5.BÖLÜM

263 50 18
                                    

AZRA'DAN


Parlayan güneşin odama yansımasıyla gözlerimi araladım. Güzel bir uyku uyumuştum, kendimi enerjik hissediyordum. Yatağımdan kalktım ve odamdan çıkıp annemin sabah enerjisine dâhil oldum. Mutfakta harikalar yaratıyordu yine.

-'Günaydın anneciğim. Yine harikalar yaratıyorsun mutfakta.'

-'Günaydın canım. Bugün mükemmel bir hava var, ben de havaya uygun bir kahvaltı masası hazırlamak istedim' dedi gülümseyerek. Masanın teması sarı renkti. Baharın tüm enerjisini bize yansıtan sarı rengi annem çok severdi.

Kapının açılmasıyla babam da bizim hazırlıklarımıza dâhil oldu ve getirdiği ekmekleri dilimleyip masaya koydu. Artık her şey hazırdı, tek yapmamız gereken masaya oturup keyfini çıkarmaktı. Saatlerce süren bir kahvaltı keyfinden sonra annemle bugün birlikte bir şeyler yapalım dedik. Biraz caddede dolaşıp sonra da Hazal'ın butiğine uğrayabilirdik. Hem böylece Hazal'ın da davetini yerinde getirmiş olurdum.

Dışarı çıkmak için hazırlanmaya başladım. Beyaz dantel şortumun üzerine çiçekli büstiyerimi giymiştim. Hava sıcak olduğundan olabildiğince rahat etmek istiyordum. Çapraz beyaz çantamı aldım yanıma. Odamdan çıktığımda annem de hazırlanmıştı. Beni gördüğünde gözlerinin içi parladı:

-'İzmir havası sana iyi geldi' dedi gülümseyerek. Evet, iyi gelmişti. Kendimi gayet iyi hissediyordum. Bir tek Arda meselesi kafamı kurcalıyordu. Ya İstanbul'da da benimle iletişimde kalmak isterse? Ne yapmalıydım bilmiyorum. Aslında yapmam gereken şey onunla görüşmek istemediğimi belirtmekti. Ama ona bunu ikinci kez yapma fikri pek hoşuma gitmiyordu. İyi bir arkadaş olacağımıza emindim, hem İstanbul'da insanın memleketinden arkadaşlara ihtiyacı oluyordu çoğu zaman. Evet, arkadaşça görüşmek fikri mantıklıydı, hem böylelikle daha fazlası için ümitlenmezdi de.

Annemle son kontrollerimizi yapıp dışarı çıktık. Biraz yürüyüş yaptıktan sonra bir cafede oturma fikri ağır basmaya başladı. Soğuk bir şeyler sipariş edince annemle biraz dertleşmek istediğimi hissettim. Bu yaşadığım son olayları anneme anlatıp onun mantıklı fikirlerini dinlemek istiyordum.

-'Anneciğim dün gece Hazal'la dışarıdaydık biliyorsun. Ama ikimiz değildik sadece. Hazal'ın sevgilisi Hakan ve Arda da bizimleydi.'

-'Arda mı?'

-'Evet, hani lisede bana âşık olan çocuk.'

-'Hım, evet hatırladım. Hazal'la görüşüyorlar mıymış?'

-'Hazal'ın sevgilisi Hakan'la liseden beri çok iyi arkadaşlardı zaten. Kopmamışlar hala. Dün gece de hep beraber oturduk. Anneciğim bu çocuk bana karşı hala bir şeyler hissediyor. Dün gece bakışlarınla, hareketleriyle bunu açık açık belli etti. Zaten birlikte yolculuk yaparken Hazal da söylemişti: 'seni hiç unutamadı, başka da hiçbir kız olmadı hayatında' diye. Ama ben pek ihtimal vermemiştim, Hazal abartıyordur demiştim. Dün gece kendim hissettim ki bu çocuk bana gerçekten değer veriyor. Beni hala seviyor ve benden ona bir kere şans vermemi istiyor. Ona son dönemde yaşadıklarımı anlattım belki vazgeçer diye. Ama duydukları onu daha da kamçıladı sanki. Anne ne yapacağım ben?'

-'Sen öncelikle ne hissediyorsun bunu konuşmamız lazım canım. Yani bu çocuğa karşı bir şey hissettin mi, yoksa böyle bir dönemde sana ilgi gösteren birisi olması hoşuna gittiği için mi kafan karıştı?'

-'Sorun da bu zaten. Şu anda hiçbir şey hissetmiyorum. Çünkü yaşadıklarım daha çok yeni. Tekrar üzülmekten ve kırılmaktan korkuyorum. Şu aşamada Arda'nın benden beklediği gibi ona güvenmem ve bir şeylere başlamam imkânsız. Onun bana karşı hissettiği duyguların samimi olduğuna inanıyorum fakat sorun maalesef ki bende.'

''Nisan'ın mucizesi''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin