4.bölüm

0 0 0
                                    

İçim titriyordu korku içimi sardı ellerim titriyordu gözümden bir yaş süzüldü sigaradan o anda bir kere daha içime çektim omuzlarımda iki el hissettim korkuyla kalktım
"Benim sakin ol firuze "dedi elindeki şalı omuzlarıma örttü sigaramdan aldı yaktı
"Niye buradasın ne oldu dün gece uyumadın bir kere olsun bu gece bayılarak uyuman lazım"
"Dün gece beni uyutmayan şeyler bu gece de uyutmuyor koray sen odana git uyu ben iyi değilim boşver beni belki aylarca uykusuz kalacağım"
"Ne şu an hangi duygu seni uyutmuyor"
"Ya gelirlerse intikam almak için ya beni öldürürlerse canımı acıtırlarsa ya bana zarar verirlerse ya seni onlar tuttuysa "
"Ben kimsenin adamı değilim onda anlaşalım bak beni kimse adamı yapamaz bu bir sen şu an benim otelimdesin benim istemediğim birinin bu otele girmesi imkansız üç sana kimse zarar veremez sen benim karımsın bu iş bu kadar kolay değil doktor hanım"dedi göz yaşımı sildim
"Nasıl adaletli bir dünya ama senin himayende olmadan canlı kalamıyorum vay be"
"Allah beni sana vesile kıldı diyelim " dedi restoran bomboştu gece olduğu için bar doluymuş
"Sen ne yaparsak uyursun?"
Bilmiyorum inan"dedim
"Kendini güvende hissetmen gerek "dedi ayağa kalktı elini uzattı sevemedim karagözlüm çalıyordu restoranda elini tuttum sarıldım ondan başka limanım olmadığını o an anladım benim bu adamdan başka sığınacak limanım yoktu kafamı göğsüne yasladım yapılanlar aklıma geliyordu beni onun içinden geldiği anda çekişi geldi aklıma
ALLAHIM BANA BU ADAMI YA İYİLİĞİME VESİLE EYLE YA DA ONU BENDEN UZAKLAŞTIR
dedim içimden gözümden yaş süzüldü saçımı okşadı saçıma damla düştü nefret ettiğim bu ne dediğim adama yaslamıştım başımı onda buluyordum güveni gözlerimi kapattım bana bir shot uzattı kafama diktim iyi geldi o halde uykum gelmişti gerçekten odaya çıktık yatağa yatırdı yanıma oturdu uyuyuncaya kadar bekledi sanırım gözlerimi açtım aynı noktada uyuya kalmıştı saat 10 du
"Koray hadi düzgünce yat"dedim yattı üstünü örttüm terasa çıktım beni neden bu kadar çok önemsiyordu bilmiyordum

                        Koray
Onun başında bekledim sabaha kadar  kıymetlimdi o benim ne kadar kavga etsekte o benden nefret etsede o benim için önemliydi ben onu çocukluğundan beri tanıyordum kağıt bir gemi ile o hatırlamazdı çocuktuk ben 7 yaşlarımdaydım o 5 di sanırım babam onun babası ve dedesiyle anlaşma yapmak için o konağa girmişti beni de götürmüşlerdi onlar konuşurlarken onu bir gazete kağıdından yaptığı bir gemi ile görmüştüm yere oturmuş oynuyordu onunla yanına gittim istedim vermedi zorla aldım sonra üvey annesi olacak kadın gördü sen nasıl konuşursun diye ellerine vurdu götürdü çok üzülmüştüm ben bu kızı kurtaracağım demiştim sonra büyüdük dediler evleneceğin kız bu fotoğrafını gösterdiler kız dedim çok güzel ama dedim bu kız cahildir dedim ne okumuştur ne görmüştür istemedim ama zorunda kaldım istemeye gitmem dedim sonra yine karşıma çıkardı Allah bilseydim eğer böyle olacağını bu kızın bu kadar çok okumak istediğini evlenir diğer gün üniversiteye kendim elimle teslim ederdim bu kadar travma bu kadar yaşanan şey onu çok yıpratmıştı belliydi bir günde çökmüştü 1 haftada uçakta gördüğümde o kadar canlıydı ki mutlu olmuştum içten içe ama bunun bedelini ailesi çok ağır ödeyecekti o benim karımdı artık en değerlim o beni istemese de kızsa da ben onu ilk gördüğümde beğenmiştim  yanımdaydı şimdi ben bu kadının bir kılına zarar gelsin dünyayı yakmaya hazırdım bu kızın uyuyamayışlarının korkarak yaşamasının bedelini ağır ödeyeceklerdi ben onun tayinine bile el koymuştum sırf onunla evlenebilmek için saat 12 gibi uyandım baktım koltukta oturuyordu telefonlar uğraşıyordu beline kadar olan saçlarını dalgalandırmış hafif bir makyaj yapmış vücudunu saran bir pembe elbise giymiş dolgun dudaklarına pembe bir ruj sürmüş kirpikleri ok gibi uzundu birde sandalet giymiş ona uygun tişörtümü çıkardım antep alev alev yanıyordu arkasına geçtim sarıldım yanağını öptüm dudaklarımı öptü
Hayaldi...
"Günaydın pembeler kraliçesi"
"Günaydın"dedi kahvesinden bir yudum aldı
"Ben duşa giriyorum sen kıyafetlerimi ayarlarsın değil mi?"
"Neden?"
"Bizim adetlerimizde öyle kadınlar eşlerinin kıyafetlerini sabah hazırlarlar"
"Gerçek bir evlilik değil ki?"
"Ben bilmem hanımefendi sabah ben kalktığımda hazır olmalı kıyafetim "
"E sen istediğini giymek isteyeceksin belki benim yaptığım kombini beğenmiyeceksin"
"Sen çıkar ben giyerim "dedim duşa girdim duş aldım sakalım çıkmış saçlarım uzamış dün berbere gittikte bir bok yapamamış kaltak herif yapmamış spreylemiş taramış ben şimdi gitsem ne olacak bornozumu giydim kapıyı açtım
"Saç kesmekten anlar mısın?"
"Ben mi?"
"Evet "
"Elimden geleni yaparım"
"Teşekkür ederim"dedim çöp poşetini bağladı boynuma oturttu makineyi aldı başlıkları değiştirdi makasla hafif kısalttı jilet gibi kuaförlerden güzel yaptı ustura ile sakallarımı traş etti. Bu kadar beklemiyordum kesinlikle yani sonra kaşlarımı kısalttı iki üç çıkan yeri aldı traş losyonunu sürdü
"Sen nereden öğrendin bu kadar"
"Neyi?"
"İyi traş etmeyi"
"Ben konaktayken işte öğrettiler abilerimin traşını ben yapıyordum ileride eşine yapacaksın bizi utandırma diye özel berber amca bile getirttiler öğrettirdiler sonra izmirde geçinmek için bir stilistin yanına girdim orada kadın erkek herkesin saçına dokundum "
"Benimde İstanbul'da stilistim vardı sen gibi ama şimdi büyük ihtimalle gazeteciler falan olacak yani o yüzden istemedim"
"Anladım"
"Sen neden asi değilsin ben senden ne beklerdim biliyor musun? Sen yapmayı bilmiyor musun sen çocuk musun falan diye benle kavga edersin sandım"
"Ne kadar öyle gözüksemde içimde öyle bir şey olsa da sen beni o cehennem den kurtardın ya sen şu an bana desen şu parmağını kes keserim"
"Ben bir kere demem öyle bir şey içini rahat tut "dedim sahte bir gülüş attı yatağın üzerinden aldı kıyafetlerimi verdi .Kısa kollu beyaz polo yaka triko bir tişört ve lacivert kumaş pantolon getirmiş giydim ,lacivert çoraplarımı giydim, ayakkabı olarak da beyaz nike spor ayakkabı vermiş giydim ,lacivert sweat vermiş sebebi anlaşıldı omuzlarıma attım dövme yaptırmıştım yeni o kuskuru olmuş dün sabah yaptırmıştım istanbulda göğsümden başlıyor aslan var sağ kolumun yarısına kadar gelen bir dövmeydi aslanın yelesinden oklar yayılıyordu kuşlara doğru sonrasında kolumun devamında işretler vardı işte tatto gibi klasik tasarımı dövmecime aitti arka da sol kısımda şereftir seni sevmek yazıyordu pençe izleri var gibi  birde kolumda beni türk hekimlerine emanet ediniz yazıyordu Atatürkün sözüydü altında imzası vardı aslan dövmesini hepsini yeni yaptırmıştım aile baskısından evlenerek kurtulmuştum benim ailemi normal sanmayın onların baskısını eğer ben evlenmeseydim görecektiniz dedem zaten beni torunluktan reddedecekti Oxford dan döndükten sonra rezilliğini paklayacaksın dedi bana mirastan men ederim dedi babam evlatlıktan reddederim dedi hakkımı haram ederim dedi dövmelerim yanıyordu bepantol krem sür demişti renk verici kremi aldım çıktım koltuğa oturdum sırtımdaki kazağı çözdüm tişörtü çıkardım kremi sürdü dövmeme
"Oha aşırı güzel olmuş"
"Çok ünlü bir dövmeci yaptı bunu samuele geldi italyadan o yaptı"
"Hepsini mi?"
"Evet "
"İzmirde arkadaşlarım yaptırırdı bende çok isterdim ama elbet bir gün buraya düşeceğimi bildiğim için yaptıramadım"
"Yaptırsan ne olacaktı ki?"
"Orayı yakarlardı bıçakla "
"Ne ?"
"Evet erkek kız fark etmeden ortanca abim yaptırmış işte kendi ismini bileğine yaptırmış gelmiş dedem gördü kızdırdı şöminede bıçağı bir yapıştırdı abim kangren oluyordu"
"Kız erkek fark etmeksizin he"
"Aynen"
"Sen nasıl bir dövme yaptırmak isterdin?"
"Bir bebek eli ile normal bir insan eli yumruk tokuşturuyor üstünde de anatomik bir kalbin etrafında steteskop sarılı kalp atışı melodisi var etrafında çizmiştim hatta"
"Çok güzel belki yaptırırsın"
"Umarım"dedi
"Kremi sürmemde yardımcı olur musun?"dedim baktı boş bakışlarla sinir olmuştu belli sınıyordum onu kremi sürmek için eğildi çok yakındı öpsem ne olur düşüncesi beynimi sarıyordu sonra kolumdaki yazıya sürdü sırtımdakine sürdü
"Teşekkür ederim "dedim ses çıkarmadı tişörtümü giydim fön çektim saçlara sprey sıktım parfüm sıktım çıktık odadan kapıdaki korumalarım peşimden heliyordu her girişte bir koruma vardı dışarıya çıktık korumaya kafamı döndüm fısıldadım
"Bugün ataoğlu konağına gidiyorsun benim kasaya koyduğum saatleri alıyorsun onların evini yağmalıyorsunuz herkesi soyup soğana çevirip kasaları boşaltıyorsunuz yakıyorsunuz suratınızı falan gizleyin sonra selamımı söyleyin bir güzelde dövün korumalarını falan erkekleri birde hazar hariç tek ailem dediği insan Hazar "
"Tamam beyim"dedi düşüncelere dalmış yere bakıyordu firuze arabaya bindik hastaneye geldik efeyi getirdim
"Firuze doktor"dedi sarıldı firuze mutlu oldu bu gece için rams parktan ben bilet almıştım en ön locadan çok güzeldi gayet
"Firuze bak gidiyoruz ama canım sıkılır dersen yakın arkadaşın falan varsa gelebilir "
"İstesemde gelmez"
"Neden?"
"O gerçek sandığı için saçmalama der"
"Tamam o zaman boşver "dedim uçağa bindik
"Senin onca uçağın vardı madem sen neden bindin ki o gün "
"Uçaklar müsait değildi bakımdaydı"dedim
"Efe beğendin mi benim makinayı "
"Bayıldım doktor bayıldım keşke benimde böyle bir uçağım olsa"
"Sen büyü oku seninde olur "dedim saçını okşadım oyun oynadık onunla ona aldığım şeyleri giydirdim duş aldırıp çok beğendi Galatasaraylı eşofman takımlarını formalarını bilekliklerini taktı hemen istanbula iniş yaptık

AYSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin