DİLFİRUZ

8.

Selamün aleyküm 👋

Nasılsınız?.

Birazcık geciktim.

Ama diğer kitabımın final bölümünü yazıyorum o bitsin ondan sonra sadece Dilfiruz ile ilgilenicem. O zaman inşallah haftada 2 bölüm falan atarım.

Instagram hesabım

Yalniiz_karanlik03

....
🌾

" Anne abim yokmu ya, Neden Yavuz Selim ile gidiyoruz?" Annem yemenisinin önünü yapmaya çalışırken aynadan bana bakıp göz devirdi.

" Kızım abinin işi varmış Yavuz bırakacak işte. Hem ne var bunda. Hadi hazırlan birazdan gelir çocuk. " Anneme göz devirip odama geçtim.

Bugün halamlara gidecektik babannem ve dedem bir kaç gündür orada kalıyorlardı ve bugünde bizi ve amcamları davet etmişti halam. Biz de kadınlar olaraktan sabah gidiyorduk erkekler akşam gelecekti.

Üzerimi zaten giyinmiştim şalımı da yapıp çantamı alarak odamdan çıktım.

Annem de geldikten sonra evden çıktık. Yavuz Selim'in arabası kapının önünde bekliyordu. Arka kapıyı açıp içeriye girdim annemde oturduktan sonra Yengem ve Zümra'ya selam verdik.

" Ben neden ortada oturuyorum ya! Ben kenarda otursaydım. " Ortada oturmak zulüm gibi bir şeydi benim için. Zaten arabanın içi parfüm kokuyordu, hemde ağır bir parfüm. Yavuz Selim'in parfümü bu değildi normalde.

" Ne bileyim, neyse idare et bir şey olmaz. Cam açayım mı?" Zümra'yı onaylayıp omzuna başımı koydum.

Yarım saat sonra halamların evinin önüne gelmiştik arabadan inip üzerimi düzelttim.

" Hoşgeldiniz, kız Zümra elbisen ne güzelmiş. " Zümra halama öpücük atıp içeriye girdi bende arkasından girip kapıyı kapattım.

" Eee naber babaanne, bayadır görüşmüyoruz. Nasılsın? Sağlığın sıhhatin nasıl?" Zümra babannenin karşısına oturmuş ona sorular sorarken ben ona göz devirip kanepeye oturdum.

Kanepenin yan tarafına da Yavuz oturmuş ve ortaya da Zümra geçmişti.

" Kahve mi içersiniz çay mı? Yemek de hazır gerçi isterseniz sofra kuralım. " Günde 2 öğün yiyen biz bu soruyu duymamış gibi yapmıştık.

" Kızlar kahve yapsınlar da kahve içelim. Hadi Zümra Nisa kalkın da bir kahve yapın. "

" Hala 3 tane oğlun var içlerinden biri bile kız olsaydı çok iyi olacaktı. Şuan biz oturuyor olurduk en azından. " Zümra herkese üzgün gözlerle bakıp elimden tutarak mutfağa götürdü.

" Evet Nisa!. Kahve konusunda senin üzerine tanımıyorum o yüzden sen kahveleri yap bende fincanları falan hazırlayayım. Lokum var mı acaba ya? Kesin vardır halam lokumsuz durmaz. Halaa! lokum var mı?" Zümra fincanları çıkartırken cezveye kahveyi suyu ve şekeri koyup ocağa aldım.

" Buldum lokumu. Hım tadı da güzelmiş, neliymiş? Aa güllü. Gül suyu gibi kokuyor aynı. Kendimi gül suyu yiyormuş gibi hissettim. Nisa abimle senin istemen olursa kahvenin yanına bu lokumlardan koyun kız, güzelmiş valla. Biz niye bundan eve almıyoruz acaba. Abime deyim de alsın gelirken."

Zümra'nın çenesi açılınca kapanmadığı için ben kaveleri fincanlara bölüp tepsiyi de alarak mutfaktan çıktım. Babaanneme anneme yengeme ve halama tutup sonra da Yavuz Selim'e tuttum.