''Nisan'ın mucizesi''

17. BÖLÜM

EMİR'DEN

Azra odadan çıktığında Beliz'le yalnız kalmıştık. Azra'nın odasına gidip uyarı yapma hakkını ona kim vermişti, bunun hesabını vermesi gerekiyordu.

-'Beliz Hanım tatsız bir duyum aldım. Azra Hanım'ın odasına gidip onu uyarmak sizin görev tanımızın hangi kısmına giriyor!'

-'Emir Bey ben sadece...'

-'Ben sadece diye bir şey yok! Size böyle bir şey yapmanızı ben söyledim mi? Hayır! Peki, siz kim oluyorsunuz da benim çalışanımı benden habersiz uyarıyorsunuz?'

Sesimin yükseldiğinin farkındaydım. Çok sinirlenmiştim ve Beliz'in bu konu üzerine gelmesi hiç iyi olmamıştı.

-'Emir Bey ben şirketin imajını düşünmek zorundayım. Bu doğrultuda Azra Hanım'la ufak bir sohbet yaptık. Bu sohbet esnasında ona basın baskısının üzerimizde olduğunun bilgisini verdim sadece. Konu size nasıl aktarıldı inanın bilmiyorum fakat ben Azra Hanım'a herhangi bir uyarıda bulunmadım. Sadece durum bilgilendirmesi yaptım.'

Biraz sakinleşmek için cama doğru dönüp dışarıyı izlemeye başladım. İstanbul'un karmaşasının içimdeki öfkeyi dindirmesini bekledim. Azra'yı düşündüm, son andaki yakınlaşmamız geldi aklıma. Ona kendimi affettirmeliydim.

-'Beliz Hanım çıkabilirsiniz. Benim biraz işim var. Bir daha size vazife olmayan konularla ilgilenmeyin.'

Ses tonum net ve sertti. Beliz'in hiçbir şey söylemeden kapıdan çıktığını camdan seyredebiliyordum. Bu kadın da zamanında yatağa attığım kadınlardan biriydi. Onu ilk gördüğümde ilgimi çekmişti ve diğer kadınlara yaptığımı ona da yapmıştım. Bu olayın üzerinden çok vakit geçmişti tabii. Gerçekten de Azra'nın dediği gibi benden hoşlanıyor olabilir miydi? Buna pek ihtimal vermiyordum, yaşam tarzımı çok iyi bilen biriydi çünkü. Tek bir kadına bağlanmam o zamanlarda imkânsız bir şeydi, bunu bile bile benimle birlikte olmuştu. Fakat Azra bende her şeyi değiştiren kişi olmuştu. Onu seviyordum ve ona güvenmek istiyordum.

Masama oturup Ali'yi aradım. Arda konusu ile ilgili ne yapmıştı acaba?

-' Selam Ali, Arda meselesini ne yaptın?'

-'Merhaba Emir Bey. Arda meselesi çözülmüştür. Kendisi yurtdışına gönderilmiştir. Bizzat uçağı kalkana kadar kendisine eşlik ettim. '

-'Teşekkür ederim Ali. Berk meselesi ile ilgili bir gelişme var mı peki?'

-'Maalesef Emir Bey, hala arıyorum.'

-'Bu çok sinirimi bozuyor Ali. O adamı bulmalıyız. Basına sızdırdığı saçma sapan bilgileri daha fazla kontrol altına almak zor gibi sanki.'

-'Merak etmeyin Emir Bey. Araştırmalarım hızla devam etmekte.'

Telefonu kapattığımda içimde bir huzursuzluk vardı. Sanki yolunda gitmeyen bir şeyler varmış gibi. Azra'yı aramak istiyordum. İçimden bir ses onu aramam gerektiğini söylüyordu. Tam telefonumu elime aldığımda kapım açılmıştı ve annem içeri dalmıştı.

-'Emir neden telefonlarıma cevap vermiyorsun?'

-'Sana da merhaba anne. Gördüğün gibi yoğunum ve çalışıyorum.'

-'Şu anda pek bir yoğunluğunu göremiyorum canım. Neyse Handan'la bu öğlen neden yemeğe çıkmadın?'

Ah, annemin yine Handan baskısı!

-'Anne bunu sormak için mi buraya kadar geldin? Handan konusunda konuşmak istemediğimi sana kaç kere daha söylemem lazım. Benim adıma şu kıza söz verip durma lütfen!'