Okulun Yenileri

93 1 0
                                    

"Kaila baban seni bekliyor kızım... " dedi müdür memnun bir yüz ifadesiyle koltuğuna kurulurken. Kravatını tutarak sandalyesini masasına yakınlaştırdı.
Şara tedirgince ağzında bir şeyler geveledi. "Hmm...şey...ben... İşimiz vardı bizim değil mi, kızlar?" bakışlarını kapıdaki öğretmenden kaçırarak Lüle'yi kolundan yakaladı. "Hadi...hadi..."
Oturduğu yerden çoktan kalkmış olan Aurora, Lüle ve Şara ile beraber kapıya doğru ilerledi. Müdür bakışlarını kızlara çevirdi. "Durun kızlar şu izin kağıtlarını da okula dağıtın..."
"Müdür Bey, 502 nolu öğrenciyle ilgili bir sorun var."
Kaila kapı eşiğinden dönerken kızlara sinsice gülümseyip gitti.

✧༺༻✧
Jun ve Glenn birer birer aşağı, merdivenleri iniyorlardı. Karanlık koridor, yılan gibi uzanıyor, karşıdaki yemekhanenin sağ ve solundan hiç ucu bucağı görünmeyecekmiş gibi ikiye ayrılıyordu.
"Kızlar hiçbir şey bilmiyorlar..." diyerek boş yemekhaneye ilerledi Glenn.
Jun bir an durakladı ve yemekhanedeki masalardan birine yaslanan Glenn'e baktı.
"Öylesine konuştum..." dedi Glenn omuz silkerek.
"Keşke gerçekten umursadığın için konuşsan Glenn."
"Kitap hâlâ sende mi?"
"Kesinlikle."

✧༺༻✧
Lüle ve Aurora lavobadan koridora çıkıyorlardı.
"Şara, hâlâ gelmedi. Acaba müdür ona ne dedi? " diyerek Aurora'nın tepki vermesini bekledi.
Aurora, "Bilmiyorum... " dedi ve etrafa göz gezdirdi. İlerde birisinin gölgesi git gide yaklaşıyordu. Pencerelerden karanlık koridora yansıyan kaçamak gün ışıkları etrafa yayılıyordu.
"Ben geldim. " dedi Şara ellerini duvarlara umursamazca vurmayı kesip karşısındakilere bakarak.
Aurora bileğindeki tokayla saçlarını bağlarken ifadesizce,
"Müdür ne söyledi. " diye sordu.
Şara'nın çatlak sesi koridora yankılandı.
"Ben dönüşmeye gidiyorum, okul pis kokmaya başladı artık havası çekilmez. Kursa gidicem... "
Şara bacağı ile duvara tekme attı. Büyük bir nârâyla.
Aurora, şaşırmış bir şekilde Kara'nın tekmesini izledi. "Dur! noldu da bu kadar sinirlendin? "
"Aurora ne ara bu kadar olgunlaştın sen! Jun'la Gen'i düşünüyorsan ben onları halle... " Şara duvardaki çatlağa doğru baktı ve göğsünden gelen derin bir nefesi geri çekti. Gözleri kocaman açılarak aval aval bakmayı sürdürdü. Sadece aval aval bakan o değildi. Lüle'nin yüzünde ekşi bir ifade belirdi ve alt dudağını ısırarak dişlerini gösterdi.
"Ben Jun ve Glenn'i düşünmüyorum ama müdür duvarı görünce senin hakkında hiç iyi şeyler olmayacak... " dedi Aurora ve dudağı dümdüz çizgi şeklinde bir hâl aldı.
Şara Aurora'yı omuzlarından tuttuğu gibi delice sarstı ve kendinden geçerek bağırmaya başladı. BIRAK ŞİMDİ OLAYI ÖZETLEMEYİ!"
"Duvara n'olmuş öyle?! "
"Evet yaa..." kol kola girmiş iki kız duvara şaşkın şaşkın bakarlarken koridordan geçmekte olan diğer öğrencilerin dikkatlerini çekmişlerdi. Şara hemen duvara yaslandı ve derin nefes alıp vermeye başladı.
"Evet arkadaşlar şu köşeyi de dönelim. Biraz bu zavallıcıklar mükemmel bir şeyler görsünler." Kaila'nın yanlarında duran Fuşya'yla esmer kız hayran hayran vampirleri seyrediyordu.
Jun, Glenn'in yanında yürürken arkadaşını göğsünden durdurdu ve yüzünden gülümsemesi silindi. Parmaklarının arasına düşen Glenn'in gümüş kolyesine dikkati dağıldı.
"N'oluyor orada?" diye bağıran Kaila yanlarındaki ağızlarından salyaları akan kızların arasında bir anda Jun'la Glenn'in kollarına girerek onları çekip aldı ve hızla oraya doğru koşturdu.
Gelmemek için direnen Glenn, Kaila'nın hareket etmesini engelliyor ve Jun'un kolunu Kaila'dan kurtarmaya çalışması da, Glenn için durumu daha da zorlaştırıyordu. Kaila ıkına sıkına Jun'la Glenn'in arasında kalmaya çabaladı. Neşeyle kahkahalar atarak, "Yeni haberlerim var! Pompiriklerim yoksa Şaraşiklerim mi deseydim(!)" dedi.
"Yürü git be!" dedi Aurora.
Jun kolunu sinsice kurtararak hızlıca Glenn'in boşluktaki tarafına geçti. Lüle'nin kafasının tepesinden duvara baktı. Hiçbir şey söylemeyerek etrafa kaçamak bakışlar atıyordu.
"Bunu ben yapmadım millet, bunu Gen yaptı..." Şara kaşlarını çatarak Glenn'e baktı ve daha sonra oradaki insanların yüzüne bakarken duvardan uzaklaşarak cırtlak sesin geldiği yöne odaklandı.
"Salak onun adı Glenn!" dedi Kaila elini beline koyarak. Glenn rehin alınmışken hayretle kafasını sıkılarak başka bir yöne çevirdi. "Şara duvara n'aptın?" dedi ve "Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum diye ekledi, pis pis gülerek, "Benim için duvarları mı deldin?"
Lüle, Şara'nın ne tepki vereceğini izleyerek saçını geriye attı.
Şara'nın suratı domates gibi kıpkırmızı olmuştu. İki atkuyruğunu tutarak sertçe iki taraftan da çekti.
"Saçını niye yoluyorsun, n'oluyor?" dedi Glenn. Kaşlarını havaya kaldırarak, tuhaf tuhaf Şara'ya baktı.
"NE DİYO BU BE!" Şara avazı çıktığı kadar bağırırken kalabalığın gülüşmelerini ve uğultularını dindiremiyordu. Aurora Şara'nın tam yanında durdu.
"İşiniz yok mu sizin, dağılsanıza sığırlar!! "
Aurora'nın sesi çatlamıştı.
Jun sinsice gülümseyerek parmaklarını çenesine götürdü. Ve aradan sıyrılıp görünür bir yere geçti. Kitabını ceketinin içine saklarken sesini tok ve anlaşılır bir tonda olduğuna emin olduktan sonra memnun bir yüz ifadesiyle konuştu.
"Tamam, birtakım aşk sorunları olabilir, " Jun kıkırdadı. Bundan çok keyif alıyormuş gibi görünüyordu. "Elinizde posteri bulunan versin arkadaşlar... "
"Bu duvar posterle kapanacak gibi değil. " dedi biri kalabalıktan. Jun'a kendini göstermeye çalışıyordu ve aptal bir gülümseme yüzünü kapladı. Saçını, yüzünde gezdirdiği parmaklarıyla beceriksizce geriye atmaya çalışıyordu.
"Kaila!"
"Bize bir daha sığır deme Aurora," dedi öğrencilerin arasındaki uzun boylu bir oğlan. Basketbol topunu parmağında çevirip Aurora'ya gülümseyerek çenesini anlık yukarı kaldırdı ve kaşlarıyla da aynı anda işaret yaptı. Aurora hayretle Şara'ya baktı. "Adımı nerden biliyo bu," dedi. Yüzü buruşmuştu.
"Kaila!"diye bir kez daha duyuldu aynı ses. Şara boğazından çıkarttığı hırıltılı sesle karışık muhteşem şivesi(ağız) ile bağırarak Kaila'ya doğru saldırmaya yeltendi. Aurora onu kolundan geriye çekmeye çalışıyordu. Kaila Manolya, aniden kalabalıkta çektiği birini Şara'nın üstüne doğru fırlattı. Cüsse fazla ağırdı ve Şara neye uğradığını şaşırarak düşmemek için duvara tutunmaya çalıştı. Ama birlikte yere kapaklandılar. "İŞTE YENİ AŞIKLAR!" diye bağırdı Kaila ve Glenn'e kötü kötü bakarak, şımarık yaramaz bir kız çocuğu gibi vampire yalvaran gözlerle, "Saçmalama sen kim o kim..." dedi. Şara'ya dönüp eğildi. "Senden intikamımı alacağımı söylemiştim..." fısıldaması bittikten sonra elindeki Şara'ya ait olan izin kağıdını yırtmaya başladı. Çocuk doğrulmaya çalışıp Kaila'ya gücenerek bakışlarını Lüle'den kaçırdı. Şara'nın başından aşağı dökülen küçük kağıt parçaları onun gururu gibi parça pinçik olmuştu artık onun için. Dişlerini sıkarak birden yerden fırladı.
"Bunlar Va..."
Jun hızla atılıp Şara'nın ağzını tutarak onu döndürdü ve aynı anda Kaila'yı da kolundan kaptı. Onlarla birlikte hızla oradan uzaklaşmaya başladı. "Aurora müdürü çağır" diye bağırarak arkasına dönmeden uzaklaşmaya devam etti.
Aurora anlam veremeyen bir ifade ile Jun'un arkasından koşmaya başladı.
Bir anda kalabalık, "Glenn, Glenn, Glenn!" diye bağırmaya başlamıştı. Oradaki oğlanlar da kıskanç bir şekilde vampiri süzüyorlardı. Glenn, ciddileşmişti. Kalabalığı umursamayarak uzaklaşmaya başladı. Ama Jun'un gittiği yöne değil, farklı bir yöne doğru adımlarını hızlandırıyordu. Öğretmenlerin oraya gelmeleriyle ilgilenmeyen kalabalık, Glenn'in arkasından koşmaya başladı. Ama asla ona yetişemediler...
Lüle, Aurora'nın arkasından koşmaya çalışıyordu. Daha önce Şara'nın üstüne düşen çocuk, umutsuzca Lüle'nin arkasından bakakalmıştı.

Okulda Tek GrupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin