...,

26 0 0
                                    

Luna honest

Gece saat 4'tü uyandığımda kafamdaki düşüncelerle bu kadar uyumam bile iyiydi. Yatakta döndüm durdum yapamadım kalktım.
Üzerime bir hırka aldım ve camın önüne geçtim. Dışarıyı biraz izledim. Ormana baktım uçsuz bucaksız bir karanlıktı kim bilir şuan ormanda neler oluyor düşüncesi tüylerimi diken diken etti.

Kafamı salladım veranda da luken sandalyede uyuduğunu gördüm. "Manyak çocuk " dedim ve elimi bir battaniye kaptım ve yavaşça aşağı indim.

Verandanın kapısını yavaşça açtım ve luken yanına doğru ilerledim.
Üzerine battaniyeyi örttüm yüzüne baktım çok sakin ve uslu bir çocuk gibiydi. Ellerimi yüzüne götürdüm buz gibiydi kim bilir kaç saattir burada bir kaç büyü cümlesi söyledim yanakları kızarmıştı içi ısınmıştı ki bir anda sıçradı eli masadaki bardağa çarptı " dur benim" demeye kalmadan bardak kırıldı luke panikle  kolunun içinde sakladığı bıcağı çıkardı "
Beni görünce afallamıştı. "Of luna sen miydin? Ödümü patlattın dur dikkat et bardak kırılmış" dedi
"Evet benim luke başka kim olacak" dedim geriye doğru bir adım attım cam kırığı ayağıma battı acıyla inledim "uff luke sana iylik yapanda kabahat " dedim üzgün bir şekilde yandaki sandalyeye oturdum. Ayağımdaki camı çıkardım luke yanıma geldi
"Bir bakayım luna " dedi ayağımı bıraktım eline aldı parmaklarını gezdirdi "şurada bir tane kalmış " dedi ve çekti.

"Luke neden burada uyudun ki odana çıksaydın" dedim eline bir süpürge aldı ve geldi.
Cam kırıklarını temizledi ecza dolabından sargı bezi alıp geldi " gel saralım,odada uyuyamadım duvarlar üstüme üstüme geldi" dedi.
"Konuşmak istersen dinlerim" dedim luke bana acı dolu gözlerle baktı kafasını iki yana salladı ormana doğru baktı "ne konuşalım luna şu olaylar düzelse daha rahat edicez başına birşey gelmesinden o kadar korkuyorum ki sana bunu nasıl anlatayım " dedi
"Birşey olmayacak luke ama olacaklardan da kaçamam" dedim
" evet haklısın kaçmıyorsunda baksana adamla tek kaldın ne cesaret " dedi hem kızgın hem üzgün şekilde.
"Adamla tek kalmam hataydı kabul ediyorum böyle birşey bir daha yapmayacağım demek isterdim ama şartlar koşullar bazen öyle gerekiyor luke " dedim
"Adam naptı sana,ne dedi luna aklım almıyor bir anda alev topu oldu her yer ve biliyor musun? Adam yok ortada bir beden yok nasıl olabilir sen oradaydın noldu" dedi

Derin bir nefes aldım " siz yanımdayken bana birşeyler anlatacağını söylemişti ama anlatacak birşey yoktu" dedim devam edecekken luke " nasıl yani senle baş başa kalmak için yalan mı?söyledi."
"Kısmen öyle luke zihnine girmemi istedi o adamın bana birşey diyeceği yoktu üvey abi benle konuşmak için bu adamı gönderdi"
"Belliydi zaten böyle olacağı sana zarar vermek istiyor orospu çocuğu"  dedi luke
"Bilmiyorum luke zarar mı? Vermek istiyor başka mı? Birşey var emin değilim. Zihnine girdiğimde kapkaranlık bir odadaydım sorgu odası gibi masa ve lamba vardı benim geldiğimi anladığında üvey abi lambayı yaktı karşımda iri yarı güçlü kzızıl biri oturuyordu beni beklediğini ve yanına gelmemi söyledi itiraz ettiğimde adamın zihninden atıldım ellerimin yandığını hissetim sonra olanları biliyorsun"
Dedim.

Biraz sessiz kaldık luke bana döndü " bak nick sürüyü düşünmek zorunda ikilem de kalabilir ama ne olursa olsun senle ilgili herşeyden haberim olsun beta olabilirim ama önceliğim sesin luna " dedi
"Ne demek nick ikilemde kalabilir" dedim şaşkın bir ifadeyle
"Sürü bizim için önemli bu adamlar bize güveniyor savaş çıkmasını istemiyoruz bu olayın dışında tutmak için çabalıyoruz nick belki bilmiyorum böyle bir durumda sürüyü tercih edebilir ama ben seninle olucam " dedi
Haklıydı bu olay benle ilgiliydi kurt adam meselesi değildi. Ama nicki bu ikilemde bırakmak beni üzmüştü
Luke ellerimi tuttu ve yanıma oturdu. "Ne yapmak istersen benle luna lütfen tek başına değilsin " dedi ve kendine çekti sarıldık gözyaşlarımı tutamadım "teşekkür ederim luke iyki varsın " dedim luke gözyaşlarımı sildi "sende canım" dedi.

Gün doğmak üzereydi "ozaman ben bize birer kahve yapayım" dedi luke ve mutfağa doğru gitti.
Yerimden biraz doğruldum ve esnedim çok uykum vardı ama bir kahveye hayır diyemezdim. Yerime oturdum bacaklarımı karnıma doğru çektim kafamı yana yatırdım ve ormana doğru baktım.

WİLSON KURTLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin