Kafe gizemi.

11 2 0
                                    

Sabah uyandığımda saat
06.30'u gösteriyordu. Şirkete zamanında yetişmem gerekiyordu, acil işlerimiz vardı. Yarım saat bir vaktim kaldı. Hemen kahvaltımı yaptıktan sonra rahat bir şeyler giyip, erkenden çıktım.

Girişte yine yeni gelen garson kızı gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Girişte yine yeni gelen garson kızı gördüm. Bir şey yokmuş gibi yürümeye devam ettim. Ofisimin önünde Dean beni bekliyordu, elinde bir kaç dosya ile orada öylece dikiliyordu. Hemen çalışma odama girdim, arkamdan Dean da bir asistan ile odama geldi.

'Günaydın efendim, bütün dosyalar hazır.' Asistana dönerek.

'Dosyaları buraya bırakabilirsin, gerisini biz hallederiz.' Bana döndü ve eline bir dosya alıp karşımda ki sandalyeye oturdu.

'Evet efendim, nerede kalmıştık.'

'Gizli dosyalar vardı, onları inceleyecektik. İlk onları halledelim. Dosyaları getirdi ve yaklaşık bir saat çalıştık. Bir kaç dakika sonra garson kapıyı aralayarak.

'Efendim rahatsız ediyorum ama içecek bir şey ister misiniz?'

'Ah evet, ben vanilyalı ve çikolatalı milkshake alabilir miyim?'

'Bende sade çikolatalı milkshake istiyorum.'

'Tamamdır, hemen getiriyorum efendim.'

Biz çalışmaya devam ederken bir kaç dakika sonra elinde içeceklerimiz ile odaya geldi. Dean benden önce davrandı ve bir şey söylemek istemedim.

'Teşekkürler.'

'Rica ederim, eğer bir şey isterseniz her zaman buradayım efendim.'

Kafamı hafif kaldırdım, bir Dean'e bir de kıza baktım. Hafif gülümseyerek kıza kafa salladım. Kızda hafif eğildi ve gitti.

Yaklaşık bir saat sürdü. Üstüne üç saat daha fazladan çalıştık. Artık o kadar çok yorulduk ki, ve hâlâ daha dosya gelmeye devam ediyordu. Dean dosyaları almak için tam kapıdan çıkacaktı ki.

'Dur gitme, yarın devam ederiz o kadar çok yoruldum ki. Daha fazla çalışacak halde değilim.'

'Peki efendim. Eğer çok kötüyseniz sizi evinize ben bırakabilirim.'

Yavaşca çalışma masam dan kalktım ve Dean'in yanına gidip kolumu omzuna koydum.

'Hey ne diyeceğim biliyor musun? Nasıl olsa daha vakit var, akşam yemeğine kadar güzelce dinlen.
Akşam yemeğinden sonra seni almaya geleceğim. Gece bir yolculuğa çıkalım biraz turlarız, kafa dağıtırız. Ne dersin?'

'Bu harika olur efendim, o zaman buyrun evinize ben getireyim.'

'Tamam, hadi gidelim. Seni saat 22.40 gibi almaya geleceğim.'

'Tamamdır efendim. Buyrun, arabama gidelim.'

Hemen şirketten çıktık, şirketin kapısında Elvis'ı gördük. Çıkmak için acele ettik ama Elvis bizi yine lafa tuttu.

Blue pill  || HoseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin