git şurdan!" diye bağırdım fakat dinleyen yoktu. Uzun parmaklarını vücudumun üst tarafında gezdirmeye başlayınca beynim hata verdi, nelerin olup bittiğini idrak edememiştim. "2 hafta gidince mi yaptın bu vücudu?" diye sordu pis pis sırıtarak, evet anlamında yavaşça kafamı salladım. Bir süre sonra dayanamamıştım, eğer daha çok devam ederse vücudumda hiç güzel şeyler olmayacaktı o yüzden elini ittirdim ve çabukça kıyafetlerimi giydim. "Ne o, benden mi utanıyorsun miniğim?" diye sordu Fang ve yatağıma oturdu. "Hayır ne alaka! Alışkın değilim sadece.." dedim, neye alışkın olmadığımı ben bile bilmiyordum. "Dün gece alışkın gibiydin ama." diyerek güldü, Hassiktir! Dün gece yaşananlar rüya falan değildi. "Sadece doğum günü hediyesi olarak bir seferliğine izin verdim! Yanlış anlama hemen." dedim kendimi savunmak için, Fang'in yüzü düştü. "Kusura bakma o zaman." dedi ve kapıyı çarparak yurt odasından sinirlice çıktı.

Olanları anlatmak için birine ihtiyacım vardı, fakat o kişiyi bulamamıştım. En son aklıma ablam geldi ve ne de olsa yargılamaz diyerekten ona yazdım. (ablası Bibi)

E: Abla
E: ABLA BAK
E: ABLALEKSLAM ÇOK ÖNEMLİ ÇABUK BAK
B: Bir şey mi oldu edgAR GELİP ALAYIM SENİ
E: abla bak şimdi sakın yargılama ama
B: Söyle sen
E: benden 2 yaş büyük bi çocuk var adı Fang
B: Seni mi zorbalıyor yoksa pezevenk
E: Hayır hauır tam tersi aslında, götümi kurtarıp duruyır da şey
B: Uzatma söyle
E: Dün bu beni öptü
B: NE AHDJJDJSIENDKSJDKSLLRÖ NENENENENEE GAY EDGAR EDGAY EDGAY
*görüldü*

B: Tamam devam et sustum
E: Dün doğum günüydü diye izin verdim öpmesine bugün vermedim
B: var mı çocupun fotoğrafı
E: vardır bekle
E: Ya da boş ver
B: atmazsan sıöarım ağzına
E: