11

134 15 11
                                    

"Aynı Yıldızın Altında" Kitabının spoiler'ı vardır.

.
.
.
.
.
.

"Jungkook, yemek hazır. "

Jungkook kalktı ve Taehyung'un yanına geldi.

"Buraya Nadir geldiğim için ramen ile idare edicez. "

"Hala burada olmamı sorguluyorum."

Taehyung buna karşı bir şey diyemedi çünkü Jungkook haklıydı. O da bilmiyordu ki zaten tam olarak...

Jungkook Taehyung'un konuşamadığını gördü ve ısrar etmek istemedi. ikili yemeği yemeye başladı.

"Çok güzel. Aşçı mı olsan? " Dedi Jungkook.

"Afiyet olsun, aslında olabilir. " Gülerek karşılık verdi Taehyung.

Taehyung olanları biraz uzattığını fark etti ve konuya girdi.

"O videonun yayılmasına izin vermicem. Halledicez bir şekilde. Hoseok'da yardım eder. Zaten seni destekliyor. "

Jungkook gülümsedi. "Teşekkür ederim. İkinize de, ama Bogum'a bunu yapmak zor olmaz mı? "

"Bogum zeki değil, zorba. Ama biz zekiyiz. "

Jungkook ağzıyla bir 'oo' nidası yaptı.

"Planın var mı?"

"Olmaz mı?"

"Ne ara?" Jungkook şaşırdı.

"Birkaç saat önce ağlayan bir tavşan gördüm. Onu gördüğüm gibi oluştu plan. Otomatik yani ben bir şey yapmadım.

Jungkook büyük bir tebessüm etti. Resmen bayılacaktı sevinçten.

"Ben tavşan değilim! "Dedi yalan bir sinirle.

"Öylesin sus."

"Hayır sen sus."

"Öyle olsun kook. "

Taehyung sohbeti sonlandırıp yemeğine dönmüşken Jungkook duyduğu 'kook' kelimesi ile Taehyung'a baka kalmıştı.
Taehyung'un birden böyle olması normal miydi? Değildi. Tamam iyi şeyler yaşamamıştı ama garipti işte.

"Jungkook, Ne oldu? "

Taehyung, Jungkook'un daldığını fark etmişti ve yaklaşık 3 saniye boyunca Jungkook'un bütün yüzünü süzdü.

Jungkook'da gelen farkındalıkla gözlerini çevirdi

"Dalmışım, üzgünüm. " Jungkook önündeki yemeği yemeğe devam etti ama bu seferde Taehyung Jungkook'a daldı.

Taehyung, ilk defa Jungkook'un yüzünü inceledi. Galaksi gözler, kısa kirpikler, küçük burun, ince ama belirgin dudaklar, keskin çene hattı... İçinden, 'çok güzel' diyemeden geçemedi böylesine güzel yüze. Sonra tabi ki kendisine büyük bir küfür edip yemeğine devam etti.

"Yarın günlerden ne? "Yarın hafta içi olsa bile okula gitmeyecekti Jungkook.

" Cumartesi, " dedi Taehyung.

Jungkook bir oh çekti ve gülümseyerek devam etti yemeğine.

İkili yemeklerini bitirince tahta yerin üzerindeki beyaz halıya uzanıp kitap okumaya başladılar. Jungkook, 'Aynı Yıldızın Altında', Taehyung ise 'Eylül' kitaplarını okuyorlardı.

Taehyung sonlara doğru yaklaşmıştı. Tam heyecanlı an geliyordu ki burun çekme sesiyle bütün odağı kaçtı ve hızlıca Jungkook'a baktı. Kitabı suratına kapatmış ağlıyordu. Taehyung kitabı yavaşça eline aldı ve Jungkook ağlayan gözlerle Taehyung'a baktı.

"Şerefsiz hayat! " Jungkook, Taehyung sormadan anlatmaya başladı.

" Şimdi bir kız var. Kanser hastası. Nefes almak için cihaz takıyor. Sonra bunun annesi bu kızı kanserlerin olduğu bir okula götürüyor. Orada bir çocuk bu kıza aşık oluyor. Çocuk da takma bacak kullanıyor, biri yok bacağının. Sonra kız da buna aşık oluyor ve birbirlerini çok seviyolar. Bir zaman sonra çocuğun az bir zamanı kalıyor ve ölüyor. "

Jungkook sonlara doğru biraz daha ağladı. "Sonra çocuğun cenazesi falan var. Yakınları konuşma yapıyor. Kız da yapıyor. Öyle bişeyler daha olup bitiyor işte. Bu sefer sonlara doğru sakinleşti.

Taehyung hikayeden çok Jungkook'un ağlamasına üzülmüştü. Ama bunu belli etmedi.

"Çok kötüymüş cidden. Ama ağlama bak ben de sana anlatıcam. "

Jungkook birden ağlamayı kesip, " anlat anlat. Çok merak etmiştim zaten onu, " dedi.

"Olmaz, okulda anlatıcam. "

"Ne? Ama Bogum? "

"Onu halledicez, sonra anlatıcam işte. "

Jungkook bir an gerçekten bayılacağını düşündü. Sevgili olamazlardı ama arkadaş olabilirlerdi?

"Ya halledemezsek? "

"Halledicez. Bogum sadece konu zorbalık olunca zekileşiyor. "

"Peki." Jungkook en içten şekilde gülümsedi ve Taehyung'a güvenmeye başladı. Taehyung ise karşısında böylesine güzel gülen çocuğun gözlerindeki galaksiyi gördü ve o galaksiye gülümsedi.

ZORBA GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin