''Nisan'ın mucizesi''

10.BÖLÜM

Odanın içine giren gün ışığı yavaşça gözlerimi aralamama neden oldu. Gözlerimi açtığımda önce nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Sonrasında Emir'le yaşadığım mükemmel gece kendini bana her ayrıntısıyla hatırlatmaya başladı. Sabaha kadar sevişmiştik, birbirimize doyamamıştık adeta. Birkaç gün içerisinde hayatım değişmişti resmen. Dün gece tamamen teslim olduğum adama âşık olmuştum. Hem de ne âşık olmak! Zihnimden bu düşünceler geçerken yatağımın yan tarafına bakmamla Emir'in bıraktığı notu fark ettim. Emir'in nerede olduğunu bilmiyordum. Evdeki sessizliğe bakılırsa evde değildi.

Azra'm,

Acil bir iş yüzünden sabah erkenden yanından ayrılmak zorunda kaldım. Aşağıda şirketteyim, çok uzağında sayılmam yani. Uyandığında bana mutlaka mail at.

P.S: Seni seviyorum...

Notu okuduğumda buranın şirketin en üstü olduğunu hatırladım. Yani aşağısı Emir'in hanedanlığıydı ve yüksek ihtimal şu anda toplantılarla uğraşıyordu. Kaçta kalkıp gitmişti, o kadar az uykuyla bu temponun nasıl üstesinden gelecekti hiçbir fikrim yoktu. Notu elimde çevirirken en sonuna yazdığı notu en az on kere daha okumuştum. Okudukça mutlu oluyordum. Aşkı yeniden keşfetmeye başlayan biri gibiydim. Emir bu kadar kısa sürede hayatıma girmişti ve beni kendine âşık etmişti. Berk'le ilgili yaşadığım her şeyi geride bırakmaya hazırdım. Çünkü onunla yaşadığım şeylerin aşk olmadığını Emir'i tanıyınca anladım. Aşkı, tutkuyu, isteği, hazzı kısacası aşka dair ne varsa hepsini Emir'de keşfetmiştim. En başında korktuğum şey başıma gelmişti: bu adama âşık olmuştum. Tek fark şu anda bu beni hiç ama hiç korkutmuyordu. Ne yaşamam gerekiyorsa –iyi ya da kötü- yaşamaya hazırdım. Yatakta doğrulmaya çalışırken yorgunluktan bacaklarımın ve bacak aramın sızladığını hissettim. Gece yaşadığımız bu yoğun mesai ilk defa yaptığım için beni fazlasıyla yormuştu. Seks olayını şimdiye kadar geleneksel düşünce tarzıyla yaşamıştım. Berk'le uzun bir ilişki yaşamamıza rağmen benim bu tabumu bildiğinden seksi belli seviyede yaşamıştık. Ben her zaman evleneceğim kişiyle o son aşamayı yaşama düşüncesindeydim. Fakat Emir beni büyülemişti adeta. İç çamaşırımı çıkarırken bana sorduğu soru geldi aklıma: 'Bunu istediğine emin misin?' Normalde benim düşünce tarzımla buna kesinlikle hayır demem lazımdı. İstemiyorum deyip orada bırakmam gerekirdi. Çünkü Emir maalesef ki daha tam anlamıyla tanımadığım hatta yeni tanıdığım biriydi. Fakat ben ilk defa hissettiğim duyguları hissediyordum ve ilk defa düşünce tarzımı bir kenara bırakmak üzereydim. Bu adamı istiyordum. Bu adamın olmak istiyordum. Ve nihayetinde bu sabah itibari ile tabusunu kırmış, istediği bir adamla sona ulaşmış biriydim. Bundan hissettiğim şey de ne pişmanlık ne de üzüntüydü. Sadece ve sadece mutluluktu. O sırada duvardaki saate göz attım, saat 11di. Yavaşça yataktan kalktım ve çarşafı vücuduma dolayıp telefonumu nereye koyduğumu hatırlamaya çalıştım. Emir'in zevkle döşenmiş bir yatak odası vardı. Grinin hâkim olduğu bu odada belli objelerle renk sağlanmıştı. Kocaman bir tablo yatağın üzerindeki duvarı kaplıyordu. Çok fazla eşya yoktu, Emir evinde sadelikten ve az eşyadan yanaydı. Tıpkı salondaki gibi boydan boya cam olan bu odadan da tüm şehir ayaklarının altındaydı. Her gece burada uyumak büyük bir keyif olmalıydı. Odanın giriş kapısının yanında karşılıklı iki kapı daha vardı. Biri en az oda kadar büyük bir giyinme odasına açılıyordu. Emir'in bütün kıyafetleri, takımları ve ayakkabıları o kadar düzenli bir şekilde yerleştirilmişti ki adeta burada hiç giyinilmiyor gibiydi. Kendi odamı düşündüğümde Emir'in bu düzeni karşısında oldukça düzensiz kaldığımı hissettim. Daha fazla oyalanmadan ve ilgimi dağıtmadan telefonumu bulmam gerekiyordu.

Telefonum girişteki büyükçe kanepenin üzerindeydi. Telefonumu elime aldım ve Aslı'nın iki kere aradığını gördüm. Ona birazdan dönüş yapacaktım. Ama şimdi ilk işim Emir'e mail atmaktı.