10*

147 17 15
                                    

"Ne?" Jungkook'un duyduklarıyla yüreği ağzına gelmişti. Kimseye güvenmemesi gerektiğini bilmeliydi. Sırf sevdiği adam diye iyi bir insan olması gerekmiyordu değil mi? Belki de sonu gelmişti, belki de Taehyung o'nu burada öldürecekti...

"Şaka be gel. " Taehyung gülerek dışarı çıktı.

"Taehyung! "

"Tamam tamam kızma. "

"Of altıma sıçtım ya! " Jungkook gerçekten korkmuştu ve hâlâ da biraz korkuyordu.

"Tamam ya özür dilerim. Hadi in, "dedi Taehyung.

Jungkook tereddütle arabadan indi ve Taehyung'un gözünün içine baktı. 'ya şakası da şakaysa? ' diye düşündü. Sonuçta kendisi hoşlandığı adam harici zorbasıydı da. Niye onu bu ormanlık yerde öldürüp gitmesin ki?

"Ya tamam korkma, bakma öyle. Sen de beni korkutuyorsun. Hadi gel. "

Jungkook kendisini tutamadı "Taehyung çok rahatsın amına koyayım. "

Taehyung'da kendisini tutamadı ve kahkaha attı. "Tamam özür dilerim haklısın. Ama gel artık be"

Jungkook'ta hafifçe gülümsedi ve ilerlemeye başladı. Taehyung'da onun arkasından ilerledi.

İkisi de ağaç evin yanına gelince Jungkook far görmüş tavşan gibi gözlerini açtı "Lan bune, çok güzel! "

"Ağaç ev. "

"Oha Taehyung ciddi misin? "

İlk Taehyung yukarı çıktı ve Jungkook'a elini uzattı. Jungkook ilk kaçmayı düşündü ama sonra Taehyung'a güvenmek istedi ve kendisine uzatılan eli tutup yukarı çıktı.

Evin içinde bir kişilik yatak,  küçük bir dolap, kitaplık ve küçük bir mutfak vardı. Taehyung burayı evine nazaran daha renkli dizayn etmişti. Jungkook evin içine girince baka kaldı. Çok güzeldi burası. Tam kafa dinlemelikti.

"Mükemmel." Jungkook biraz daha ilerledi.

"Aç mısın? " Taehyung minik mutfağa doğru ilerledi.

Jungkook acıkmıştı ama ayıp olur diye "yok, yedim bir şeyler"dedi.

Yememişti.

"Peki." Taehyung uzatmadı.

Taehyung yemek yapmaya başladı ve Jungkook o sırada ne yapacağını bilemedi. Yatağın üstüne oturup Taehyung'u izlemeye başladı. Ne yapıyorlardı burada, niye getirmişti Taehyung onu? Hâlâ korkuyordu Jungkook. telefonuna gelen mesajları bile fark etmemişti.

.
.
.
.
.

Hoseok:
LAN
BAKIN
SERİ

Yoongi:
noldu lan

Jimin:
ay noluyor
beee

Hoseok:
NELER GÖRDÜ
BU GÖZLERRRR

Yoongi:
lan noluyo anlatsana

Hoseok:
TAEHYUNG VE
JUNGKOOK

Jimin:
LAN

Yoongi:
NE

Hoseok:
Taehyung benim
evdeydi
Saat akşam 6 gibi çıktı
yürüyordu
Ben de camdan bakıp
sövecektim
Bi baktım uzaktan ağlak
bir tavşan geliyo

Jimin:
lan kook ağlıyo muydu :(

Yoongi:
siktim o bokum'u

Jimin:
hrr

Yoongi:
azdın mı

Jimin:
azdım gel

Yoongi:
koştum

Hoseok:
LAN BİŞEY
ANLATIYORUM
Bİ AZMAYIN AMK

Yoongi:
koşamadım
anlat hoşik

Jimin:
sonra koşarsın aşkım
anlat çiçeğim

Hoseok:
Anlatim böceklerim
İŞTE SONRA
Jungkook yürüdü işte
taehyunga doğru
İkisi de ilk başta birbirlerini
görmediler ama sonra
çarpıştılar
Taehyung normalde söverdi
ama bi bakıştı bunlar amk
Sonracığımanski

Yoongi:
one amk

Hoseok:
Sus

Jimin:
klasik hoseok

Hoseok:
İşte sonracığımanski
Biraz konuştu bunlar
Taehyung tuttu bunu kolundan
götürdü

Yoongi:
NEREYE

Hoseok:
SİKMEYE

Jimin:
ben de
onu
sikerim

Yoongi:
lan gebertirim
ben bunu

Hoseok:
Olm sakın olun
Taehyung bogum gibi
değil bana güveniyorsanız
ona da güvenin

Yoongi:
bi bekleyelim de

Jimin:
aynen
bir şey olursa
dalarız

Hoseok:
Ha
Bide şey
Telefonlarına
ulaşamıyorum☺

Yoongi:
Ben aramaya gidiyorum

Jimin:
Ben de

Hoseok:
YA Bİ DURUN AMK
Güvenin diyorum ya
Çocukluk arkadaşım o benim
Yaşadığı şeyler yüzünden böyle o
Kook'a bişey yapmaz yani

Yoongi:
iyi peki

Jimin:
içim rahat değil
ama tamam

.
.
.
.
.

Sonraki mesajlar görünmedi çünkü Jungkook'un telefonu çekmiyordu ve Yoongi'ye canlı konum atmayı da unutmuştu. Yine de belki görürler diye bir mesaj bıraktı.

Jungkook:
İyiyim amk

∆∆∆∆∆∆∆

ZORBA GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin