Bu sabah olduğundan erkenden kalktım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra güzel bir kahvaltı hazırladım. Şirkete gitmeden önce bilgisayarımdan mafya çalışanları ile ilgili araştırma yapmaya başladım. Güzel ve başarılı insanlar istiyordum. Sadece iki tane bulabilmiştim.
Park Jimin
13/10/1995 doğumlu
20 yaşında
Geçmişte bir kaç mafya işlerinde çalışmış, kıdemli usta yardımcı rütbesini kazanmış.
Fakat şuan herhangi bir gurupta çalışmıyor.Kim Taehyung
30/12/1995 doğumlu
20 yaşında
Neredeyse 4 yıldır farklı farklı mafya çetelerine katılmış, her birinde de üstün başarı sergilemiş.
Aldığı altın başyardımcı rütbesi son zamanlarda düşüş yaşamış, fakat hâlâ eskisi gibi işinde çok usta.İkiside işinde çok başarılı ve şuan çalışmıyorlar. Onları çetemize davet etmeliyim, bu fırsatı kaçıramam. Diye geçirdim içimden.
Hemen telefonumu alıp Dean'a mesaj attım.
Dean Son görülme dün 23.00Hoseok: Hey Dean, müsait misin?
Gönderildi 11.00Neyse daha sonra görür, en iyisi şirkete gideyim. Hemen üstüme birşeyler giydim ve şirket için yola çıktım.
-⋆ ˚。⋆୨୧˚
Yarım saat sonra şirkete vardım. Girişteki çalışana Dean'ı sordum. Fakat şirkete hiç gelmediğini söyledi. Bu çok tuhaftı, Dean hiçbir zaman işini aksatmazdı. Hemen odama çıktım ve işlerimi erkenden bitirmeye çalıştım.
5 saat sonra
Tüm işlerim bitmişti, fakat gün boyu Dean'ı düşündüm. Hemen şirket çıkışına doğru hızlı adımlarla ilerledim, tabi ki kapının önünde övünerek insanlara olmayan başarısını anlatan, öküz Elvisi gördüm. Her zaman ki gibi beni lafa tuttu.
'Vay Hoseok ne bu hız, sanki kız arkadaşını saatlerce bekletmiş gibi bir halin var.'
'Kafanda neler dönüyor merak ediyorum, gerçi ikimizden birinin kız arkadaşı olsaydı. Kesinlikle benim olurdu, senin gibi yalan övgüleriyle ünlü olmaya çalışan birinin bunu hak edeceğini sanmıyorum.'
'Hahaha çok şakacısın fakat şirketi benim sayemde kurtardığını unutuyorsun.'
'Eğer öyle olsaydı şuan kimin üstün olduğu apaçık ortada olurdu.'
'Ne? Neyden bahsediyorsun be.'
Hiç umursamadan arkamı dönüp arabaya bindim. Dean'ı çok merak etmiştim, evde olduğunu düşünüp evine gittim. Arabadan indiğimde, ev sessiz ve karanlıktı. Sanırım uyuyordu ya da evde değildi. Neler olduğunu anlayamadım ve tek başıma biraz tırstım. Hemen Daisy'nin kafesine gittim, belki kafa dağıtmak iyi gelirdi..
—⋆ ˚。⋆୨୧˚
Yaklaşık yarım saat sonra kafeye vardım. Neyse ki hâlâ açıktı ve bir sürü müşteri vardı. Her zaman ki cam kenarında ki yerime oturdum ve bir garson çağırdım. Biraz yemek ve içecek sipariş ettim. Garson elinde siparişlerim ile döndüğünde, Daisy'nin ortalıkta olmadığını fark ettim.
'Buyrun efendim.'
'Teşekürler, son olarak birşey sorabilir miyim?'
'Tabi ki.'
'Daisy bugün hiç geldi mi? Şuan onu hiçbir yerde göremiyorum da?'
'Hayır, neredeyse bir-iki gündür işe gelmiyor.'
'Peki, size bununla ilgili herhangi birşey söyledi mi?'
'Hayır, sadece bir süre müsait olamayacağını söyledi ve o günden sonra gelmedi.'
'Kaç gün oldu peki?'
'Yani.. En fazla iki gün olmuştur.'
'Hmm, tamamdır teşekkürler.'
'Yanlış anlamayın ama neden soruyorsunuz? Yoksa bir yakını mısınız?'
'Ben mafya şirketinin sahibiyim, Daisy de ara sıra bizim orada çalışıyor. Arkadaş sayılırız diyelim.'
'Vay bunu bilmiyordum, kusuruma bakmayın efendim.'
'Sorun değil nede olsa hiç kimse birbirini tanımıyor, değil mi?' Bunu söylerken biraz bilmiş bir tavır ile sırıttım.
'Tabi ki' dedi kafasını onaylar şekilde sallayarak. Yemeğimi yiyor ve dışarıyı izliyordum. Yemeğim bitince araştırdığım mafyaların sosyal medya hesaplarına bakıyordum. Instagram ve Twitter hesapları vardı. Hemen instagram'dan yazdım.
Park Jımın ÇevrimdışıJung Hoseok: İyi günler bay Park. Ben mafya şirket sahibi, Jung Hoseok. Sizinle bir iş görüşmesi yapmak istiyorum. Tabi kabul ederseniz.
Park Jımın Çevrimiçi
Park Jımın: yazıyor..Park Jımın: İyi akşamlar bay Jung. Tabi ki konuşabiliriz, siz nasıl isterseniz.
Jung Hoseok: Teşekkürler, o zaman yarın akşam üstü, bir kafede. Saat 17.00'da konumu size atacağım.
Park Jımın: Tamamdır mesajınızı bekleyeceğim. Tanıştığıma memnun oldum Bay Jung.
Jung Hoseok: Bende tanıştığıma memnun oldum Bay Park.
(Mesajınıza "🐥" ifadesi bıraktı.)Aynı şekilde Bay Taehyung'a da mesaj attım oda kabul etti. İkisiyle birlikte görüşecektim. Saate baktığımda çok geç olmuştu artık eve dönsem iyi olacaktı.
Hemen tutarı ödeyip eve doğru yola çıktım. Yarım saat sonra eve vardım ve üzerimde ki o yorgunluk ile birşey yapamadım. Hemen üstüne değişip yattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blue pill || Hoseok
General FictionBirbirlerinden habersiz, bir ajan ve bir kahve çalışanın platonik aşk hikayesi.. -୨୧ "Neden bir ajan gibi her gün kafeme geliyorsun?" "Kes sesini ve beni dinle!" "Sebepsiz yere kafeme girenler ile konuşmuyorum." "Belki de sebebi sensindir."